Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
kaçınmak
Meanings of
"kaçınmak"
in English Turkish Dictionary : 90 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
kaçınmak
avoid
v.
2
Common Usage
kaçınmak
abstain
v.
General
3
General
kaçınmak
stand aloof
v.
4
General
kaçınmak
fudge
v.
5
General
kaçınmak
dodge
v.
6
General
kaçınmak
shirk
v.
7
General
kaçınmak
elude
v.
8
General
kaçınmak
shun
v.
9
General
kaçınmak
flinch
v.
10
General
kaçınmak
chicken out
v.
11
General
kaçınmak
sidestep
v.
12
General
kaçınmak
avert from
v.
13
General
kaçınmak
keep clear of
v.
14
General
kaçınmak
deny
v.
15
General
kaçınmak
blink
v.
16
General
kaçınmak
stand aside
v.
17
General
kaçınmak
refuse
v.
18
General
kaçınmak
keep away from
v.
19
General
kaçınmak
stand apart
v.
20
General
kaçınmak
balk
v.
21
General
kaçınmak
circumvent
v.
22
General
kaçınmak
forbear
v.
23
General
kaçınmak
eschew
v.
24
General
kaçınmak
baulk
v.
25
General
kaçınmak
funk
v.
26
General
kaçınmak
beg
v.
27
General
kaçınmak
flee from
v.
28
General
kaçınmak
spare
v.
29
General
kaçınmak
shy away from
v.
30
General
kaçınmak
beware of
v.
31
General
kaçınmak
flee
v.
32
General
kaçınmak
evite
v.
33
General
kaçınmak
get out of
v.
34
General
kaçınmak
stow
v.
35
General
kaçınmak
abstain from
v.
36
General
kaçınmak
avoid
v.
37
General
kaçınmak
evade
v.
38
General
kaçınmak
get around
v.
39
General
kaçınmak
get out
v.
40
General
kaçınmak
short-circuit
v.
41
General
kaçınmak
refrain
v.
42
General
kaçınmak
begrudge
v.
43
General
kaçınmak
absist
v.
44
General
kaçınmak
refret [obsolete]
v.
45
General
kaçınmak
refuse
v.
46
General
kaçınmak
balk
v.
47
General
kaçınmak
escape
v.
48
General
kaçınmak
evitate [obsolete]
v.
49
General
kaçınmak
bilk
v.
50
General
kaçınmak
whiffle
v.
51
General
kaçınmak
help
v.
52
General
kaçınmak
miss
v.
53
General
kaçınmak
reprove
v.
54
General
kaçınmak
burke
v.
55
General
kaçınmak
bypass
v.
56
General
kaçınmak
by-pass
v.
57
General
kaçınmak
decline [obsolete]
v.
58
General
kaçınmak
delude [obsolete]
v.
59
General
kaçınmak
forego
v.
60
General
kaçınmak
ort [dialect]
v.
61
General
kaçınmak
outflank
v.
62
General
kaçınmak
scringe [dialect]
v.
63
General
kaçınmak
shrink
v.
64
General
kaçınmak
skringe
v.
65
General
kaçınmak
skulk
v.
66
General
kaçınmak
squinch
v.
67
General
kaçınmak
supersede [obsolete]
v.
Phrasals
68
Phrasals
kaçınmak
keep from
v.
69
Phrasals
kaçınmak
hold off
v.
70
Phrasals
kaçınmak
shy away from
v.
71
Phrasals
kaçınmak
shrink from
v.
72
Phrasals
kaçınmak
keep away
v.
73
Phrasals
kaçınmak
get around
v.
74
Phrasals
kaçınmak
keep off
v.
75
Phrasals
kaçınmak
shy away
v.
Colloquial
76
Colloquial
kaçınmak
duck
v.
77
Colloquial
kaçınmak
duckshove [australia/new zealand]
v.
Idioms
78
Idioms
kaçınmak
keep away from
v.
79
Idioms
kaçınmak
stay clear from
v.
80
Idioms
kaçınmak
shy away from
v.
81
Idioms
kaçınmak
fight shy of
v.
82
Idioms
kaçınmak
give a wide berth
v.
Trade/Economic
83
Trade/Economic
kaçınmak
shirk
v.
