|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
zengin kaynaklı |
resourceful adj.
|
|
I think Tom is resourceful.
Ben Tom'un zengin kaynaklı olduğunu düşünürüm.
More Sentences
|
2 |
General |
insan kaynaklı |
man-made adj.
|
|
The problems in Zimbabwe are, to a great extent, man-made.
Zimbabve'deki sorunlar büyük ölçüde insan kaynaklıdır.
More Sentences
|
3 |
General |
epilepsiden kaynaklı |
epileptic adj.
|
|
The doctor prescribed medication to control the patient's epileptic episodes.
Doktor hastanın epilepsi nöbetlerini kontrol altına almak için ilaç reçete etti.
More Sentences
|
4 |
General |
meteordan kaynaklı |
meteoric adj.
|
|
The meteoric shower illuminated the night sky.
Meteor yağmuru, gece gökyüzünü aydınlattı.
More Sentences
|
Computer |
|
5 |
Computer |
(yazılım) açık kaynaklı |
open-source adj.
|
|
I have one comment to make on open-source.
Açık kaynak konusunda bir yorum yapmak istiyorum.
More Sentences
|
6 |
Computer |
(yazılım) açık kaynaklı |
open-source adj.
|
|
Open-source encryption software is a higher priority in FP6.
Açık kaynaklı şifreleme yazılımı FP6'da daha yüksek bir önceliğe sahiptir.
More Sentences
|
General |
|
7 |
General |
duygu kaynaklı tutumlar |
affectively based attitudes n.
|
|
8 |
General |
dış kaynaklı endişe |
exogenous anxiety n.
|
|
9 |
General |
iç kaynaklı endişe |
endogenous anxiety n.
|
|
10 |
General |
dışarıdan kaynaklı riskler |
exogenous risks n.
|
|
11 |
General |
tarımsal kaynaklı kirlenme |
pollution from agriculture n.
|
|
12 |
General |
besin kaynaklı hastalık |
foodborne disease n.
|
|
13 |
General |
besin kaynaklı hastalık |
foodborne illness n.
|
|
14 |
General |
içsel kaynaklı azalım modeli |
self-regression model n.
|
|
15 |
General |
yerli kaynaklı olmayan |
non-domestic origin n.
|
|
|
16 |
General |
insan kaynaklı afetler |
human related disasters n.
|
|
17 |
General |
dış kaynaklı müzik |
foreign music n.
|
|
18 |
General |
herhangi bir sebeple hayvansal kaynaklı hiçbir besini tüketmeme |
veganism n.
|
|
19 |
General |
insan kaynaklı faktörler |
man-made factors n.
|
|
20 |
General |
sel kaynaklı kayıp |
flood loss n.
|
|
21 |
General |
dış kaynaklı ödül |
extrinsic reward n.
|
|
22 |
General |
aşırı alkol tüketiminden kaynaklı susuzluk |
nadors [south african] n.
|
|
23 |
General |
doğal koşullardan kaynaklı kısıtlama |
necessity n.
|
|
24 |
General |
dış kaynaklı |
outsourced n.
|
|
25 |
General |
baskı (iş, okul gibi stres kaynaklı) |
throng [scottish] n.
|
|
26 |
General |
unvandan kaynaklı olarak |
titularly n.
|
|
27 |
General |
büyük bir haksızlık ya hakaretten kaynaklı hiddet |
ultrage n.
|
|
28 |
General |
kristal yapıda bir atom, iyon veya molekülün yokluğundan kaynaklı kusur |
vacancy n.
|
|
29 |
General |
sis kaynaklı buğu |
vaporousness n.
|
|
30 |
General |
buhar kaynaklı buğu |
vaporousness n.
|
|
31 |
General |
sis kaynaklı buğu |
vapourousness n.
|
|
32 |
General |
buhar kaynaklı buğu |
vapourousness n.
|
|
33 |
General |
yer ve nesnelerden kaynaklı özgün atmosfer |
vibrations n.
|
|
34 |
General |
cehalet veya dikkatsizlikten kaynaklı hata |
bevue n.
|
|
35 |
General |
hava, buhar veya gazın baskıyla çıkmasından kaynaklı ses |
blowing n.
|
|
|
36 |
General |
devredeki akımda meydana gelen istenmeyen değişimlerden veya tüp gibi aksamların mekanik hareketinden kaynaklı olarak hoparlörde duyulan sesler |
microphonics n.
|
|
37 |
General |
kayıp veya mahrumiyetten kaynaklı üzüntü |
miss [dialect] n.
|
|
38 |
General |
anlam belirsizliğinden kaynaklı anlaşılmazlık |
opaqueness n.
|
|
39 |
General |
ihmalden kaynaklı hata |
omission n.
|
|
40 |
General |
alkolden kaynaklı davranış değişimi |
disguise [obsolete] n.
|
|
41 |
General |
(bitkisel kaynaklı ilaçta) maddeyi suda bekletme |
infusion n.
|
|
42 |
General |
(bitkisel kaynaklı ilaçta) maddeyi su ile ıslatma |
infusion n.
|
|
43 |
General |
hareketli akıntının donması veya ayrılmasından kaynaklı düğümlenme |
clot n.
|
|
44 |
General |
bozulmadan kaynaklı kusur |
crack n.
|
|
45 |
General |
(termostat) cihaz faaliyeti arkasındaki duraklama kaynaklı devir çeşitliliği |
cycling n.
|
|
46 |
General |
ihmalden kaynaklı bozulma ve zayıflama |
dry rot n.
|
|
47 |
General |
beton yüzeylerin aşınmasından kaynaklı toz oluşumu |
dusting n.
|
|
48 |
General |
yetersiz beslenmede kaynaklı halsizlik |
poverty n.
|
|
49 |
General |
(önceki deneyimden kaynaklı) heyecan |
fleshment n.
|
|
50 |
General |
(önceki deneyimden kaynaklı) harekete geçme |
fleshment n.
|
|
51 |
General |
(önceki deneyimden kaynaklı) uyarılma |
fleshment n.
|
|
52 |
General |
utanç kaynaklı terleme |
flop sweat n.
|
|
53 |
General |
kronik tahriş kaynaklı yara |
gaw [scotland] n.
|
|
54 |
General |
değişen fenotipi gen kaynaklı fenotipi ile aynı olan canlı |
phenocopy n.
|
|
55 |
General |
(germe vb. kaynaklı) kas yaralanması |
pull n.
|
|
56 |
General |
mani kaynaklı meydana gelen şiddetli ve ani nöbet |
frenzy n.
|
|
57 |
General |
fizyolojik bozukluk kaynaklı anormal ereksiyon |
priapism n.
|
|
58 |
General |
düzeneğin aksamları arasındaki oynama payı veya boşluktan kaynaklı ses |
slap n.
