|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
alt kıta |
subcontinent n.
|
|
India is often referred to as a subcontinent due to its size and diversity.
Hindistan, büyüklüğü ve sahip olduğu çeşitlilik nedeniyle genellikle bir alt kıta olarak anılmaktadır.
More Sentences
|
2 |
General |
kıta sahanlığı |
continental shelf n.
|
|
Deep-sea stocks are fished stocks caught in waters beyond the main fishing grounds of continental shelves.
Derin deniz rezervleri, kıta sahanlıklarının ana avlanma alanlarının ötesindeki sularda avlanan rezervlerdir.
More Sentences
|
3 |
General |
kıta avrupası |
continental europe n.
|
|
There is intensive contact with continental Europe through the many movements of people, animals, vehicles and lorries.
Kıta Avrupası ile çok sayıda insan, hayvan, araç ve kamyon hareketi yoluyla yoğun bir temas söz konusudur.
More Sentences
|
4 |
General |
kıta avrupası |
continental europe n.
|
|
There is intensive contact with continental Europe through the many movements of people, animals, vehicles and lorries.
Kıta Avrupası ile çok sayıda insan, hayvan, araç ve kamyon hareketi yoluyla yoğun bir temas söz konusudur.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
5 |
Trade/Economic |
kıta sahanlığı |
continental shelf n.
|
|
Deep-sea stocks are fished stocks caught in waters beyond the main fishing grounds of continental shelves.
Derin deniz rezervleri, kıta sahanlıklarının ana avlanma alanlarının ötesindeki sularda avlanan rezervlerdir.
More Sentences
|
Politics |
|
6 |
Politics |
kıta sahanlığı |
continental shelf n.
|
|
Deep-sea stocks are fished stocks caught in waters beyond the main fishing grounds of continental shelves.
Derin deniz rezervleri, kıta sahanlıklarının ana avlanma alanlarının ötesindeki sularda avlanan rezervlerdir.
More Sentences
|
Geography |
|
7 |
Geography |
kıta sahanlığı |
continental shelf n.
|
|
Deep-sea stocks are fished stocks caught in waters beyond the main fishing grounds of continental shelves.
Derin deniz rezervleri, kıta sahanlıklarının ana avlanma alanlarının ötesindeki sularda avlanan rezervlerdir.
More Sentences
|
General |
|
8 |
General |
kıta gibi tek parçadan oluşan kara parçası |
land mass n.
|
|
9 |
General |
yeryüzünün en güneyindeki kıta |
antarctica n.
|
|
10 |
General |
aynı kıta içinde düzenlenen geziler |
short haul n.
|
|
11 |
General |
üç mısralı kıta |
tercet n.
|
|
12 |
General |
kara kıta |
the dark continent n.
|
|
13 |
General |
sekizlik kıta/stanza |
sextain n.
|
|
14 |
General |
kıta sınırları |
continental margins n.
|
|
15 |
General |
öncü kıta |
vanguard n.
|
|
16 |
General |
hazır kıta olma |
effectivity n.
|
|
17 |
General |
kıta avrupası polis memuru |
gendarme n.
|
|
18 |
General |
kıta avrupası polis memurlarına benzeyen polis memuru |
gendarme n.
|
|
|
19 |
General |
kıta ablukası |
continental system n.
|
|
20 |
General |
kıta aşırı |
cross-continental adj.
|
|
21 |
General |
kıta genelinde |
continent-wide adj.
|
|
22 |
General |
kıta çapında |
continent-wide adj.
|
|
23 |
General |
(kıta veya beyit) eşit ölçülü dizelere sahip |
isometric adj.
|
|
24 |
General |
(kıta veya beyit) eşit ölçülü dizelere sahip |
isometrical adj.
|
|
25 |
General |
kıta abd'sine ait |
stateside adj.
|
|
26 |
General |
kıta abd'sine özgü |
stateside adj.
|
|
27 |
General |
kıta abd'sine doğru |
stateside adv.
|
|
28 |
General |
kıta abd'sinde yer alan |
stateside adv.
|
|
Trade/Economic |
|
29 |
Trade/Economic |
financial times tarafından yayınlanan kıta avrupası'ndan 100 şirketin fiyat indeksi |
eurotrack n.
|
|
30 |
Trade/Economic |
financial times tarafından yayınlanan kıta avrupası'ndan 100 şirketin fiyat indeksi |
eurotrack n.