Law
84
Law
kaçınmak
evade
v.
85
Law
kaçınmak
avoid
v.
Politics
86
Politics
kaçınmak
abstain
v.
Technical
87
Technical
kaçınmak
refrain
v.
88
Technical
kaçınmak
avoid
v.
89
Technical
kaçınmak
beware
v.
Archaic
90
Archaic
kaçınmak
blench
v.
Meanings of
"kaçınmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 186 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
kişinin kabul etmek istemediği aşikar bir gerçeğe ulaşmaktan kaçınmak için dolambaçlı düşünmeye başvurması eylemi
mental gymnastics
n.
2
General
tutuklama veya kovuşturmadan kaçınmak için haraççıların yetkililere veya kolluk kuvvetlerine yaptığı ödeme
protection
n.
3
General
kaçınmak (cinsel ilişkiden)
restraint
v.
4
General
kaçınmak (sorumluluktan)
abdicate
v.
5
General
doğru yanıt vermekten kaçınmak
fence
v.
6
General
cevaplamaktan kaçınmak
beg the question
v.
7
General
bir kimseden kaçınmak
evite
v.
8
General
masraftan kaçınmak için kendini mahrum bırakmak
stint oneself
v.
9
General
yaramazlıktan kaçınmak
keep out of mischief
v.
10
General
masraftan kaçınmak
stint
v.
11
General
dahil olmaktan kaçınmak
sit out
v.
12
General
tehlikeden kaçınmak
avoid the danger
v.
13
General
riskten kaçınmak
avoid risk
v.
14
General
bir maksada varmak için engellerden kaçınmak
by-pass
v.
15
General
israfından kaçınmak
save on
v.
16
General
israftan kaçınmak
avoid wastage
v.
17
General
yorum yapmaktan kaçınmak
avoid commenting
v.
18
General
özveriden kaçınmak
avoid self-sacrifice
v.
19
General
gereksiz harcamalardan kaçınmak
avoid unnecessary expenses
v.
20
General
iş veya sorumluluktan kaçınmak
bludge
v.
21
General
beladan kaçınmak
avoid trouble
v.
22
General
belirsizlikten kaçınmak
avoid the ambiguity
v.
23
General
temas halinde olmaktan kaçınmak
avoid contact with
v.
24
General
istenmeyen yan etkilerden kaçınmak için kesintili, çoğunlukla konsantre dozajlarda (ilaç) vermek
pulse
v.
25
General
yüz yüze hesaplaşmaktan kaçınmak
fight shy
v.
26
General
(bir şeyi) yapmaktan kaçınmak
help oneself
v.
27
General
aşırılıktan kaçınmak
bridle
v.
28
General
(konuşma veya gürültü) üretmekten kaçınmak
hold
v.
29
General
kendini ifade etmekten kaçınmak
hold fire
v.
30
General
harekete geçmekten kaçınmak
hold fire
v.
31
General
çöküşten kaçınmak
hold together
v.
32
General
(briç) yüksek kart oynamaktan kaçınmak
hold up
v.
33
General
başarısızlıktan kaçınmak
hold together
v.
34
General
(bir şeyden) kaçınmak
dislike [obsolete]
v.
35
General
ciddiyetle üzerinde durmaktan kaçınmak
dismiss
v.
36
General
utanarak kaçınmak
shame
v.
37
General
kaçınmak için hareket etmek
shy
v.
Phrasals
38
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
steer away from (someone or something)
v.
39
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
steer away from (someone or something)
v.
40
Phrasals
birinin etrafından dolanmak/bahsetmekten kaçınmak
skirt around someone
v.
41
Phrasals
cevaplamaktan kaçınmak
fence with (someone)
v.
42
Phrasals
cevaplamaktan kaçınmak
fence with
v.
43
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
keep away (from someone or something)
v.
44
Phrasals
kullanmaktan/yapmaktan kaçınmak
keep away
v.
45
Phrasals
birinden/bir şeyden kaçınmak
get around someone or something
v.
46
Phrasals
(bir şey) yapmaktan kaçınmak
get out of doing (something)
v.
47
Phrasals
zararlı şeylerden kaçınmak
keep off
v.