|
|
59 |
General |
hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve ürünlerini de tüketen vejetaryen |
lactarian n.
|
|
60 |
General |
hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve ürünlerini de tüketen vejetaryen |
lactovegetarian n.
|
|
61 |
General |
(halatın kayma veya gevşemesi kaynaklı) ani çekiş |
surge n.
|
|
62 |
General |
kitle kaynaklı çalışmayı kullanmak |
crowdsource v.
|
|
63 |
General |
kitle kaynaklı çalışma yaptırmak |
crowdsource v.
|
|
64 |
General |
dış kaynaklı |
outside adj.
|
|
65 |
General |
dış kaynaklı |
exterior adj.
|
|
66 |
General |
yerli kaynaklı olmayan |
nonlocal origin adj.
|
|
67 |
General |
gıda kaynaklı |
food borne adj.
|
|
68 |
General |
besin kaynaklı |
food borne adj.
|
|
69 |
General |
bitki kaynaklı |
vegetable adj.
|
|
70 |
General |
bitki kaynaklı |
herbal adj.
|
|
71 |
General |
bitki kaynaklı |
vegetative adj.
|
|
72 |
General |
bitkisel kaynaklı |
galenic adj.
|
|
73 |
General |
bitkisel kaynaklı |
vegetable adj.
|
|
74 |
General |
bitki kaynaklı |
galenic adj.
|
|
75 |
General |
bitkisel kaynaklı |
vegetative adj.
|
|
|
76 |
General |
bitkisel kaynaklı |
vegetal adj.
|
|
77 |
General |
bitkisel kaynaklı |
herbal adj.
|
|
78 |
General |
bitki kaynaklı |
vegetal adj.
|
|
79 |
General |
stres kaynaklı |
stress related adj.
|
|
80 |
General |
toplum kaynaklı |
community-onset adj.
|
|
81 |
General |
cinsiyet kaynaklı |
sex-based adj.
|
|
82 |
General |
yağmur kaynaklı |
rain-induced adj.
|
|
83 |
General |
abd kaynaklı |
u.s-led adj.
|
|
84 |
General |
sorun kaynaklı/güdümlü |
problem driven adj.
|
|
85 |
General |
yabancı kaynaklı |
of foreign origin adj.
|
|
86 |
General |
insan kaynaklı |
human-induced adj.
|
|
87 |
General |
kitle kaynaklı |
crowd-sourced adj.
|
|
88 |
General |
insan kaynaklı |
people-driven adj.
|
|
89 |
General |
insan kaynaklı |
human-driven adj.
|
|
90 |
General |
sistem kaynaklı |
system-induced adj.
|
|
91 |
General |
az kaynaklı |
resource-poor adj.
|
|
92 |
General |
nehir kaynaklı |
river-borne adj.
|
|
93 |
General |
tek kaynaklı |
single-source adj.
|
|
94 |
General |
kene kaynaklı |
tickborne adj.
|
|
95 |
General |
mizaç kaynaklı |
temperamental adj.
|
|
96 |
General |
ihlalden kaynaklı |
transgressional adj.
|
|
97 |
General |
terlemeden kaynaklı |
transpiratory adj.
|
|
98 |
General |
hilelerden kaynaklı |
trick adj.
|
|
99 |
General |
öksürükten kaynaklı |
tussicular adj.
|
|
100 |
General |
sinerji eksikliğinden kaynaklı |
asynergic adj.
|
|
101 |
General |
dikkat kaynaklı |
attentional adj.
|
|
102 |
General |
tövbeden kaynaklı |
attritional adj.
|
|
103 |
General |
yetersiz kaynaklı |
bareboned adj.
|
|
104 |
General |
endişe kaynaklı |
kedogenous adj.
|
|
105 |
General |
araçtan kaynaklı |
vehiculary adj.
|
|
106 |
General |
araçtan kaynaklı |
vehiculatory adj.
|
|
107 |
General |
eyerde oturmaktan kaynaklı |
saddle adj.
|
|
108 |
General |
kullanımdan kaynaklı hasar ve aşınmaya dayanıklı |
wear-resistant adj.
|
|
109 |
General |
stresten kaynaklı olarak normalden veya beklentilerden daha az bir cinsel aktivite ilgisi veya katılımına sahip olan |
hyposexual adj.
|
|
110 |
General |
doğaüstü etkenlerden kaynaklı gizli bilgilere ait |
occult adj.
|
|
111 |
General |
doğaüstü etkenlerden kaynaklı gizli bilgiler ile ilgili |
occult adj.
|
|
112 |
General |
doğaüstü etkenlerden kaynaklı gizli bilgilerle uğraşan |
occult adj.
|
|
113 |
General |
benzer kaynaklı |
identical adj.
|
|
114 |
General |
çok kaynaklı |
multisource adj.
|
|
115 |
General |
makamdan kaynaklı unvanı olan |
officiary adj.
|
|
116 |
General |
fazla planlamadan kaynaklı |
overplanned adj.
|
|
117 |
General |
pas kaynaklı |
rusty adj.
|
|
118 |
General |
hayal gücü kaynaklı |
imaginational adj.
|
|
119 |
General |
dürtüsellik kaynaklı |
impulsive adj.
|
|
120 |
General |
impüls kaynaklı |
impulsive adj.
|
|
121 |
General |
(yaş kaynaklı) zayıf hafızalı |
doating adj.
|
|
122 |
General |
(yaş kaynaklı) zayıf hafızalı |
doting adj.
|
|
123 |
General |
uyuşturucudan kaynaklı |
drug-related adj.
|
|
124 |
General |
parazit kaynaklı |
parasitical adj.
|
|
125 |
General |
çok kaynaklı |
polygenous adj.
|
|
126 |
General |
dışkı kaynaklı |
feculent adj.
|
|
127 |
General |
iç kaynaklı |
innate adj.
|
|
128 |
General |
panik kaynaklı |
panic adj.
|
|
129 |
General |
panik kaynaklı |
panical [obsolete] adj.
|
|
130 |
General |
panik kaynaklı |
panicky adj.
|
|
131 |
General |
(özellikle kereste) mantar kaynaklı çürüyen |
pecky adj.
|
|
132 |
General |
bit kaynaklı |
pediculous adj.
|
|
133 |
General |
dış kaynaklı gelişen |
foreign adj.
|
|
134 |
General |
yutak kaynaklı |
pharyngal adj.
|
|
135 |
General |
farenk kaynaklı |
pharyngal adj.
|
|
136 |
General |
metabolizma düzensizliğinden kaynaklı (bitki hastalığı) |
physiologic adj.
|
|
137 |
General |
metabolizma düzensizliğinden kaynaklı (bitki hastalığı) |
physiological adj.
|
|
138 |
General |
halk kaynaklı |
public adj.