|
|
31 |
Trade/Economic |
financial times tarafından yayınlanan kıta avrupası'ndan 100 şirketin fiyat indeksi |
financial times stock exchange eurotrack 100 index n.
|
|
Law |
|
32 |
Law |
kıta hukuku |
continental law n.
|
|
Politics |
|
33 |
Politics |
kıta avrupası hukuku |
civil law n.
|
|
34 |
Politics |
kıta avrupası hukuk sistemi |
civil law n.
|
|
35 |
Politics |
kıta kongresi |
continental congress n.
|
|
36 |
Politics |
kıta sahanlığının sınırlandırılması |
delimitation of continental shelf n.
|
|
Tourism |
|
37 |
Tourism |
aynı kıta içinde düzenlenen gezi |
short-haul n.
|
|
Technical |
|
38 |
Technical |
kıta buzulu |
ice cap n.
|
|
39 |
Technical |
kıta ötesi |
transcontinental adj.
|
|
Railway |
|
40 |
Railway |
kıta demiryolu acenteleri konsorsiyumu |
crac n.
|
|
Marine |
|
41 |
Marine |
gel-git bölgesi ile kıta sahanlığı arasında kalan derinlik |
neritic zone n.
|
|
42 |
Marine |
kıta sahanlığı vadisi |
shelf channel n.
|
|
43 |
Marine |
kıta kıyılarında yaşayan resif |
fringing reef n.
|
|
44 |
Marine |
kıta sahanlığında oluşan dalgalar |
shelf waves n.
|
|
Biology |
|
45 |
Biology |
okyanusta kıta sahanlığından uzaktaki 200 metreyi aşan derinliklerde yaşayan |
oceanic adj.
|
|
Zoology |
|
46 |
Zoology |
kıta afrika'sına özgü galagidae familyasından olan gececil primatlara verilen ad |
nagapie [south african] n.
|
|
Botanic |
|
47 |
Botanic |
alkali bölgelerde ve tuzlalarda yetişen kıta amerikasına özgü çeşitli otlara verilen ad |
saltgrass n.
|
|
Education |
|
48 |
Education |
kıta avrupası felsefesi |
continental philosophy n.
|
|
Literature |
|
49 |
Literature |
japon şiirinde yedi kafiyesiz mısranın oluşturduğu lirik kıta |
tanka n.
|
|
50 |
Literature |
yedi kafiyesiz mısranın bir kıta oluşturduğu japon lirik şiiri |
tanka n.
|
|
51 |
Literature |
italyan sonelerinde sestet'i oluşturan üç mısralık kıta |
tercet n.
|
|
52 |
Literature |
dört kıta ya da mısradan oluşan lirik şiirde dörtlük ya da bölüm |
tetracolon n.
|
|
53 |
Literature |
dört mısralık kıta |
tetrastich n.
|
|
54 |
Literature |
italyan provençal şiirinde kıta |
tornada n.
|
|
55 |
Literature |
italyan provençal şiirinde kıta |
tornata n.
|
|
56 |
Literature |
üç ölçülü vezin halinde yazılmış kıta |
trimeter n.
|
|
57 |
Literature |
üç dizelik kıta |
tristich n.
|
|
58 |
Literature |
beşli ölçü ile yedi mısralı olacak şekilde ababbcc uyak düzenine göre yazılmış kıta |
troilus verse n.
|
|
|
59 |
Literature |
beşli ölçü ile yedi mısralı olacak şekilde ababbcc uyak düzenine göre yazılmış kıta |
troilus stanza n.
|
|
60 |
Literature |
beşli ölçü ile yedi mısralı olacak şekilde ababbcc uyak düzenine göre yazılmış kıta |
rhyme royal n.
|
|
61 |
Literature |
eski fransız şiirinde her biri on bir dizelik beş bent ve bir de kıta içeren şiir |
ambrosian chant n.
|
|
62 |
Literature |
sekiz mısralı veya iki uyaklı kıta |
triolet n.
|
|
63 |
Literature |
almaşık kıtalardan oluşan bir şiirde ikinci kıta |
antistrophe n.
|
|
64 |
Literature |
son kıta |
envoy n.
|
|
65 |
Literature |
balad kıta ölçüsü |
ballad metre n.
|
|
66 |
Literature |
beş tane üç mısralı kıta ve bir tane dörtlük içeren bir fransız şiiri |
villanelle n.