48
Phrasals
bir şeyden kaçınmak
squirrel out of something
v.
49
Phrasals
teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden kaçınmak
bear off
v.
50
Phrasals
teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden kaçınmak
bear off from (something)
v.
51
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
absent (oneself) from (someone or something)
v.
52
Phrasals
bir şeyden kaçınmak
abstain from something
v.
53
Phrasals
bir şeyden kaçınmak
balk at something
v.
54
Phrasals
-den kaçınmak
blanch at
v.
55
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
blanch at (something)
v.
56
Phrasals
açığa çıkarmaktan kaçınmak
hold back
v.
57
Phrasals
ayrılmaktan kaçınmak
hold back
v.
58
Phrasals
başkaları tarafından görülmekten kaçınmak
hold back
v.
59
Phrasals
'-den kaçınmak
flinch from
v.
60
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
flinch from (someone or something)
v.
61
Phrasals
(bir şeyin) sonuçlarından kaçınmak
get by with (something)
v.
62
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
get round (something)
v.
63
Phrasals
(bir şey hakkında bir şeyden) kaçınmak
keep about
v.
64
Phrasals
(bir şey yapmaktan) kaçınmak
keep from (doing something)
v.
65
Phrasals
yapmaktan kaçınmak
keep from doing
v.
66
Phrasals
-den kaçınmak/uzak durmak
recoil from
v.
67
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak
recoil from (someone or something)
v.
68
Phrasals
(bir şey yapmaktan) kaçınmak
refrain from (doing something)
v.
69
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
remain away (from someone or something)
v.
70
Phrasals
-den kaçınmak
restrain from
v.
71
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
restrain from (something)
v.
72
Phrasals
-den kaçınmak
run from
v.
73
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
run from (something)
v.
74
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
shrink away (from someone or something)
v.
75
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
shy away (from something)
v.
76
Phrasals
(birine/bir şeye) yaklaşmaktan kaçınmak
skirt around (someone or something)
v.
77
Phrasals
(bir şeyden) bahsetmekten kaçınmak
skirt around (something)
v.
78
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
stay away (from someone or something)
v.
79
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak
stay off (of) (something)
v.
80
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
swerve away (from someone or something)
v.
81
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmekten kaçınmak
tiptoe around (someone or something)
v.
Colloquial
82
Colloquial
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak
bob and weave
v.
83
Colloquial
risk almaktan kaçınmak
play safe
v.
84
Colloquial
risk almaktan kaçınmak
play it safe
v.
85
Colloquial
tehlikelerden kaçınmak
play safe
v.
86
Colloquial
tehlikelerden kaçınmak
play it safe
v.
87
Colloquial
üzmekten kaçınmak
spare someone's feelings
v.
88
Colloquial
üzmekten kaçınmak
avoid upsetting someone
v.
89
Colloquial
bir şeyden kaçınmak
duck and cover
v.
90
Colloquial
cevap vermekten kaçınmak
duck and cover
v.
91
Colloquial
insanlardan kaçınmak
lay low
v.
92
Colloquial
başkalarıyla etkileşimden kaçınmak
lay low
v.
93
Colloquial
bir engelden kaçınmak için golf vuruşunu kısıtlamak
lay up
v.
94
Colloquial
isim vermekten kaçınmak
name no names
v.
Idioms
95
Idioms
yakınlıktan kaçınmak
keep one's distance
v.
96
Idioms
başarısızlıktan kaçınmak
keep one's head above water
v.
97
Idioms
göz önünde/hedef olmaktan kaçınmak
keep (one's) head below the parapet
v.
98
Idioms
söz etmekten kaçınmak
cast a veil over (something)
v.
99
Idioms
söz etmekten kaçınmak
draw a veil over something [written]
v.
100
Idioms
söz etmekten kaçınmak
cast a veil over something [written]
v.
101
Idioms
söz etmekten kaçınmak
throw a veil over something [written]
v.
102
Idioms
bir karar vermekten kaçınmak
sit on the fence
v.
103
Idioms
bir şeyler yapmaktan kaçınmak
wriggle off the hook
v.
104
Idioms
birisini utandırmaktan kaçınmak
spare someone's blushes
v.
