kalibre - Turkish English Dictionary

kalibre

Meanings of "kalibre" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
General
kalibre gauge n.
A man came in looking for a 12-gauge shotgun.
Buraya on iki kalibrelik av tüfeği arayan bir adam geldi.

More Sentences
Technical
kalibre gauge n.
A man came in looking for a 12-gauge shotgun.
Buraya on iki kalibrelik av tüfeği arayan bir adam geldi.

More Sentences
Common Usage
kalibre caliber n.
kalibre calibre n.
General
kalibre gage n.
kalibre bore n.
kalibre jig n.
kalibre calibre n.
kalibre caliber n.
kalibre scantling [obsolete] n.
kalibre gauged adj.
Technical
kalibre jig n.
kalibre caliber n.
kalibre calibre n.
Hunting
kalibre calibre n.
kalibre caliber n.

Meanings of "kalibre" with other terms in English Turkish Dictionary : 59 result(s)

Turkish English
Technical
kalibre etmek calibrate v.
The use of positive frames is extremely powerful in calibrating value.
Pozitif çerçevelerin kullanımı, değerin kalibre edilmesinde son derece etkilidir.

More Sentences
kalibre edilmiş calibrated adj.
This instrument needs to be calibrated.
Bu aletin kalibre edilmesi gerekiyor.

More Sentences
Construction
kalibre etmek calibrate v.
The use of positive frames is extremely powerful in calibrating value.
Pozitif çerçevelerin kullanımı, değerin kalibre edilmesinde son derece etkilidir.

More Sentences
Automotive
kalibre etmek calibrate v.
The use of positive frames is extremely powerful in calibrating value.
Pozitif çerçevelerin kullanımı, değerin kalibre edilmesinde son derece etkilidir.

More Sentences
Medical
kalibre etmek calibrate v.
The use of positive frames is extremely powerful in calibrating value.
Pozitif çerçevelerin kullanımı, değerin kalibre edilmesinde son derece etkilidir.

More Sentences
General
orta kalibre medium caliber n.
ölçüm aletinin hatalı kalibre edilmesi inaccuracy n.
kalibre etmek jig v.
yeniden kalibre etmek recalibrate v.
yanlış kalibre edilmiş miscalibrated adj.
Colloquial
44 kalibre tabanca fo-fo n.
Technical
açık kalibre open pass n.
açık kutu kalibre open box pass n.
aşırı dolan kalibre overfilled pass n.
eşkenar dörtgen kalibre diamond pass n.
gerdirmeli kalınlık kalibre etme stretcher leveling n.
kalibre edilmiş irtifa calibrated altitude n.
kalibre etme sizing n.
kalibre edici calibrator n.
kalibre edilmiş ve mahfazalı sıcak kutu calibrated and guarded hot box n.
kalibre etme jigging n.
kalibre dizaynı pass design n.
kalibre edilmiş yuvarlak çelik baklalı kaldırma zincirleri calibrated round steel link lifting chains n.
kalibre edilmiş yuvarlak çelik bakla zincir calibrated round steel link chain n.
kapalı kalibre closed pass n.
kalibre edilmiş hava hızı calibrated air speed n.
kalibre açma grooving n.
kalibre edilmiş huni calibrated funnel n.
kalibre edilmemiş yuvarlak çelik halkalı zincir non-calibrated round steel link chain n.
kalibre edilmiş ölçüm metodu calibrated measurement method n.
kalibre şablonu alignment gauge n.
kalibre edilmiş ölçme sistemi calibrated measurement system n.
kalibre cihazı jiggerer n.
kalibre kömür sifted coal n.
kalibre edilmiş hava sürati calibrated airspeed n.
mayın kalibre diamond pass n.
oval kalibre oval twister n.
taşkın kalibre overfilled pass n.
(ölçüm amaçlı kullanılan) kalibre teleskopik çubuk stadia n.
kalibre edilmemiş non-calibrated adj.
kali̇bre edi̇lebi̇li̇r calibratable adj.
Mechanic
gerdirmeli kalınlık kalibre etme stretcher leveling n.
kalibre etme sizing n.
kalibre ağızları finishing teeth n.
Automotive
kalibre şablonu alignment gauge n.
kalibre etme calibration n.
Aeronautic
kalibre edilmiş hava hızı calibrated air speed n.
Chemistry
baume ölçeğine göre kalibre edilmiş baumé adj.
Tobacco
kalibre ölçer circumference gauge n.
Education
kalibre edilmiş akran değerlendirmesi cpr (calibrated peer review) abrev.
Military
kalibre edilmiş hava sürati rectified airspeed n.
namlusu 0.22 inç kalibre olan (silah) small-bore adj.
Hunting
12 kalibre av tüfeği 12 gauge shotgun n.
on kalibre av tüfeği ten-gauge n.
on kalibre av tüfeği 10-gauge shotgun n.
Art
heykeltıraşın alçı modelinin büyütülmüş veya küçültülmüş bir kopyasını yaparken kullandığı kalibre edilmiş çerçeve chassis n.
Engineering
ölçülecek niceliğin çarpma sabiti olmaksızın doğrudan ölçekten okunabilmesi için kalibre edilmiş (alet) direct-reading adj.
Slang
22 kalibre silah deuce-deuce n.
22 kalibre tabanca deuce-deuce n.