Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
Phrases | kanun kapsamında | under the law expr. | ||
Some passenger interests are so important that we must give them protection under the law. Bazı yolcu menfaatleri o kadar önemlidir ki onlara kanun kapsamında koruma sağlamalıyız. More Sentences |
||||
Phrases | kanun kapsamında | within the scope of the law expr. | ||
Phrases | kanun kapsamında | within the meaning of the law expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Law | ||
Law | kanun kapsamında yer almadığı için yasal olup olmadığı belirlenemeyen | nonlegal adj. |
History | ||
History | (eski ingiliz hükümetinde) hükümdara kanun kapsamında erzak ve konaklama temin eden memur | purveyor n. |