|
|
67 |
Literature |
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısra |
bob n.
|
|
68 |
Literature |
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısralardan oluşan nakarat |
bob wheel n.
|
|
69 |
Literature |
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısralardan oluşan nakarat |
bob and wheel n.
|
|
70 |
Literature |
yedi dizeden oluşan kıta |
heptastich n.
|
|
71 |
Literature |
altı mısralı kıta |
hexastich n.
|
|
72 |
Literature |
tüm dizeleri aynı uyakla yazılmış kıta veya şiir |
monorhyme n.
|
|
73 |
Literature |
tüm dizeleri aynı uyakla yazılmış kıta veya şiir |
monorime n.
|
|
74 |
Literature |
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen dize veya kıta |
rhopalic n.
|
|
75 |
Literature |
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen dize veya kıta olma |
rhopalism n.
|
|
76 |
Literature |
ikinci veya dördüncü mısraların kafiyeli olduğu kıta |
hymnal stanza n.
|
|
77 |
Literature |
birinci veya üçüncü mısraların kafiyeli olduğu kıta |
hymnal stanza n.
|
|
78 |
Literature |
sekiz dizeli kıta |
octal n.
|
|
79 |
Literature |
dörtlü ölçüde oluşturulan bir kıta |
long meter n.
|
|
80 |
Literature |
dörtlü ölçüde oluşturulan bir kıta |
long metre n.
|
|
81 |
Literature |
sekiz ölçülü kıta |
octapody n.
|
|
82 |
Literature |
sekiz dizeli kıta |
octastich n.
|
|
83 |
Literature |
sekiz dizeli kıta |
octave n.
|
|
84 |
Literature |
sekiz ölçülü kıta |
octonarian n.
|
|
85 |
Literature |
sekiz ölçülü kıta |
octonarius n.
|
|
86 |
Literature |
sekiz dizeli kıta |
octonary n.
|
|
87 |
Literature |
birbirini takip eden sekiz ve altı hecelik dört dizeden oluşan kıta |
common metre n.
|
|
88 |
Literature |
kıta sonuna eklenen mısra |
coda n.
|
|
89 |
Literature |
on satırlık kıta |
dizain n.
|
|
90 |
Literature |
on satırlık kıta |
dizaine n.
|
|
91 |
Literature |
koro şarkı sözlerinde her biri farklı yapıda olan kıta grubu |
pericope n.
|
|
92 |
Literature |
yedi dizeli kıta |
septet n.
|
|
93 |
Literature |
yedi dizeli kıta |
septette n.
|
|
94 |
Literature |
altı dizelik kıta |
sixain n.
|
|
95 |
Literature |
altı dizelik kıta |
sixaine n.
|
|
96 |
Literature |
sekiz ölçülü (kıta) |
octapodic adj.
|
|
97 |
Literature |
sekiz ölçülü (kıta) |
octonarian adj.
|
|
Linguistics |
|
98 |
Linguistics |
kelt dillerinin kıta avrupası'nda konuşulmuş olan kolu |
continental celtic n.
|
|
99 |
Linguistics |
latince ve yunancanın seslilerini kıta avrupası'nda konuşulan dillerdeki gibi, sessizlerini ise ingilizce'deki gibi telaffuz etme yöntemi |
continental pronunciation n.
|
|
Environment |
|
100 |
Environment |
okyanus havzası tabanının yaklaşık 3 mil altından kıta yüzeyinin yaklaşık 25 mil altına kadar değişen derinliklerde bulunan dünya'nın kabuğu ile manto arasındaki sınır |
moho n.
|
|
Geography |
|
101 |
Geography |
dış kıta sahanlığı |
outer continental shelf n.
|
|
102 |
Geography |
geç paleozoyik ve erken mesozoyik çağlar boyunca var olan süper/tek kıta |
pangea n.
|
|
103 |
Geography |
geç paleozoyik ve erken mesozoyik çağlar boyunca var olan süper/tek kıta |
pangaea n.
|
|
104 |
Geography |
kıta amerikası |
americas n.
|
|
105 |
Geography |
kıta kenarı |
continental margin n.
|
|
106 |
Geography |
kıta buzulu |
continental glacier n.
|
|
107 |
Geography |
kıta sahanlığında uzun dönemli salınım |
shelf seiche n.
