|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
birbirini izleyen |
successive adj.
|
|
Our concerns have been expressed by successive governments to the British Government.
Endişelerimiz, birbirini izleyen hükûmetler tarafından İngiliz Hükûmetine ifade edilmiştir.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
birbirini izleyen |
successive adj.
|
|
And I have in mind successive British governments as well as others.
Aklımda, birbirini izleyen İngiliz hükümetlerinin yanı sıra diğerleri de var.
More Sentences
|
3 |
General |
birbirini izleyen iki ya da daha fazla sayıda tümce ya da dizenin sonlarının tekrarı |
epistrophe n.
|
|
4 |
General |
sapkın bir şekilde birilerini izleyen kimse |
stalker n.
|
|
5 |
General |
noeli izleyen gün |
boxing day n.
|
|
6 |
General |
füze izleyen radar |
missile tracking radar n.
|
|
7 |
General |
yangın izleyen kimse |
fire buff n.
|
|
8 |
General |
kaza yerinde durup olanlarını izleyen tipler |
gawker n.
|
|
9 |
General |
bir olayı olaya karışmadan kenardan izleyen |
bywatcher n.
|
|
10 |
General |
bir olayı olaya karışmadan kenardan izleyen |
bystander n.
|
|
11 |
General |
birbirini izleyen devreler |
successive periods n.
|
|
12 |
General |
çizgi izleyen robot |
line follower robot n.
|
|
13 |
General |
izleyen kimse |
regarder n.
|
|
14 |
General |
sevdiği dizinin bölümlerini art arda izleyen kişi |
binge-watcher n.
|
|
15 |
General |
stadyumdaki izleyicilerin birbirine izleyen bölümler halinde ayağa kalkarak kollarını kaldırıp sonra da oturarak yarattıkları dalgalanma efekti |
mexican wave n.
|
|
16 |
General |
benzer yaklaşım izleyen şey |
herald n.
|
|
17 |
General |
yakın izleyen mücadele |
horse race n.
|
|
18 |
General |
yakın izleyen mücadele |
horserace n.
|
|
19 |
General |
yakın izleyen mücadele |
horse-race n.
|
|
|
20 |
General |
birbirini izleyen görüntü |
panorama n.
|
|
21 |
General |
diğerlerinin eylemlerini izleyen veya denetleyen kimse |
gatekeeper n.
|
|
22 |
General |
skeptisizm öğretisini izleyen kimse |
skeptic n.
|
|
23 |
General |
dikkatle izleyen |
attentive adj.
|
|
24 |
General |
birbirini sırayla izleyen (şeyler) |
alternate adj.
|
|
25 |
General |
birbirini izleyen |
alternate adj.
|
|
26 |
General |
birbirini izleyen |
serial adj.
|
|
27 |
General |
birbirini izleyen |
consecutive adj.
|
|
28 |
General |
birbirini izleyen |
consequent adj.
|
|
29 |
General |
birbirini izleyen |
sequenced adj.
|
|
30 |
General |
birbirini izleyen |
sequential adj.
|
|
31 |
General |
ılımlı bir politika izleyen |
middle-of-the-road adj.
|
|
32 |
General |
ılımlı bir yol izleyen |
middle-of-the-road adj.
|
|
33 |
General |
birbirini izleyen |
rapid-fire adj.
|
|
34 |
General |
yakın izleyen |
hot adj.
|
|
35 |
General |
hızlı şekilde birbirini izleyen |
dingdong adj.
|
|
36 |
General |
hızlı şekilde birbirini izleyen |
ding-dong adj.
|
|
37 |
General |
rotasyon izleyen |
rotatory adj.
|
|
38 |
General |
birbirini izleyen |
consectaneous [obsolete] adj.
|
|
39 |
General |
birbirini izleyen |
consectary adj.
|
|
40 |
General |
yakından izleyen |
inspective adj.
|
|
41 |
General |
birbirini izleyen |
parallel adj.
|
|
42 |
General |
aynı yolu izleyen |
parallel adj.
|
|
43 |
General |
aynı gelişimi izleyen |
parallel adj.
|
|
44 |
General |
belirli bir prosedür izleyen |
prescribed adj.
|
|
45 |
General |
talimatı izleyen |
forward adj.
|
|
46 |
General |
güneşi izleyen |
solisequious adj.
|
|
47 |
General |
birbirini izleyen |
subsecutive adj.
|
|
48 |
General |
birbirini izleyen |
successional adj.
|
|
49 |
General |
seri şeklinde izleyen |
by prep.
|
|
50 |
General |
dizi şeklinde izleyen |
by prep.
|
|
51 |
General |
izleyen anlamı veren son ek |
-scopus suf.
