English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | in a vacuum expr. | dünyadan kopuk | ||
Pension systems cannot be reformed in a vacuum. Emeklilik sistemlerinde reform, dış dünyadan kopuk bir yaklaşımla yapılamaz. More Sentences |
||||
Idioms | in a vacuum expr. | dış olay ve etkilerden uzak/ayrı | ||
Idioms | in a vacuum expr. | dış dünya ile ilgisiz/ilişiksiz |
English | Turkish | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | do something in a vacuum v. | dünyadan kopuk halde bir şey yapmak |
Idioms | do something in a vacuum v. | dış dünya ile ilgisiz/ilişiksiz olarak bir şey yapmak |
Idioms | do something in a vacuum v. | dış olay ve etkilerden uzak/ayrı olarak bir şey yapmak |
Idioms | do something in a vacuum v. | izole olmuş şekilde bir şey yapmak |