English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | knock on (something) v. | (bir şeye) vurmak |
Phrasals | knock on (something) v. | (bir şeye) küt diye indirmek |
Phrasals | knock on (something) v. | (bir şeye) sertçe vurmak |
Phrasals | knock on (something) v. | (bir şeye) hızlıca vurmak |
Phrasals | knock on (something) v. | birinin (bir şeyine/yerine) vurmak |
Phrasals | knock on (something) v. | (birinin (bir şeyine/yerine) çarpmak |
Phrasals | knock on (something) v. | vurup (bir şeyinin) üstüne düşürmek |
Phrasals | knock on (something) v. | vurup (bir şeyinin) üzerine devirmek |
Phrasals | knock on (something) v. | çarpıp (bir şeyinin) üzerine düşürmek/devirmek |