kayganlaştırıcı - Turkish English Dictionary

kayganlaştırıcı

Meanings of "kayganlaştırıcı" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
Construction
kayganlaştırıcı lubricant n.
He used saliva as lubricant.
O, kayganlaştırıcı olarak tükürük kullandı.

More Sentences
General
kayganlaştırıcı sleek n.
Technical
kayganlaştırıcı drawing compound n.
kayganlaştırıcı lub (lubricant) abrev.
Food Engineering
kayganlaştırıcı surfactant n.
Archaic
kayganlaştırıcı lubric adj.

Meanings of "kayganlaştırıcı" with other terms in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
General
(kayganlaştırıcı ile) pürüzsüz hale getirilme lubrication n.
yağlı kayganlaştırıcı kaplamak liquor v.
yağlı kayganlaştırıcı sürmek liquor v.
kayganlaştırıcı işi görmek lubricitate v.
(bir şeye) kayganlaştırıcı uygulamak lubricitate v.
Technical
kayganlaştırıcı/yağlayıcı ürün lubricant product n.
silikon bazlı kayganlaştırıcı silicone lube n.
silikon bazlı kayganlaştırıcı silicone-based lubricant n.
nükleer reaktörlerde kayganlaştırıcı ve dinlendirici olarak kullanılan bir madde black lead n.
kayganlaştırıcı işi görmek lubricate v.
kayganlaştırıcı uygulamak lubricate v.
Medical
eklem içi kayganlaştırıcı sıvı enjeksiyonları viscosupplementation n.
Dentistry
kayganlaştırıcı tabaka lubricating layer n.
Chemistry
kokodilin oksidasyonu ile elde edilen beyaz, kristalli, kayganlaştırıcı bir madde alkargen n.
kokodilin oksidasyonu ile elde edilen beyaz, kristalli, kayganlaştırıcı bir madde cacodylic acid n.
Slang
kayganlaştırıcı madde (mekanik parçalar arasında veya cinsel kullanım için) motion lotion n.