|
|
108 |
Geography |
kıta nehri |
continental river n.
|
|
109 |
Geography |
okyanus kabuğunun kıta kabuğunun üstüne çıkması olayı |
obduction n.
|
|
110 |
Geography |
tek kıta |
pangea n.
|
|
111 |
Geography |
tek kıta |
pangaea n.
|
|
112 |
Geography |
kıta avrupası |
europe [uk/ireland] n.
|
|
113 |
Geography |
atlantik veya pasifik okyanusu'nda olduğu iddia edilen varsayımsal bir kıta |
mu n.
|
|
114 |
Geography |
(alaska ve hawaii dahil) kıta amerikası dışında kalan tüm bölgeler |
overseas n.
|
|
115 |
Geography |
kıta avrupa'sının en batı noktası olan portekiz'de atlantik'e uzanan bir burun |
roca cape n.
|
|
116 |
Geography |
deniz yatağının kıta sahanlığı ile abisal bölge arasında keskin şekilde alçaldığı bölge |
bathyal district n.
|
|
117 |
Geography |
dünya'nın dış kabuğunun kıta ve kıta sahanlığını içeren büyük bölümü |
continent n.
|
|
118 |
Geography |
süper kıta |
panga n.
|
|
119 |
Geography |
kıta amerikası'nın batı yakasında bir dağ sırası |
cordilleras n.
|
|
120 |
Geography |
bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı |
shelf n.
|
|
121 |
Geography |
kıta sahanlığında yer alan |
epicontinental adj.
|
|
122 |
Geography |
dış kıta sahanlığı |
ocs (outer continental shelf) abrev.
|
|
Geology |
|
123 |
Geology |
dağ ve kıta oluşum mekanizması |
tectonism n.
|
|
124 |
Geology |
dağ ve kıta oluşumu |
diastrophism n.
|
|
125 |
Geology |
kıta içi havza |
intra-continental basin n.
|
|
126 |
Geology |
kıta içlerine kadar uzanan sığ deniz |
epeiric sea n.
|
|
127 |
Geology |
kıta seyri |
continental drift n.
|
|
128 |
Geology |
kıta-kıta çarpışması |
continental collision n.
|
|
129 |
Geology |
kıta içlerine kadar uzanan sığ deniz |
epicontinental sea n.
|
|
130 |
Geology |
süper kıta |
pangæa n.
|
|
131 |
Geology |
süper kıta |
pangea n.
|
|
132 |
Geology |
tek kıta |
pangea n.
|
|
133 |
Geology |
üretken kıta kenarı |
active margin n.
|
|
134 |
Geology |
kıta veya dünya genelinde dağların oluşumunu veya diğer fiziksel hareketleri kapsayan derin yer kabuğu hareketi |
revolution n.
|
|
135 |
Geology |
dağ ve kıta oluşumu |
disturbance n.
|
|
136 |
Geology |
kıta kalkanı |
core n.
|
|
137 |
Geology |
prekambriyen çağ'a ait, etrafında genç tortul kayaç biriken kıta ana bölümü |
shield n.
|
|
138 |
Geology |
kıta ile ilgili |
epeiric adj.
|
|
Military |
|
139 |
Military |
deniz kıta hizmet tazminatı |
sea duty pay n.
|
|
140 |
Military |
deniz kıta hizmeti |
sea duty n.
|
|
141 |
Military |
dönen kıta ile seyahat |
travel with troops returning n.
|
|
142 |
Military |
giden kıta ile seyahat |
travel with troops going n.
|
|
143 |
Military |
hazır kıta |
quick reaction team (qrf) n.
|
|
144 |
Military |
hava kıta nakliye birlikleri |
troop carrier units n.
|
|
145 |
Military |
hava kıta nakliye komutanlığı |
troop carrier command n.
|
|
146 |
Military |
hava kıta nakliye filosu |
troop carrier squadron n.
|
|
147 |
Military |
kıta bilgi toplama faaliyetleri |
troop information activities n.
|
|
148 |
Military |
kıta ulaştırması |
troop transportation n.
|
|
149 |
Military |
kıta üzerinde taşınan ikmal maddeleri |
accompanying supplies n.
|
|
150 |
Military |
kıta hizmeti |
field duty n.
|
|
151 |
Military |
kıta istihkam ve mühimmat takımı |
pioneer and ammunition platoon n.