|
|
Phrases |
|
52 |
Phrases |
birbirini izleyen çeyrek (üç ay) |
q-o-q n.
|
|
53 |
Phrases |
birbirini izleyen yıllar |
years running n.
|
|
54 |
Phrases |
birbirini izleyen haftalar |
weeks running n.
|
|
55 |
Phrases |
birbirini izleyen günler |
days running n.
|
|
56 |
Phrases |
birbirini izleyen aylar |
months running n.
|
|
57 |
Phrases |
bunu izleyen şey |
from this follows expr.
|
|
58 |
Phrases |
izleyen haftalarda |
in the weeks that followed expr.
|
|
Idioms |
|
59 |
Idioms |
gizlice izleyen/dinleyen/kulak misafiri olan kimse |
a fly on the wall n.
|
|
|
60 |
Idioms |
çaktırmadan izleyen/dinleyen/kulak misafiri olan kimse |
a fly on the wall n.
|
|
61 |
Idioms |
insanları soyunurken gizlice izleyen sapık |
a peeping tom n.
|
|
62 |
Idioms |
pür dikkat izleyen seyirci |
captive audience n.
|
|
63 |
Idioms |
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip |
sofa spud n.
|
|
64 |
Idioms |
biri/bir şey hakkındaki gelişmeleri takip etden/izleyen |
abreast of someone or something adj.
|
|
65 |
Idioms |
dışarıdan bakan/izleyen |
on the outside, looking in expr.
|
|
66 |
Idioms |
kenardan bakan/izleyen |
on the outside, looking in expr.
|
|
67 |
Idioms |
bir hayvanın öldürülmesini izleyen |
in at the death expr.
|
|
68 |
Idioms |
bir hayvanın öldürülmesini izleyen |
in at the kill expr.
|
|
69 |
Idioms |
bir hayvanın öldürülmesini izleyen |
in on the kill expr.
|
|
Speaking |
|
70 |
Speaking |
bizi izleyen biri var |
there is someone watching us expr.
|
|
71 |
Speaking |
bizi izleyen birisi var |
there is someone watching us expr.
|
|
Trade/Economic |
|
72 |
Trade/Economic |
nasdaq borsasının performansını izleyen bir endeksin ticari markası |
nasdaq composite n.
|
|
73 |
Trade/Economic |
birbirini izleyen günler |
consecutive days n.
|
|
74 |
Trade/Economic |
birbirini izleyen |
repetend n.
|
|
75 |
Trade/Economic |
birbirini izleyen günler |
running days n.
|
|
76 |
Trade/Economic |
birbirini izleyen günler |
sequential days n.
|
|
77 |
Trade/Economic |
izleyen siparişler |
further orders n.
|
|
78 |
Trade/Economic |
kısa vadeli hizmet sunumunu izleyen oniki ay içindeki personel sosyal hakları |
short-term employee benefits n.
|
|
79 |
Trade/Economic |
piyasada önder firmanın fiyatı belirlemesi ve onu izleyen ufak firmaların da aynı fiyatı koyması |
stackelberg strategy n.
|
|
80 |
Trade/Economic |
otarşik politika izleyen (ülke) |
self-sufficient adj.
|
|
Law |
|
81 |
Law |
bir önceki ihmali izleyen ihmal |
supervening negligence n.
|
|
Politics |
|
82 |
Politics |
bir ülkenin ulusal bağımsızlığı için savaşan, genellikle gerilla savaşı yolunu izleyen devrimci hareket |
national liberation front n.
|
|
83 |
Politics |
bekle ve gör politikası izleyen kişi |
partisan of a wait-and-see policy n.
|
|
84 |
Politics |
barış sürecinin başlangıç tarihini izleyen dönem |
posthostilities period n.
|
|
Tourism |
|
85 |
Tourism |
birbirini izleyen turlar |
back to back tours n.
|
|
86 |
Tourism |
yol kenarında ayı izleyen turistlerin yarattığı trafik sıkışıklığı |
bear jam n.
|
|
Technical |
|
87 |
Technical |
birbirini izleyen termal şoklar |
successive thermal shocks n.
|
|
88 |
Technical |
çizgi izleyen robot |
line follower robot n.
|
|
89 |
Technical |
gece yarısını izleyen ilk birkaç saat |
small hours n.
|
|
90 |
Technical |
gök cisimlerine gitmek üzere belirli bir rota izleyen uzay aracı |
flyby n.
|
|
91 |
Technical |
hedef izleyen radar |
target tracking radar n.
|
|
92 |
Technical |
iz izleyen denetleç |
track-following controller n.
