intent

Meanings of "intent" in Turkish English Dictionary : 22 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	intent n.	niyet
So I am looking for major and clear assurances of intent in that area. Dolayısıyla bu alanda önemli ve açık bir niyet güvencesi arıyorum. More Sentences
2	Common Usage	intent n.	kasıt
There must be intent, the purpose being to cause damage or to procure an economic benefit. Ortada bir kasıt olmalı, amaç zarar vermek ya da ekonomik bir fayda sağlamak olmalıdır. More Sentences
General
3	General	intent n.	niyet
So I am looking for major and clear assurances of intent in that area. Dolayısıyla bu alandaki niyetlere ilişkin büyük ve net güvenceler arıyorum. More Sentences
4	General	intent n.	amaç
It is not my intent to hurt you in any way. Amacım sizi herhangi bir şekilde incitmek değil. More Sentences
5	General	intent adj.	niyetli
Small, faceless groups intent on destruction have it within their power to destroy our whole world. Yıkıma niyetli küçük, yüzsüz gruplar tüm dünyamızı yok etme gücüne sahiptir. More Sentences
6	General	intent adj.	meşgul
He was so intent on money-making that he had no time to think of anything else. Para kazanmayla o kadar meşguldü ki başka bir şey düşünecek vakti yoktu. More Sentences
Law
7	Law	intent n.	kasıt
There must be intent, the purpose being to cause damage or to procure an economic benefit. Kasıt olmalı, amaç zarar vermek ya da ekonomik fayda sağlamak olmalıdır. More Sentences
8	Law	intent n.	niyet
The Socialist Group welcomes the stated intent of meeting the Kyoto commitments. Sosyalist Grup, Kyoto taahhütlerinin yerine getirilmesi yönündeki niyet beyanını memnuniyetle karşılar. More Sentences
Common Usage
9	Common Usage	intent n.	maksat
General
10	General	intent n.	meram
11	General	intent n.	gaye
12	General	intent adj.	hevesli
13	General	intent adj.	istekli
14	General	intent adj.	gayretli
15	General	intent adj.	dik
16	General	intent adj.	dalmış
17	General	intent adj.	kararlı
18	General	intent adj.	dikkatli
19	General	intent adj.	azimli
Law
20	Law	intent n.	kast
21	Law	intent n.	tasavvur
22	Law	intent v.	niyet etmek

Meanings of "intent" with other terms in English Turkish Dictionary : 79 result(s)

	Category	English	Turkish
Phrasals
1	Phrasals	intent on (doing something) adj.	(bir şeyi yapmaya) kararlı
She's intent on going to New York to study fashion. O, modayı öğrenmek için New York'a gitmeye kararlı. More Sentences
Law
2	Law	intent and purpose n.	niyet ve amaç
But that there is, to all intents and purposes, only an American system is not good at all. Ama tüm niyet ve amaçlar için sadece bir Amerikan sistemi olması hiç de iyi değil. More Sentences
3	Law	criminal intent n.	suç kastı
Mr Bowis just pointed out that this is not just a matter of carelessness here but of criminal intent. Bay Bowis az önce bunun sadece bir dikkatsizlik meselesi değil, aynı zamanda bir suç kastı olduğuna dikkat çekti. More Sentences
Politics
4	Politics	declaration of intent n.	niyet bildirgesi
Declarations of intent must be followed by practical action. Niyet bildirgelerini pratik eylemler takip etmelidir. More Sentences
General
5	General	letter of intent n.	niyet mektubu
6	General	requisite intent n.	gerekli niyet
7	General	notice of intent n.	niyet bildirimi
8	General	be intent on v.	kararlı olmak
9	General	be intent on v.	dalmış olmak
10	General	be intent on doing something v.	bir şeyi yapmaya kararlı olmak
11	General	be intent on doing something v.	bir şeyi yapmaya kafayı takmak
12	General	intent-to-treat adj.	tedavi amaçlı
13	General	with the intent of prep.	amacıyla
14	General	with intent to prep.	niyetiyle
15	General	with intent to prep.	maksadıyla
16	General	with intent to prep.	amacıyla
Phrasals
17	Phrasals	intent on (doing something) adj.	(bir şeyi yapmaya) kafayı takmış
Phrases
18	Phrases	without deliberate intent expr.	kasıt olmadan
19	Phrases	with felon intent expr.	suç işlemek amacıyla
Idioms
20	Idioms	avowed intent n.	açıkça beyan edilen taahhüt
21	Idioms	avowed intent n.	halka verilen söz
22	Idioms	loiter with intent [obsolete] [uk] v.	boş boş bir şeyi beklemek
23	Idioms	loiter with intent [obsolete] [uk] v.	boş boş durup bir şeyi beklemek
24	Idioms	intent on doing adj.	yapmaya kararlı
25	Idioms	intent on doing adj.	yapmaya kafayı takmış
Trade/Economic
26	Trade/Economic	letter of intent (loi) n.	niyet mektubu
27	Trade/Economic	declaration of intent n.	niyet bildirisi
28	Trade/Economic	letter of intent n.	niyet mektubu (imf'e verilen)
29	Trade/Economic	letter of intent n.	niyet mektubu
Law
30	Law	explicit declaration of intent n.	açık irade beyanı
31	Law	malicious intent n.	aldatma kastı
32	Law	criminal intent n.	cürüm niyeti
33	Law	homicidal intent n.	cinayete meyil
34	Law	criminal intent n.	cürmü kast
35	Law	criminal intent n.	cürüm kastı
36	Law	common intent n.	genel niyet
37	Law	larcenous intent n.	hırsızlık niyeti
38	Law	agreement formed with the intent to defraud n.	hileli anlaşma
39	Law	assault with intent to rob n.	hırsızlık amacıyla saldırıda bulunma
40	Law	assault with intent to rape n.	ırza geçme maksadıyla saldırı
41	Law	declaration of intent n.	irade açıklaması
42	Law	assault with intent to rape n.	ırza tecavüz amacıyla saldırı
43	Law	killing without intent n.	kasıtsız adam öldürme
44	Law	grievous bodily harm with intent n.	kasıtlı ağır yaralama
45	Law	malicious intent n.	kötü niyet
46	Law	evil intent n.	kötü niyet
47	Law	corrupt intent n.	kötü niyet
48	Law	eventual intent n.	olası kast
49	Law	intent and purpose n.	niyet ve gaye
50	Law	explicit declaration of intent n.	sarih irade beyanı
51	Law	possession with intent to sell n.	satmak amacıyla bulundurma
52	Law	criminal intent n.	suç işleme niyeti
53	Law	malicious intent n.	suiniyet
54	Law	corrupt intent n.	suç işleme kastı
55	Law	assault with intent to rob n.	soygun amaçlı saldırı
56	Law	guilty intent n.	suç işleme niyeti
57	Law	criminal intent n.	suç niyeti
58	Law	criminal intent n.	taammüd
59	Law	implicit declaration of intent n.	üstü örtülü irade beyanı
60	Law	implicit declaration of intent n.	zımni irade beyanı
61	Law	breach of trust with fraudulent intent n.	güveni kötüye kullanma
62	Law	loiter with intent [obsolete] [uk] v.	suç işleme amacıyla/niyetiyle etrafta dolaşıp durmak
63	Law	loiter with intent [obsolete] [uk] v.	suç işleme amacıyla/niyetiyle boş boş dikilmek
64	Law	loiter with intent [obsolete] [uk] v.	suç işleme amacıyla/niyetiyle boş boş beklemek
65	Law	loiter with intent [obsolete] [uk] v.	suç işlemek amacıyla/niyetiyle başı boş dolaşmak
66	Law	loiter with intent [obsolete] [uk] v.	suç işleme amacıyla/niyetiyle etrafta oyalanmak
Politics
67	Politics	letter of intent n.	niyet mektubu
68	Politics	strategic intent n.	stratejik niyet
69	Politics	strategic intent n.	stratejik hedef/amaç
Computer
70	Computer	matching intent n.	eşleme amacı
71	Computer	icm intent n.	icm amacı
72	Computer	rendering intent n.	oluşturma amacı
73	Computer	color rendering intent n.	renk oluşturma amacı
74	Computer	color intent n.	renk aralığı
Education
75	Education	letter of intent n.	niyet mektubu
Military
76	Military	hostile intent n.	düşman tehdidi
77	Military	hostile intent n.	hasmane niyet
78	Military	hostile intent n.	yabancı kuvvet tarafından yakın gelecekte gerçekleşecek güç kullanım tehdidi
79	Military	commander's intent n.	planlama süreci için operasyon amacının ve hedeflenen son durumun kısaca ifade edilmesi