Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kaçırmak (birini/bir şeyi bir ülkeye veya yurtdışına) | smuggle v. | ||
Traffickers demand astronomical amounts to smuggle their customers to the West. İnsan tacirleri müşterilerini Batı'ya kaçırmak için astronomik meblağlar talep etmektedir. More Sentences |