|
|
139 |
General |
dış kaynaklı |
public adj.
|
|
140 |
General |
kendinden kaynaklı |
self-originating adj.
|
|
141 |
General |
kendinden kaynaklı |
self-paced adj.
|
|
142 |
General |
sperm kaynaklı |
seminary [obsolete] adj.
|
|
143 |
General |
(çiçek hastalığı kaynaklı) kabarcıklı |
pock-broken adj.
|
|
144 |
General |
kutuplar kaynaklı |
polaristic adj.
|
|
145 |
General |
kutupsal özellik kaynaklı |
polaristic adj.
|
|
146 |
General |
(ingiltere) stoke–on–trent kaynaklı |
stoke adj.
|
|
147 |
General |
bol su kaynaklı |
streamful adj.
|
|
148 |
General |
kuduz virüsünden kaynaklı |
street adj.
|
|
149 |
General |
stres kaynaklı |
stress-related adj.
|
|
150 |
General |
ameliyat kaynaklı |
surgical adj.
|
|
151 |
General |
cerrahi işlem kaynaklı |
surgical adj.
|
|
152 |
General |
insan kaynaklı |
anthropogenically adv.
|
|
153 |
General |
-den kaynaklı olarak |
based upon prep.
|
|
154 |
General |
-den kaynaklı olarak |
based on prep.
|
|
155 |
General |
ateş veya ısı etkisinden kaynaklı anlamı veren ön ek |
pyr- pref.
|
|
156 |
General |
ateş veya ısı etkisinden kaynaklı anlamı veren ön ek |
pyro- pref.
|
|
157 |
General |
belirtilen mantardan kaynaklı hastalık anlamı veren son ek |
-osis suf.
|
|
158 |
General |
… kaynaklı spor anlamına gelen son ek |
-spore suf.
|
|
Phrasals |
|
159 |
Phrasals |
-den kaynaklı bir fikri/yaklaşımı olmak |
come from v.
|
|
Colloquial |
|
160 |
Colloquial |
katalog (ses benzerliğinden kaynaklı günlük kullanım) |
cattle dog [aus] n.
|
|
161 |
Colloquial |
içki kaynaklı cesaret |
geneva courage n.
|
|
162 |
Colloquial |
alkol kaynaklı atıp tutma |
geneva courage n.
|
|
163 |
Colloquial |
bir grupta heyecandan kaynaklı mırıldanmalar/uğultu |
ripple of excitement n.
|
|
164 |
Colloquial |
grup içerisinde heyecandan kaynaklı kıpırtılar |
ripple of excitement n.
|
|
165 |
Colloquial |
dalga dalga yayılan heyecandan kaynaklı mırıltılar |
ripple of excitement n.
|
|
166 |
Colloquial |
dalga dalga yayılan heyecandan kaynaklı bir uğultu |
ripple of excitement n.
|
|
167 |
Colloquial |
uzun süre hareketsiz yolculuk etmekten kaynaklı derin toplardamar pıhtılaşması |
economy class syndrome n.
|
|
168 |
Colloquial |
uyuşturucudan kaynaklı korkunç/ürkütücü halüsinasyonlar |
horrors n.
|
|
169 |
Colloquial |
şapka takmaktan kaynaklı dağılmış saç |
hat hair n.
|
|
170 |
Colloquial |
kendi çıkarı için siyasi kaynaklı rantlarla ilgilenen kimse |
politician n.
|
|
171 |
Colloquial |
birinden kaynaklı bir sorun/problem olmak |
be someone's lookout v.
|
|
172 |
Colloquial |
birinin (kendinden) kaynaklı bir sorun/problem olmak |
be someone's (own) lookout [uk] v.
|
|
Idioms |
|
173 |
Idioms |
cv'lerdeki yazım hatası kaynaklı olumsuz izlenim |
death by spell check n.
|
|
174 |
Idioms |
kafayı bir yere vurmaktan kaynaklı yumurta şeklinde şişlik |
a goose egg n.
|
|
175 |
Idioms |
kafayı bir yere vurmaktan kaynaklı yumurta şeklinde şişlik |
goose egg n.
|
|
176 |
Idioms |
kafayı bir yere vurmaktan kaynaklı yumurta şeklinde şişlik |
goose egg n.
|
|
177 |
Idioms |
hamilelikten kaynaklı unutkanlık/kafa karışıklığı |
baby brain n.
|
|
178 |
Idioms |
(şaka yollu) evlilik kaynaklı mutluluk |
wedded bliss n.
|
|
179 |
Idioms |
(birinin kendinden) kaynaklı bir sorun/zorluk olmak |
be (one's) (own) lookout [uk] v.
|
|
180 |
Idioms |
birinin kendinden kaynaklı bir sorun/zorluk olmak |
be (one's) (own) lookout [uk] v.
|
|
181 |
Idioms |
birinin kendinden kaynaklı bir sorun/zorluk olmak |
be someone's (own) lookout [uk] v.
|
|
182 |
Idioms |
problem bilgisayarın yanlış kullanımından kaynaklı |
pebcac (problem exists between chair and computer) expr.
|
|
183 |
Idioms |
problem bilgisayarın yanlış kullanımından kaynaklı |
pebcak (problem exists between chair and keyboard) expr.
|
|
184 |
Idioms |
problem bilgisayarın yanlış kullanımından kaynaklı |
pebkam (problem exists between keyboard and monitor) expr.
|
|
Trade/Economic |
|
185 |
Trade/Economic |
teknolojik yeniliklerden kaynaklı istihdam değişikliklerinin sendikalarca müzakere edilmesi |
technology agreement n.
|
|
186 |
Trade/Economic |
borç kaynaklı durgunluk |
debt-induced recession n.
|
|
187 |
Trade/Economic |
çok kaynaklı finans |
multi-source financing n.
|
|
188 |
Trade/Economic |
dış kaynaklı gelir |
extraneous income n.
|
|
189 |
Trade/Economic |
dış kaynaklı alım |
foreign acquisition n.
|
|
190 |
Trade/Economic |
dış kaynaklı kredi |
external loan n.
|
|
191 |
Trade/Economic |
finansman kaynaklı emeklilik planı |
funded pension plan n.
|
|
192 |
Trade/Economic |
fon kaynaklı kredi |
loan of funds originated n.
|
|
193 |
Trade/Economic |
fon kaynaklı krediler |
loans of funds originated n.
|
|
194 |
Trade/Economic |
iş kazası veya iş kaynaklı rahatsızlık nedeniyle verilen ücretli izin |
workers' compensation leave n.
|
|
195 |
Trade/Economic |
kanal inşaat müdürü (iç ve dış kaynaklı) |
channel construction director (internal and external financing) n.
|
|
196 |
Trade/Economic |
kitle kaynaklı çalışma |
crowdsourcing n.
