in itself - Turkish English Dictionary

in itself

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "in itself" in Turkish English Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
in itself adv. kendi içinde
This would be acceptable in itself, if we were really only dealing with a pure financial market directive.
Eğer gerçekten sadece saf bir finansal piyasa direktifiyle karşı karşıya olsaydık bu kendi içinde kabul edilebilirdi.

More Sentences
in itself adv. özünde
This substance is not poisonous in itself.
Bu madde özünde zehirli değildir.

More Sentences
in itself adv. başlı başına
The EU Scientific Committee on Food says so, and it therefore is an element of consumer protection in itself.
AB Gıda Bilimsel Komitesi bunu söylemektedir ve bu nedenle başlı başına bir tüketici koruma unsurudur.

More Sentences
in itself adv. aslında
Competitiveness is neither good nor bad in itself.
Rekabet aslında ne iyi ne de kötü.

More Sentences
in itself pron. kendisi
Water and artificial proteins are injected, as if meat were not protein in itself.
Sanki etin kendisi protein değilmiş gibi su ve yapay proteinler enjekte ediliyor.

More Sentences
in itself adv. bağımsız olarak
in itself pron. haddi zatında
Phrases
in itself expr. bizatihi
Philosophy
in itself expr. kendinde

Meanings of "in itself" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

English Turkish
General
thing in itself n. kendisi
being-in-itself n. kendinde varlık
thing-in-itself n. kendinde şey
contain in itself v. bünyesinde barındırmak
contain in itself v. içinde barındırmak
have little value in itself v. fazla bir değeri olmamak
in and of itself adv. özünde
in and of itself pron. kendisi
in and of itself pron. bizatihi
Phrases
a meal in itself n. kendi başına doyurucu olan yemek
Colloquial
an end in itself n. kendi içinde bir amaç
end in itself n. kendi içinde bir amaç
end in itself n. kendi başına bir keyif
end in itself n. kendi içerisinde var olan şey
an end in itself expr. bir işin kendi başına bir keyif olması
Idioms
an end in itself n. yüksek bir amaca hizmet etmeyen şey
an end in itself n. kendi içerisinde var olan şey
an end in itself n. ne uzayıp ne kısalacak bir şey
an end in itself n. yüksek bir amaca hizmet etmeyen şey
an end in itself n. kendi içerisinde var olan şey
an end in itself n. ne uzayıp ne kısalacak bir şey
in a class by itself expr. türünün en iyisi
Trade/Economic
class in itself n. kendiliğinden sınıf
Law
complete in itself n. müstakil
complete in itself adj. bir bütün olan
Philosophy
thing-in-itself n. yalnız akıl ile idrak edilen şey
thing-in-itself n. bilinçten bağımsız ve deneyin ötesinde olan şey
thing in itself n. kendinde şey
Geology
collapse in on itself v. kendi üzerine çökmek
collapse in on itself v. kendi içine çökmek