105
Idioms
birisini utandırmaktan kaçınmak
save someone's blushes
v.
106
Idioms
birini utandırmaktan kaçınmak
spare someone's blushes
v.
107
Idioms
çok pahalı bir şey alıp ufak harcamalardan kaçınmak
spoil the ship for a hap'orth of tar
v.
108
Idioms
herhangi bir karar almaktan kaçınmak
sit on the fence
v.
109
Idioms
konudan kaçınmak
skirt the issue
v.
110
Idioms
kötü bir şeyi yapmaktan kaçınmak
put off the evil hour
v.
111
Idioms
savunmaktan kaçınmak
hold no brief for
v.
112
Idioms
(sorumluluktan vb) kaçınmak
duck out
v.
113
Idioms
(sorumluluktan vb) kaçınmak
duck out of
v.
114
Idioms
-den kaçınmak/uzak durmak
recoil at the sight (of someone)
v.
115
Idioms
-den kaçınmak/uzak durmak
recoil at the thought (of someone)
v.
116
Idioms
bir borcu ödemekten kaçınmak
pay with the roll of the drum
v.
117
Idioms
çok sıkıntı yaratacak bir hatadan kaçınmak
err on the right side
v.
118
Idioms
zor/istenmeyen bir işten kaçınmak
put off the evil day
v.
119
Idioms
zor/istenmeyen bir şeyi yapmaktan olabildiğince kaçınmak
put off the evil day
v.
120
Idioms
son raddeye kadar kaçınmak
put off the evil day
v.
121
Idioms
problemlerden/anlaşmazlıklardan kaçınmak
do anything for a quiet life
v.
122
Idioms
huzurunu bozacak şeylerden kaçınmak
do anything for a quiet life
v.
123
Idioms
boğulmaktan kaçınmak için (birinin) kafasını su üstünde tutmak
get (one's) head above water
v.
124
Idioms
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak
get one's head above water and have one's head above water
v.
125
Idioms
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak
have (one's) head above water
v.
126
Idioms
birinden/bir şeyden kesinlikle kaçınmak
avoid someone/something like the plague
v.
127
Idioms
kesin karar vermekten kaçınmak
hem and haw
v.
128
Idioms
kesin eylemde bulunmaktan kaçınmak
hem and haw
v.
129
Idioms
açıkça söylemekten kaçınmak
mince the matter
v.
130
Idioms
sevdiği bir şeyden kaçınmak
kill (one's) darlings
v.
131
Idioms
söz etmekten kaçınmak
draw a veil over
v.
132
Idioms
bir şey yapma tuzağına düşmek/düşmekten kaçınmak
fall into the trap of doing something
v.
133
Idioms
bir şey yapma hatasına düşmek/düşmekten kaçınmak
fall into the trap of doing something
v.
134
Idioms
bir şey yapma tuzağına düşmek/düşmekten kaçınmak
avoid the trap of doing something
v.
135
Idioms
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
fight shy of (someone or something)
v.
136
Idioms
bir şeyden/bir şey yapmaktan kaçınmak
fight shy of something/of doing something
v.
137
Idioms
(bir şeyden) kaçınmak/kurtulmak
find a way around (something)
v.
138
Idioms
(bir şeyden) kaçınmak/kurtulmak
find one's way around (something)
v.
139
Idioms
kaçınmak/kurtulmak
find way around
v.
140
Idioms
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak
get head above water
v.
141
Idioms
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak
have head above water
v.
142
Idioms
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
give (someone or something) a wide berth
v.
143
Idioms
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak
give (someone or something) a wide berth
v.
144
Idioms
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
give a wide berth to (someone or something)
v.
145
Idioms
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak
give a wide berth to (someone or something)
v.
146
Idioms
birinden/bir şeyden kaçınmak
give someone/something a wide berth
v.
147
Idioms
biriyle/bir şeyle etkileşime girmekten kaçınmak
give someone/something a wide berth
v.
148
Idioms
eleştiriden/saldırıdan/kınamaktan kaçınmak
hold (one's) fire
v.
149
Idioms
yorum/eleştiri yapmaktan kaçınmak
hold one's fire
v.
150
Idioms
eleştiriden/saldırıdan/kınamaktan kaçınmak
hold one's fire
v.