|
|
197 |
Trade/Economic |
özelleştirme ve tasarruf mevduatı sigorta fonu kaynaklı türk lirası transferleri |
privatization and savings deposit insurance fund (sdif)-related tl transfers n.
|
|
198 |
Trade/Economic |
yabancı kaynaklı yatırım |
foreign investment n.
|
|
199 |
Trade/Economic |
yurtdışı kaynaklı gelir |
foreign-based income n.
|
|
200 |
Trade/Economic |
dış kaynaklı hizmetler |
outsourced services n.
|
|
201 |
Trade/Economic |
üretim maliyetlerindeki artıştan kaynaklı enflasyon |
cost-pull inflation n.
|
|
202 |
Trade/Economic |
küçük ölçekli şokların yayılmasından kaynaklı kriz |
contagion n.
|
|
203 |
Trade/Economic |
dış kaynaklı |
exogeneous adj.
|
|
204 |
Trade/Economic |
yurtdışı kaynaklı |
foreign-based adj.
|
|
205 |
Trade/Economic |
yurtdışı kaynaklı |
foreign adj.
|
|
206 |
Trade/Economic |
yurtdışı kaynaklı |
foreign-sourced adj.
|
|
207 |
Trade/Economic |
ekonomik buhran kaynaklı |
depressed adj.
|
|
208 |
Trade/Economic |
talebin yükselmesi ve arzın düşmesinden kaynaklı bariz enflasyonla nitelenen |
overheated adj.
|
|
209 |
Trade/Economic |
ekonomik çöküntü kaynaklı |
panic adj.
|
|
Law |
|
210 |
Law |
mağdur kaynaklı suç teorisi |
victim precipitation theory n.
|
|
211 |
Law |
(kaçakçılık kaynaklı) mala el koyma |
infection n.
|
|
212 |
Law |
(kaçakçılık kaynaklı) kargoya el koyma |
infection n.
|
|
213 |
Law |
gerekenin yapılmasından kaynaklı |
commissive adj.
|
|
Politics |
|
214 |
Politics |
afet yönetimi ve olağanüstü hallerde müdahale amaçlı uzay kaynaklı bilgi için bm platformu |
united nations platform for space-based information for disaster management and emergency response n.
|
|
215 |
Politics |
dış kaynaklı rüşvetle mücadele edilmesine yönelik kılavuz ilkeler |
guiding principles on enforcement of the foreign bribery offence n.
|
|
216 |
Politics |
devlet kaynaklı milliyetçilik |
state-led nationalism n.
|
|
217 |
Politics |
kalkınma kaynaklı yerinden edilme |
development-induced displacement n.
|
|
218 |
Politics |
devlet kaynaklı |
state-led adj.
|
|
219 |
Politics |
hükümet kaynaklı |
government-led adj.
|
|
220 |
Politics |
mezhep kaynaklı |
sectarian adj.
|
|
Industry |
|
221 |
Industry |
çelik yapıların kenet millerini, kaynaklı mafsallarını ve dikişlerini denetleyen kimse |
moocher n.
|
|
Insurance |
|
222 |
Insurance |
ciddi veya uzun süreli hastalıklardan kaynaklı olup belirlenen tutarın üzerinde gelen hastane faturalarının çoğunu veya tamamını kapsayan sigorta |
major medical n.
|
|
Tourism |
|
223 |
Tourism |
yolculuk esnasındaki hareket kaynaklı mide bulantısı |
travel sickness n.
|
|
Technical |
|
224 |
Technical |
saat maşasından kaynaklı hataları önlemek için kullanılan cihaz |
remontoir n.
|
|
225 |
Technical |
saat maşasından kaynaklı hataları önlemek için kullanılan cihaz |
remontoire n.
|
|
226 |
Technical |
film üzerindeki boya, vernik vb. kaynaklı yumru veya parçacık |
nib n.
|
|
227 |
Technical |
alın kaynaklı kontrol vanası |
butt-weld control valve n.
|
|
228 |
Technical |
ark kaynaklı birleştirmelerde sertlik deneyi |
hardness test on arc welded joints n.
|
|
229 |
Technical |
alın kaynaklı kontrol vanası |
buttweld control valve n.
|
|
230 |
Technical |
ark kaynaklı deney parçası |
arc-welded test piece n.
|
|
231 |
Technical |
akış kaynaklı titreşim |
flow-induced vibration n.
|
|
232 |
Technical |
alın kaynaklı bağlantı |
butt-fused joint n.
|
|
233 |
Technical |
alın kaynaklı bağlantı |
butt fusion jointing n.
|
|
234 |
Technical |
alın kaynaklı bağlantı |
butt-welded joint n.
|
|
235 |
Technical |
alın kaynaklı boru |
butt welded pipe n.
|
|
236 |
Technical |
ark kaynaklı birleştirme |
arc-welded joint n.
|
|
237 |
Technical |
basınç kaynaklı tel elek |
pre-crimped wire screen n.
|
|
238 |
Technical |
biyolojik kaynaklı örneklerin miktarının ölçülmesi |
measurement of quantities in samples of biological origin n.
|
|
239 |
Technical |
boruya kaynaklı flanş |
welded on pipe flange n.
|
|
240 |
Technical |
boyun kaynaklı flanş |
weld neck flange n.
|
|
241 |
Technical |
bindirme kaynaklı boru |
lap-welded tube n.
|
|
242 |
Technical |
bindirme kaynaklı bağlantı |
lap-welded joint n.
|
|
243 |
Technical |
boyuna kaynaklı çelik boru |
longitudinally-welded steel pipe n.
|
|
244 |
Technical |
bindirme kaynaklı boru |
lap-welded pipe n.
|
|
245 |
Technical |
çelik malzemeden kaynaklı kazan |
welded steel boiler n.
|
|
246 |
Technical |
çift kaynaklı bağlantı |
double welded joint n.
|
|
247 |
Technical |
darbe kaynaklı titreşim |
shock-induced vibration n.
|
|
248 |
Technical |
dikişsiz ve kaynaklı ferromanyetik çelik borular |
seamles and welded ferromagnetic steel tubes n.
|
|
249 |
Technical |
dikiş kaynaklı borular |
seam-welded tubes n.
|
|
250 |
Technical |
dikişsiz ve kaynaklı çelik boruların otomatik girdap akımları muayenesi |
automatic eddy current testing of seamless and welded steel tubes n.
|
|
251 |
Technical |
dikiş kaynaklı boru |
seam-welded tube n.
|
|
252 |
Technical |
düz kaynaklı boru |
flat welded pipe n.
|
|
253 |
Technical |
dikişsiz ve kaynaklı çelik tüplerin tüp uçlarının ultrasonik muayenesi |
ultrasonic testing of tube ends of seamless and welded steel tubes n.
