Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
Phrases | kahvaltıda | at the breakfast expr. | ||
He didn't show up at the breakfast. Kahvaltıya gelmedi. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | kahvaltıda alışık olmadığımız, sağlıklı olmayan şeyler yeme veya içme anlamında alay yollu bir ifade | breakfast of champions expr. |
Speaking | ||
Speaking | çocukken kahvaltıda ne yerdin? | what did you have for breakfast when you were a child? expr. |
Speaking | kahvaltıda ne var? | what do you have for breakfast? expr. |
Speaking | kahvaltıda ne yersin? | what do you have for breakfast? expr. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | güney abd'de kahvaltıda haşlanarak yenilen iri öğütülmüş kabuklu bir mısır | hominy grits [us] n. |