|
|
93 |
Technical |
izleyen boşluklar |
trailing blanks n.
|
|
94 |
Technical |
kristalin ana hatlarını izleyen ve oluşumu sırasında meydana gelen değişiklikleri gösteren yapı |
zonal structure n.
|
|
95 |
Technical |
birbirini izleyen |
alternating adj.
|
|
96 |
Technical |
birbirini izleyen |
successive adj.
|
|
97 |
Technical |
birbirini izleyen |
sequent adj.
|
|
Computer |
|
98 |
Computer |
çevrit izleyen denetim |
contouring control n.
|
|
99 |
Computer |
füze izleyen radar |
missile tracking radar n.
|
|
Television |
|
100 |
Television |
bir tv programının genel izlenme oranını seçilen izleyici grubundaki izleyen oranından çıkarsama yöntemi |
nielsen rating n.
|
|
101 |
Television |
hikayesi birbirini izleyen bölümler halinde yayınlanan televizyon yapımı |
miniseries n.
|
|
Textile |
|
102 |
Textile |
enson modayı izleyen |
trendy adj.
|
|
Construction |
|
103 |
Construction |
izleyen şey |
tracer n.
|
|
Marine |
|
104 |
Marine |
batık gemi ile kıyı arasındaki hattı izleyen su sızdırmaz tekne veya kutu |
life car n.
|
|
105 |
Marine |
kerte hattını izleyen (seyir hattı) |
paradoxal adj.
|
|
Medical |
|
106 |
Medical |
doğumu izleyen iki hafta boyunca süren vajinal akıntı |
lochia n.
|
|
107 |
Medical |
doğumu izleyen iki hafta boyunca süren kanama |
lochia n.
|
|
Psychology |
|
108 |
Psychology |
psikolojinin birincil ilgi alanını birbirini izleyen fikir veya zihinsel deneyimler olarak gören |
atomistic adj.
|
|
109 |
Psychology |
psikolojinin birincil ilgi alanını birbirini izleyen fikir veya zihinsel deneyimler olarak gören |
atomistical adj.
|
|
Pathology |
|
110 |
Pathology |
küçük çocuklarda akut hidrosefaliye benzeyen aşırı ishali izleyen semptom grubu |
hydrocephaloid affection n.
|
|
Food Engineering |
|
111 |
Food Engineering |
birbirini izleyen |
tandem adj.
|
|
Geometry |
|
112 |
Geometry |
büyük çember üzerinde yer alan iki nokta arasındaki en kısa yayı izleyen yol |
great circle route n.
|
|
Logic |
|
113 |
Logic |
birbirini izleyen adımların geçerliliğini tamamen ortaya koyan (kanıt) |
rigorous adj.
|
|
114 |
Logic |
mantıksal olarak birbirini izleyen |
sequacious adj.
|
|
Physics |
|
115 |
Physics |
nükleer enerji salınımını izleyen |
postatomic adj.
|
|
116 |
Physics |
ilk atom bombası patlamasını izleyen |
postatomic adj.
|
|
Chemistry |
|
117 |
Chemistry |
birbirini izleyen üyeleri arasında düzenli farka sahip olan bir dizideki kimyasal bileşikler arasındaki ilişki |
homology n.
|
|
Biology |
|
118 |
Biology |
dna veya rna molekülünde birbirini izleyen üç nükleotit |
triplet n.
|
|
119 |
Biology |
döllenme ve ilgili süreçlerin iyi işaretlenmiş, birbirini izleyen, diploid ve haploid fazlarla sonuçlandığı bir organizma özelliği |
mixis n.
|
|
120 |
Biology |
birbiri ardına gelen iki embriyo gelişim sürecinden birini izleyen |
diphygenic adj.
|
|
Astronomy |
|
121 |
Astronomy |
gök cisimlerinin istikamet açısı ve rakımını otomatik olarak sürekli izleyen navigasyon cihazı |
astro-tracker n.
|
|
122 |
Astronomy |
(roket, füze) yörünge altı rota izleyen |
suborbital adj.
|
|
Zoology |
|
123 |
Zoology |
(metamer) birbirini izleyen segmentlerde tekrarlanan |
segmental adj.
|
|
Tobacco |
|
124 |
Tobacco |
birbirini izleyen iki nefes arasındaki süre |
puff interval n.
|
|
Social Sciences |
|
125 |
Social Sciences |
önkayıtlayıcılık teorisini izleyen kimse |
prescriptivist n.
|
|
126 |
Social Sciences |
elektronik medyanın çıkışını izleyen dönem ile ilgili |
postliterate adj.
|
|
127 |
Social Sciences |
elektronik medyanın çıkışını izleyen dönemde gelişen |
postliterate adj.