151
Idioms
(biriyle/bir şeyle) yakınlıktan kaçınmak
keep (one's) distance from (someone or something)
v.
152
Idioms
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
keep (someone or something) at bay
v.
153
Idioms
fazla ciddiyetten kaçınmak
keep (something) light
v.
154
Idioms
yakınlıktan kaçınmak
keep distance
v.
155
Idioms
başarısızlıktan kaçınmak
keep head above water
v.
156
Idioms
birinden/bir şeyden kaçınmak
keep something/someone at bay
v.
157
Idioms
bir şeyi yapmaktan kaçınmak
avoid the trap of doing something
v.
158
Idioms
bir şey yapma hatasından kaçınmak
avoid the trap of doing something
v.
159
Idioms
-den kaçınmak/uzak durmak
recoil at the sight
v.
160
Idioms
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak
recoil at the sight (of someone or something)
v.
161
Idioms
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak
recoil at the thought (of someone or something)
v.
162
Idioms
(bir şeyden) kaçmak/kaçınmak
save versus (something)
v.
163
Idioms
ayakkabıları yıpratmaktan kaçınmak
save shoe leather
v.
164
Idioms
birinden/bir şeyden kaçınmak
hold something/someone at bay
Trade/Economic
165
Trade/Economic
çok uluslu işletmeler tarafından vergiden kaçınmak için kurulan şirketler
conduit companies
n.
166
Trade/Economic
çifte vergilendirilmeden kaçınmak için yapılan uluslararası anlaşma
double taxation agreement
n.
167
Trade/Economic
makul olmayan nedenlerle kaçınmak
unreasonably withhold
v.
Law
168
Law
yeminden kaçınmak
refuse an oath
v.
Politics
169
Politics
birikimden kaçınmak
non-cumulation
v.
170
Politics
her türlü tedbirden kaçınmak
abstain from any measure
v.
171
Politics
yükümlülükleri yerine getirmekten kaçınmak
evade the obligations
v.
Technical
172
Technical
insan vücudu kısımlarını ezilme tehlikesinden kaçınmak için gerekli minimum aralıklar
minimum gaps to avoid crushing of parts of the human body
n.
Psychology
173
Psychology
duyguların yaratacağı stresten kaçınmak için düşünceyi ve aklı öne çıkarma
intellectualization
n.
174
Psychology
duyguların yaratacağı stresten kaçınmak için düşünceyi ve aklı öne çıkarma
intellectualisation
n.
Linguistics
175
Linguistics
tekrardan kaçınmak için kullanılan (zamir vb.) kelime
anaphor
n.
176
Linguistics
bir gramer hatasından kaçınmak üzere hatalı bir şekilde kullanılmış bir ifadenin doğru biçim yerine kullanılması
hypercorrection
n.
177
Linguistics
gramer hatasından kaçınmak için uğraşırken dile yerleşmiş hatalı yapı veya telaffuz
hypercorrection
n.
178
Linguistics
gramer hatasından kaçınmak isterken hatalı yapı üretme
hypercorrection
n.
179
Linguistics
gramer hatasından kaçınmak isterken hatalı yapı üretme
overcorrection
n.
180
Linguistics
gramer hatasından kaçınmak için uğraşırken dile yerleşmiş hatalı yapı veya telaffuz
overcorrection
n.
Sport
181
Sport
(krikette) top atıcısının hasardan kaçınmak için sahada koşamayacağı dikdörtgen alan
danger-area
n.
182
Sport
(eskrimde) vücudun rakipçe dokunulduğunda puan alınan hedef alanlarını hücumdan kaçınmak üzere hareket ettirme
displacement
n.
183
Sport
faul vermekten kaçınmak
uncall
v.
184
Sport
penaltı vermekten kaçınmak
uncall
v.
Slang
185
Slang
kırmızı ışıkta yandaki arabanın sürücüsü ile yaşanacak tuhaf göz temasından kaçınmak amacıyla yan pencerelerin tam hizaya gelmesini önleyecek şekilde arabayı kademeli olarak durdurma
stoplight stagger
n.
186
Slang
(bir olaydan) kaçınmak
dingy [uk]
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kaçınmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy