English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | in the dark adv. | habersiz | ||
Don't keep me in the dark about it. Beni bu konuda habersiz bırakma. More Sentences |
||||
General | in the dark adv. | karanlıkta | ||
These clauses are nothing other than a resounding shot in the dark. Bu maddeler karanlıkta yankılanan bir atıştan başka bir şey değildir. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | in the dark expr. | karanlıkta kalmış | ||
In practice, the vast majority of MEPs, and even entire parliamentary groups, will be kept in the dark. Uygulamada, milletvekillerinin büyük çoğunluğu ve hatta tüm parlamento grupları karanlıkta kalacaktır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | in the dark adv. | malumatı olmadan | ||
Idioms | ||||
Idioms | in the dark expr. | aydınlanmamış | ||
Idioms | in the dark expr. | bilinmeyen | ||
Idioms | in the dark expr. | ortaya çıkarılmamış |