|
|
254 |
Technical |
dikişsiz ve kaynaklı çelik tüpler |
seamless and welded steel tubes n.
|
|
255 |
Technical |
dikişsiz ve kaynaklı boruların sıvı penetrant muayenesi |
liquid penetrant testing of seamless and welded steel tubes n.
|
|
256 |
Technical |
dikişsiz ve kaynaklı çelik boruların uçları |
tube ends of seamless and welded steel tubes n.
|
|
257 |
Technical |
dikişsiz ve kaynaklı ferromanyetik çelik tüplerin otomatik tam çevre manyetik transdüser akı kaçak muayenesi |
automatic full peripheral magnetic transducer flux leakage testing of seamless and welded ferromagnetic steel tubes n.
|
|
258 |
Technical |
dikişsiz ve kaynaklı çelik boruların otomatik elektromanyetik muayenesi |
electromagnetic testing of seamless and welded ferromagnetic steel tubes n.
|
|
259 |
Technical |
diskleri kaynaklı türbin rotoru |
welded disc turbine rotor n.
|
|
260 |
Technical |
durağan kaynaklı adlar |
statically seeded names n.
|
|
261 |
Technical |
elektrik basınç kaynaklı çelik boru |
electric pressure-welded steel pipe n.
|
|
262 |
Technical |
eritme kaynaklı bağlantılar |
fusion-welded joints n.
|
|
263 |
Technical |
elektrik kaynaklı alaşımsız çelik borular |
electric welded non-alloy steel tubes n.
|
|
264 |
Technical |
ergitme alın kaynaklı birleştirmeler |
fusion welded butt joints n.
|
|
265 |
Technical |
elektrik direnç kaynaklı boru ürünler |
electric-resistance-welded tubular products n.
|
|
266 |
Technical |
elektrik basınç kaynaklı çelik boru |
electric pressure-welded steel tube n.
|
|
267 |
Technical |
erime kaynaklı parça |
fusion welded part n.
|
|
268 |
Technical |
eritme kaynaklı borular |
fusion welded pipes n.
|
|
269 |
Technical |
eritme kaynaklı kaplamalar |
fusion-welded coatings n.
|
|
270 |
Technical |
elektrik direnç kaynaklı boru |
electric-resistance-welded pipe n.
|
|
271 |
Technical |
girdap kaynaklı titreşim |
vortex-induced vibration n.
|
|
272 |
Technical |
hava kaynaklı partikül |
air-born particulate n.
|
|
273 |
Technical |
hava kaynaklı canlı partikül sayımı |
air-born viable particulate count n.
|
|
274 |
Technical |
hava kaynaklı ses yalıtımı |
airborne-sound insulation n.
|
|
275 |
Technical |
hava kaynaklı mikroorganizmalar |
airborne microorganisms n.
|
|
276 |
Technical |
hava kaynaklı partikül sayımı |
air-born particulate count n.
|
|
277 |
Technical |
ısı kaynaklı bulanıklaşma |
heat haze n.
|
|
278 |
Technical |
ısı kaynaklı bulanıklaşma |
heat shimmer n.
|
|
279 |
Technical |
ışık kaynaklı gölgeleme |
light source shading n.
|
|
280 |
Technical |
kaynaklı galvaniz çelik boru |
welded galvanized steel pipe n.
|
|
281 |
Technical |
kaynaklı parça |
weldment n.
|
|
282 |
Technical |
kaynaklı paslanmaz çelik boru |
welded stainless steel tube n.
|
|
283 |
Technical |
kaynaklı dirsek |
welding elbow n.
|
|
284 |
Technical |
kaynaklı tel örgü |
welded wire fabric n.
|
|
285 |
Technical |
kaynaklı körük |
welded bellows n.
|
|
286 |
Technical |
kaynaklı tel örgü |
welded wire mesh n.
|
|
287 |
Technical |
kaynaklı bağlantı |
welded joint n.
|
|
288 |
Technical |
kaynaklı köşe |
welded corner n.
|
|
289 |
Technical |
kaynaklı flanş |
welding flange n.
|
|
290 |
Technical |
kaynaklı ucuca ekleme |
welded butt splice n.
|
|
291 |
Technical |
kaynaklı yapı |
welded construction n.
|
|
292 |
Technical |
kaynaklı çelik tüplerin kaynak dikişine bitişik alanlarının ultrasonik muayenesi |
ultrasonic testing of the area adjacent to the weld seam of welded steel tubes n.
|
|
293 |
Technical |
kaynaklı bağlantı deneyleri |
testing of welded joints n.
|
|
294 |
Technical |
kaynaklı dolu gövdeli kiriş |
welded plate girder n.
|
|
295 |
Technical |
kaynaklı bağlantılar |
welded connections n.
|
|
296 |
Technical |
kesintisiz kaynaklı haddeleme |
endless welding rolling n.
|
|
297 |
Technical |
kaynaklı yeniden doldurulabilir tüp |
refillable welded steel cylinder n.
|
|
298 |
Technical |
kaynaklı basınç dramları |
welded pressure drums n.
|
|
299 |
Technical |
kaynaklı ek |
welded scam n.
|
|
300 |
Technical |
kaynaklı dikiş |
welded seam n.
|
|
301 |
Technical |
kaynaklı çelik strüktür |
welded steel structure n.
|
|
302 |
Technical |
kaynaklı çelik boru |
welded steel pipe n.
|
|
303 |
Technical |
kaynaklı boru |
welded pipe n.
|
|
304 |
Technical |
kaynaklı tekne |
welded hull n.
|
|
305 |
Technical |
kaynaklı kiriş |
welded girder n.
|
|
306 |
Technical |
kaynaklı tel örgü çitler |
steel wire welded mesh fencing n.
|
|
307 |
Technical |
kaynaklı birleştirme |
welded connection n.
|
|
308 |
Technical |
kaynaklı termoplastik yapı |
welded thermoplastic construction n.
|
|
309 |
Technical |
kaynaklı bağlantı elemanı |
welded fitting n.
|
|
310 |
Technical |
kaynaklı bağlantıların deneyleri |
testing of welded joints n.
|
|
311 |
Technical |
kaynaklı termokapıl |
welded thermocouple n.
|
|
312 |
Technical |
kaynaklı birleştirmelerin radyografik muayenesi |
radiographic examination of welded joints n.
|
|
313 |
Technical |
kaynaklı borular |
welded pipes n.
|
|
314 |
Technical |
kaynaklı uç |
welded-end n.
|
|
315 |
Technical |
kaynaklı ray bağlantısı |
welded rail joint n.
|
|
316 |
Technical |
kaynaklı çelik boruların otomatik girdap akımları muayenesi |
automatic eddy current testing of welded steel tubes n.
|
|
317 |
Technical |
kaynaklı bağlantı |
solid connection n.
|
|
318 |
Technical |
kaynaklı termoplastik malzemeler |
welded thermoplastics n.
|
|
319 |
Technical |
kaynaklı köşelerin ve t-bağlantıların mukavemeti |
strength of welded corners and t-joints n.
|
|
320 |
Technical |
kaynaklı ek |
welded joint n.
|
|
321 |
Technical |
kaynaklı boru |
welded tube n.
|
|
322 |
Technical |
kaynaklı tel örgüsü |
welded wire fabric n.
|
|
323 |
Technical |
kaynaklı örgülü kiriş |
welded truss n.
|
|
324 |
Technical |
kaynaklı çelik |
welded steel n.
|
|
325 |
Technical |
kaynaklı çelik borular |
welded steel pipes n.
|
|
326 |
Technical |
kaynaklı çelik malzeme |
welded steel n.
|
|
327 |
Technical |
kaynaklı boyunlu flanş |
welded neck flange n.
|
|
328 |
Technical |
kaynaklı flanşlar |
welded flanges n.
|
|
329 |
Technical |
kaynaklı yuvarlak zincir halkası |
welded round link chain n.
|
|
330 |
Technical |
kaynaklı birleştirmenin ultrasonik muayenesi |
ultrasonic examination of welded joint n.
|
|
331 |
Technical |
kaynaklı ürün |
welded product n.
|
|
332 |
Technical |
kaynaklı çelik makas |
welded truss n.
|
|
333 |
Technical |
kaynaklı i-kirişi |
welded-i-beam n.
|
|
334 |
Technical |
kaynaklı yüksük |
welded ferrule n.
|
|
335 |
Technical |
kaynaklı kafes kiriş |
welded truss n.
|
|
336 |
Technical |
kaynaklı taşıyıcı |
welded girder n.
|
|
337 |
Technical |
kaynaklı malzeme |
welded material n.
|
|
338 |
Technical |
lazer kaynaklı tehlikeler |
laser-induced hazards n.
|
|
339 |
Technical |
lazer ışın kaynaklı birleştirmeler |
laser beam-welded joints n.
|
|
340 |
Technical |
nokta kaynaklı birleştirmelerin yorulma deneyi metodu |
method for the fatigue testing of spot welded joints n.
|
|
341 |
Technical |
nokta kaynaklı çelik |
spot welded steel n.
|
|
342 |
Technical |
paslanmaz çelik alın kaynaklı bağlantı parçaları |
stainless steel butt welding fittings n.
|
|
343 |
Technical |
spiral kaynaklı boru |
spiral welded pipe n.
|
|
344 |
Technical |
su kaynaklı ısı pompası |
water source heat pump n.
|
|
345 |
Technical |
toz altı kaynaklı alaşımsız ve alaşımlı çelik borular |
submerged arc welded non-alloy and alloy steel tubes n.
|
|
346 |
Technical |
toz altı ark kaynaklı |
submerged arc welded n.
|
|
347 |
Technical |
tekrar doldurulabilir kaynaklı çelik tüp |
refillable welded steel gas cylinder n.
|
|
348 |
Technical |
yuvarlak çelikten elektrik kaynaklı zincir |
electrically welded round steel chain n.
|
|
349 |
Technical |
bir cihazın çalışmaya başlaması veya düzensiz bir şekilde hareket etmesi ile, hareketli aksamlarının arasındaki boşluk veya gevşeklik kaynaklı ortaya çıkan gıcırtılı ses veya sarsıntı |
lash n.
|
|
350 |
Technical |
sıkıştırıcı zıt yönlü doğrusal kuvvetler nedeniyle elastik cismin bir tarafındaki kısalmadan kaynaklı stres |
compression n.
|
|
351 |
Technical |
sinyal lambası deklanşörünün yaklaşık üç nokta süresince açılmasından kaynaklı yanıp sönme |
dash n.
|
|
352 |
Technical |
uçaktaki bir bağlantı somununun sarsılmadan kaynaklı olarak gevşememesi için sıkıca sabitlemek |
safety v.
|
|
353 |
Technical |
akış kaynaklı |
flow-induced adj.
|
|
354 |
Technical |
akışkan esaslı/kaynaklı |
fluid-borne adj.
|
|
355 |
Technical |
alın kaynaklı |
butt welded adj.
|
|
356 |
Technical |
bakır kaynaklı |
copper-brazed adj.
|
|
357 |
Technical |
bindirme kaynaklı |
lap-welded adj.
|
|
358 |
Technical |
boruya kaynaklı |
welded on pipe adj.
|
|
359 |
Technical |
darbe kaynaklı |
impact-induced adj.
|
|
360 |
Technical |
düz kaynaklı |
flat welded adj.
|
|
361 |
Technical |
ergitme nokta kaynaklı |
fusion spot welded adj.
|
|
362 |
Technical |
elektrik kaynaklı |
arc welded adj.
|
|
363 |
Technical |
gürültü kaynaklı |
noise-induced adj.
|
|
364 |
Technical |
erime kaynaklı |
fusion welded adj.
|
|
365 |
Technical |
gaz kaynaklı |
gas welded adj.
|
|
366 |
Technical |
hava kaynaklı |
air-born adj.
|
|
367 |
Technical |
kaynatılmış kaynaklı |
welded adj.
|
|
368 |
Technical |
nokta kaynaklı |
spot welded adj.
|
|
369 |
Technical |
kaynaklı (yapı vb) |
welded adj.
|
|
370 |
Technical |
kaynaşma kaynaklı |
fusion welded adj.
|
|
371 |
Technical |
spiral kaynaklı |
spiral welded adj.
|
|
372 |
Technical |
sıvı kaynaklı |
fluid-borne adj.
|
|
373 |
Technical |
projeksiyon nokta kaynaklı |
projection spot welded adj.
|
|
374 |
Technical |
ucu kaynaklı |
welded-end adj.
|
|
375 |
Technical |
yapı esaslı/kaynaklı |
structure-borne adj.
|
|
376 |
Technical |
uzun kaynaklı |
long-welded adj.
|
|
377 |
Technical |
kıvılcım eksikliği gibi sorunlardan kaynaklı tekleyerek çalışan (içten yanmalı motor) |
missing adj.
|
|
378 |
Technical |
(katı cisim kaynaklı) elektrik/manyetik özellikleri kullanan |
solid-state adj.
|
|
379 |
Technical |
(katı cisim kaynaklı) optik özelliklerden faydalanan |
solid-state adj.
|
|
380 |
Technical |
ısıdan kaynaklı olarak |
thermically adv.
|
|
Computer |
|
381 |
Computer |
açık kaynaklı yazılım |
open-source software n.
|
|
382 |
Computer |
cihaz kaynaklı komut seti |
device generic command set n.