|
|
Linguistics |
|
128 |
Linguistics |
işlev izleyen |
function marker n.
|
|
129 |
Linguistics |
öge izleyen |
argument tracer n.
|
|
130 |
Linguistics |
dilsel olayları gözlemlenebilir biçimlere dayanarak kaydetme ve sınıflandırma şeklinde objektif bir metodoloji izleyen yaklaşım |
mechanism n.
|
|
History |
|
131 |
History |
ingiltere'de norman istilasını izleyen dönemde tahkikat yapma yetkisi bulunan jürinin üyesi olan kimse |
recognitor n.
|
|
132 |
History |
ingiltere'nin eski dönemlerinde avam kamarası'nda parlamentoyu izleyen kadınlara ayrılan özel bölüm |
ladies' gallery n.
|
|
133 |
History |
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo |
time chart n.
|
|
134 |
History |
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo |
time line n.
|
|
Archaeology |
|
135 |
Archaeology |
birbirini izleyen tabakalarda elde edilen buluntu dizisi |
sequence n.
|
|
Religious |
|
136 |
Religious |
hz isa'nın öğretilerine inanan veya onu izleyen kişi |
christian n.
|
|
137 |
Religious |
isa mesih'in öğretilerine inanan veya onu izleyen kişi |
christian n.
|
|
138 |
Religious |
isa'nın kutsal üçlü'den ayrı bir kişi olmadığı, daha çok tanrı'nın birbirini izleyen üç şeklinden veya tezahüründen biri olduğunu savunan monarşianizm görüşü |
modalistic monarchianism n.
|
|
Philosophy |
|
139 |
Philosophy |
aristo felsefesini izleyen kimseye |
peripatetic n.
|
|
140 |
Philosophy |
kinizm akımını izleyen kimse |
cynic n.
|
|
141 |
Philosophy |
kireneli aristippos'un öğretilerini izleyen kimse |
cyrenaic n.
|
|
142 |
Philosophy |
aristoteles felsefesini izleyen |
peripatetic adj.
|
|
Geography |
|
143 |
Geography |
birbirini izleyen olay |
consequent n.
|
|
144 |
Geography |
birbirini izleyen birden fazla kıvrımı bulunan ve taşkın yatağı gibi nispeten düz arazilerde görülen bir akarsu |
meandering stream n.
|
|
145 |
Geography |
birbirini izleyen dik ve yumuşak eğimli yamaçları bulunan (topoğrafya) |
dip-and-scarp n.
|
|
146 |
Geography |
yer şekillerini izleyen üst üste binmiş hava fotoğrafı dizisi |
feature line overlap n.
|
|
Meteorology |
|
147 |
Meteorology |
güneşi izleyen rüzgar |
heliotropic wind n.
|
|
Sport |
|
148 |
Sport |
müsabakayı ringe veya arenaya en yakın koltukta izleyen kimse |
ringsider n.
|
|
Art |
|
149 |
Art |
siena sanatını izleyen |
siennese adj.
|
|
150 |
Art |
siena sanatını izleyen |
sienese adj.
|
|
Photography |
|
151 |
Photography |
bir hareketin birbirini izleyen aşamalarını kaydetmek için hızlı ve art arda gelen flaşlar kullanılarak çekilen (fotoğraf) |
multiflash adj.
|
|
Slang |
|
152 |
Slang |
duş alan mahkumları kontrol amacıyla izleyen ceza evi görevlisi |
gazer n.
|
|
153 |
Slang |
duştaki mahkumları izleyen/dikizleyen gardiyan |
peter gazer n.
|
|
154 |
Slang |
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip |
bum n.
|
|
155 |
Slang |
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip |
couch potato n.
|
|
156 |
Slang |
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip |
idler n.
|
|
157 |
Slang |
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip |
loafer n.
|
|
158 |
Slang |
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip |
layabout n.
|
|
159 |
Slang |
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip |
do-nothing n.
|
|
160 |
Slang |
my little pony izleyen yetişkin erkek |
brony n.
|
|
161 |
Slang |
her bulduğu videoyu izleyen tip |
vidiot n.
|
|
British Slang |
|
162 |
British Slang |
sürekli televizyon izleyen tip |
square-eyes n.
|
|
Modern Slang |
|
163 |
Modern Slang |
hava araçlarının hareketi, inmesi, kalkması gibi operasyonlardan sorumlu kontrol kulesinde oturan ve hava trafiğini izleyen görevli |
air boss n.
|
|
Star Wars |
|
164 |
Star Wars |
izleyen sektörler |
trailing sectors n.
|
|