|
|
152 |
Military |
kıta nakliye uçağı |
troop carrier n.
|
|
153 |
Military |
kıta personel paraşütü |
troop parachute n.
|
|
154 |
Military |
kıta bilgi toplama ve eğitim subayı |
troop information and education officer n.
|
|
155 |
Military |
kıta nakliye havacılığı |
troop carrier aviation n.
|
|
156 |
Military |
kıta intikali |
troop movement n.
|
|
157 |
Military |
kıta hizmeti |
service with troops n.
|
|
158 |
Military |
kıta istihkam işleri |
pioneer work n.
|
|
159 |
Military |
kıta hareketi |
troop movement n.
|
|
160 |
Military |
kıta nakliye uçağı |
troop carrier aircraft n.
|
|
161 |
Military |
kıta sevk ve idare usulleri |
troop leading procedures n.
|
|
162 |
Military |
kıta’lı komuta yeri tatbikatı |
command field exercise n.
|
|
163 |
Military |
kıta ve malzemenin bindirilmesi |
embarkation n.
|
|
164 |
Military |
kıta elindeki mühimmat |
ammunition in hands of troops n.
|
|
165 |
Military |
kıta kuvveti |
troop strength n.
|
|
166 |
Military |
kıta istihkam kısmı |
pioneer and demolition section n.
|
|
167 |
Military |
kıta nakliye gemisi |
troop transport n.
|
|
168 |
Military |
kıta yaş haddi |
troop age n.
|
|
169 |
Military |
kıta genel kültür programı |
troop information programme n.
|
|
170 |
Military |
kıta taşıma kapasitesi |
troop capacity n.
|
|
171 |
Military |
kıta yükü |
basic land n.
|
|
172 |
Military |
kıta yükü |
accompanying supplies n.
|
|
173 |
Military |
kıta desteği ve keşif görevleri yapan |
skyhawk n.
|
|
174 |
Military |
kıta tatbikatı |
field exercise n.
|
|
175 |
Military |
kıta yükü |
prescribed load n.
|
|
176 |
Military |
kıta istihkam postası |
pioneer party n.
|
|
177 |
Military |
kıta bilgileri |
troop information n.
|
|
178 |
Military |
kıta genel karargah heyeti |
general staff with troops n.
|
|
179 |
Military |
kıta muhabere subayı |
communication officer n.
|
|
180 |
Military |
kıta nakliye gemisi |
troopship n.
|
|
181 |
Military |
kıta sevk ve idare usulleri |
troops' command and control procedures n.
|
|
182 |
Military |
kıta bilgi toplama ve eğitim merkezi |
troop information and education centre n.
|
|
183 |
Military |
kıta tartışma konuları |
troop topics n.
|
|
184 |
Military |
kıta hizmeti |
duty with troops n.
|
|
185 |
Military |
kıta yükünü ikmal safhası |
accompanying supply phase n.
|
|
186 |
Military |
motosikletli kıta |
motorcycle troop n.
|
|
187 |
Military |
öncü kıta |
vanguard n.
|
|
188 |
Military |
seyyar kıta |
flying-column n.
|
|
189 |
Military |
tümen destek kıta’ları komutanlığı |
division support command n.
|
|
190 |
Military |
öncü kıta |
van (vanguard) n.
|
|
191 |
Military |
öncü kıta |
van n.
|
|
192 |
Military |
devrim sırasında kıta ordusu'nda savaşan amerikan askeri |
continental n.
|
|
193 |
Military |
kıta abd'sindeki hareket alanlarını diğer hareket alanlarına bağlayan havadan taşıma bağlantısı |
intertheater airlift n.
|
|
194 |
Military |
kıta abd'si ile hareket alanları arası |
intertheater adv.
|
|
Engineering |
|
195 |
Engineering |
kıta veya okyanuslara daha iyi şekil veya ölçek sağlamak için meridyenler boyunca bölünmüş |
interrupted adj.
|
|
Ornithology |
|
196 |
Ornithology |
amerika'nın arktik bölgesinde üreyip tüm kıta boyunca göç eden, göğsü çizgili küçük bir kum kuşu |
meadow snipe n.
|
|
Star Wars |
|
197 |
Star Wars |
kıta-sınıfı paletli |
continent-class crawler n.
|
|
198 |
Star Wars |
thon (kıta) |
thon (continent) n.
|
|