|
|
383 |
Computer |
kaynaklı test uçlu akış memesi |
flow nozzle with brazed-on test tips n.
|
|
384 |
Computer |
java platformu için açık kaynaklı yazılımlar oluşturan bir proje |
jakarta n.
|
|
385 |
Computer |
internet sitesi oluşturmak ve yönetmek için kullanılan, açık kaynaklı popüler bir içerik yönetim sistemi |
mambo n.
|
|
386 |
Computer |
açık kaynaklı yazılım |
open source n.
|
|
387 |
Computer |
bilgisayar kodunun açık kaynaklı olması |
openness n.
|
|
388 |
Computer |
açık kaynaklı yazılım |
open-source n.
|
|
389 |
Computer |
tümüyle nesneye-yönelik olan açık kaynaklı yüksek düzey bir programlama dili |
ruby n.
|
|
390 |
Computer |
2011 yılında geliştirilmiş açık kaynaklı ve genel amaçlı bir programlama dili |
dart n.
|
|
391 |
Computer |
tüm büyük linux ve windows sürümlerinde kullanılan açık kaynaklı bir işletim sistemi sanallaştırma sistemi |
docker n.
|
|
392 |
Computer |
açık kaynaklı yazılımlara ait |
open-source adj.
|
|
393 |
Computer |
açık kaynaklı yazılımlarla ilgili |
open-source adj.
|
|
394 |
Computer |
açık kaynaklı yazılımları teşvik eden |
open-source adj.
|
|
395 |
Computer |
açık kaynaklı yazılımlara ait |
open-source adj.
|
|
396 |
Computer |
açık kaynaklı yazılımlarla ilgili |
open-source adj.
|
|
397 |
Computer |
açık kaynaklı yazılımları teşvik eden |
open-source adj.
|
|
398 |
Computer |
(bilgisayar programı, kodu) açık kaynaklı |
open-standard adj.
|
|
Informatics |
|
399 |
Informatics |
çok kaynaklı veri tümleştirme |
data conflation n.
|
|
400 |
Informatics |
çok kaynaklı veri tümleştirme |
multisource data fusion n.
|
|
401 |
Informatics |
dış kaynaklı kesilme |
external interrupt n.
|
|
402 |
Informatics |
donanım kaynaklı kesilme |
hardware interrupt n.
|
|
403 |
Informatics |
yankı kaynaklı bozulma |
echo distortion n.
|
|
404 |
Informatics |
yordam kaynaklı algoritmalar |
procedure-oriented algorithms n.
|
|
405 |
Informatics |
açık kaynaklı bir javascript kütüphanesi |
dojo n.
|
|
406 |
Informatics |
açık kaynaklı yazılım |
oss (open source software) abrev.
|
|
Telecom |
|
407 |
Telecom |
hattın ortak kullanıldığı telefon/sinyal devrelerinde çalışma kaynaklı parazit |
thump n.
|
|
408 |
Telecom |
açık kaynaklı bir veritabanı |
mySQL n.
|
|
409 |
Telecom |
açık kaynaklı yazılım |
public-domain software n.
|
|
410 |
Telecom |
çok kaynaklı veri tümleştirme |
data conflation n.
|
|
411 |
Telecom |
güneş kaynaklı etki |
solar outage n.
|
|
412 |
Telecom |
insan kaynaklı gürültü |
man-made noise n.
|
|
413 |
Telecom |
iki kaynaklı frekans anahtarlama |
two-source frequency keying n.
|
|
414 |
Telecom |
tarife kaynaklı şebeke dışsallıkları |
tariff mediated network externalities n.
|
|
415 |
Telecom |
yankı kaynaklı bozulma |
echo distortion n.
|
|
416 |
Telecom |
parazit kaynaklı gürültüden etkilenen |
crackly adj.
|
|
Electric |
|
417 |
Electric |
atmosfer kaynaklı veya anahtarlama sırasında meydana gelen aşırı gerilimlere karşı koruma |
protection against over-voltages of atmospheric origin or due to switching n.
|
|
418 |
Electric |
elektrik kaynaklı büyük çaplı boru |
electric-welded large diameter pipe n.
|
|
419 |
Electric |
indüksiyon akımının devresinden kaynaklı |
secondary adj.
|
|
Mechanic |
|
420 |
Mechanic |
kaynaklı çelik |
welded steel n.
|
|
Textile |
|
421 |
Textile |
ipek kumaşta ipliğin ayrılması sonucu oluşan tüylenme ve beneklenme kaynaklı defo |
lousiness n.
|
|
422 |
Textile |
(iplik rengi veya kalınlığından kaynaklı) kumaş defosu |
shot n.
|
|
423 |
Textile |
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklı kumaş defosu |
smash n.
|
|
424 |
Textile |
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklı kumaş defolarını onaran kimse |
smasher n.
|
|
Construction |
|
425 |
Construction |
ark kaynaklı birleştirmeler |
arc-welded joints n.
|
|
426 |
Construction |
çelik telden kaynaklı panolar |
steel wire welded panels n.
|
|
427 |
Construction |
dört tolerans sınıfında kaynaklı yapılar |
welded structures in four tolerance classes n.
|
|
428 |
Construction |
elektron ve lazer demet kaynaklı birleştirmeler |
electron and laser beam welded joints n.
|
|
429 |
Construction |
hasır ve kafes donatıların kaynaklı bileşim yerleri |
welded joints of reinforcement mats or cages n.
|
|
430 |
Construction |
kaynaklı yapı |
welded construction n.
|
|
431 |
Construction |
kaynaklı konstrüksiyon |
welded construction n.
|
|
432 |
Construction |
kaynaklı yapılar |
welded constructions n.
|
|
433 |
Construction |
metalik malzemelerde kaynaklı birleştirmeler |
welded joints in metallic materials n.
|
|
434 |
Construction |
eritme kaynaklı |
fusion-welded adj.
|
|
435 |
Construction |
soket kaynaklı |
socket-welded adj.
|
|
Woodworking |
|
436 |
Woodworking |
(kerestede) mantar kaynaklı çürüme |
peckiness n.
|
|
437 |
Woodworking |
(kerestede) mantar kaynaklı çürüme |
peck n.
|
|
Automotive |
|
438 |
Automotive |
gövde kaynaklı gürültü |
body rattle n.
|
|
439 |
Automotive |
kaynaklı mafsal |
welded joint n.
|
|
440 |
Automotive |
kurum kaynaklı vuruntu |
carbon knock n.
|
|
441 |
Automotive |
yanma kaynaklı buharlar |
blow-by gases n.
|
|
442 |
Automotive |
yol kaynaklı kir tabakası |
traffic film n.
|
|
443 |
Automotive |
yol kaynaklı kir giderici |
traffic film remover n.
|
|
444 |
Automotive |
yüksek hızda dönerken krank milinde karter yağ haznesinden sıçrayan yağdan kaynaklı sürtünme |
windage n.
|
|
Transportation |
|
445 |
Transportation |
kitle kaynaklı taşımacılık |
crowdshipping n.
|
|
446 |
Transportation |
denizde meydana gelen gemi veya yük kaybından kaynaklı masraf |
average n.
|
|
Railway |
|
447 |
Railway |
kaynaklı hat |
welded track n.
|
|
448 |
Railway |
kaynaklı yol |
welded track n.
|
|
449 |
Railway |
sürekli kaynaklı hat |
continuous welded line n.
|
|
450 |
Railway |
uzun kaynaklı ray |
long welded rail n.
|
|
Aeronautic |
|
451 |
Aeronautic |
(paraşütün geç açılması kaynaklı) gecikmeli paraşüt düşüşü |
delayed drop n.
|
|
Marine |
|
452 |
Marine |
depreme kaynaklı hidrodinamik kuvvet |
earthquake-induced hydrodynamic force n.
|
|
453 |
Marine |
insan kaynaklı tahribat |
man made hazards n.
|
|
454 |
Marine |
kaynaklı çelik baba |
welded steel bollard n.
|
|
455 |
Marine |
kaynaklı yapılar için haddelenmiş çelik |
rolled steel for welded structure n.
|
|
456 |
Marine |
kumsal malzemesinin dalga kaynaklı hareket ettiği bölge |
shoreface n.
|
|
457 |
Marine |
tuz kaynaklı hasar |
salty damage n.
|
|
Mining |
|
458 |
Mining |
kayaç kaynaklı petrolden oluşan |
petroleous adj.
|
|
459 |
Mining |
kayaç kaynaklı petrole sahip |
petroleous adj.
|
|
Medical |
|
460 |
Medical |
uyuşturucu ilaçtan kaynaklı uyuşma veya derin uyku |
narcoticism n.
|
|
461 |
Medical |
trende seyahat etmekten kaynaklı yol tutması |
train sickness n.
|
|
462 |
Medical |
antitüberküloz ilaç kaynaklı hepatit |
antituberculosis drug induced hepatitis n.
|
|
463 |
Medical |
bebeklerde görülen bir tür böbrek kaynaklı tümör |
congenital mesoblastic nephroma n.
|
|
464 |
Medical |
bağırsak kaynaklı endospor üretebilen gaz sancılarına neden olabilen bir bakteri |
clostridium sporogenes n.
|
|
465 |
Medical |
bozuk besin kaynaklı kan zehirlenmesi |
sapraemia n.
|
|
466 |
Medical |
bir çeşit nöral kaynaklı sarkom |
neurogenic sarcoma n.
|
|
467 |
Medical |
beyin kaynaklı nörotrofik faktör |
brain-derived neurotrophic factor n.
|
|
468 |
Medical |
doğal kaynaklı ilaç |
natural origin drug n.
|
|
469 |
Medical |
endotel kaynaklı gevşetici faktör |
endothehum derived relaxation factor n.
|
|
470 |
Medical |
endotel kaynaklı hiperpolarizan faktör |
endothelium derived hyperpolarizing factor n.
|
|
471 |
Medical |
elektroşok kaynaklı nöbet |
electroshock-induced seizure n.
|
|
472 |
Medical |
gıda kaynaklı rahatsızlık |
foodborne illness n.
|
|
473 |
Medical |
gıda kaynaklı hastalık |
foodborne illness n.
|
|
474 |
Medical |
gürültü kaynaklı işitme kaybı |
noise-induced hearing loss n.
|
|
475 |
Medical |
gürültü kaynaklı kulak ağrısı |
dysacousia n.
|
|
476 |
Medical |
gürültü kaynaklı işitme kaybı |
noise-induced hearing impairment n.
|
|
477 |
Medical |
gıda kaynaklı rahatsızlık |
foodborne disease n.
|
|
478 |
Medical |
gıda kaynaklı hastalık |
foodborne disease n.
|
|
479 |
Medical |
gıda kaynaklı enfeksiyon |
foodborne infection n.
|
|
480 |
Medical |
hastane kaynaklı enfeksiyonlar |
hospital-acquired infection n.
|
|
481 |
Medical |
hava kaynaklı canlı mikroorganizma |
viable airborne microorganisms n.
|
|
482 |
Medical |
hayvansal kaynaklı maddeler içeren bir kullanımlık tıbbi cihaz |
single-use medical device incorporating materials of animal origin n.
|
|
483 |
Medical |
hayvansal kaynaklı malzemeleri birleştiren tıbbi cihazlar |
medical devices incorporating materials of animal origin n.
|
|
484 |
Medical |
kağıt kaynaklı yaralar |
paper-inflicted wounds n.
|
|
485 |
Medical |
kritik hastalık stresi kaynaklı immun supresyon |
critical illness stress-induced immune suppression n.
|
|
486 |
Medical |
lenfosit kaynaklı belirteçler |
lymphocyte derived markers n.
|
|
487 |
Medical |
mao kaynaklı hidroksil radikali üretimi |
mao-derived hydroxyl radical production n.
|
|
488 |
Medical |
merkezi sinir sistemi kaynaklı semptomlar |
central nervous system related symptoms n.
|
|
489 |
Medical |
nokta kaynaklı epidemi |
point source epidemic n.
|
|
490 |
Medical |
ortak kaynaklı epidemi |
common source epidemic n.
|
|
491 |
Medical |
ortak kaynaklı salgın |
common source outbreak n.
|
|
492 |
Medical |
over kaynaklı invaziv müsinöz tümörler |
ovarian mucinous invasive tumors n.
|
|
493 |
Medical |
pons kaynaklı gliyom |
pons glioma n.
|
|
494 |
Medical |
santral sinir sistemi kaynaklı primer tümörler |
primary tumours of central nervous system n.
|
|
495 |
Medical |
sağ temporal lob kaynaklı nöbet |
right temporal lobe seizure n.
|
|
496 |
Medical |
sindirim sisteminin epitel kaynaklı olmayan tümörleri |
nonepithelial neoplasms of the gastrointestinal tract n.
|
|
497 |
Medical |
sindirim sisteminin epitel kaynaklı olmayan tümörleri |
non-epithelial neoplasms of the gastrointestinal tract n.
|
|
498 |
Medical |
sıcaklık kaynaklı kuruma |
exsiccation n.
|
|
499 |
Medical |
sigara dumanı kaynaklı oksidatif mtdna hasarı |
cigarette smoke-derived oxidative mtdna damage n.
|
|
500 |
Medical |
serebral kaynaklı sıvı-elektrolit bozukluklar |
cerebral originated-fluid and electrolyte disturbances n.
|
|