impasse - Turkish English Dictionary

impasse

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "impasse" in Turkish English Dictionary : 8 result(s)

English Turkish
General
impasse n. çıkmaz
That we are concerned about the impasse in cross-community talks goes without saying.
Toplumlar arası görüşmelerin çıkmaza girmesinden endişe duyduğumuzu söylemeye gerek yok.

More Sentences
Trade/Economic
impasse n. çıkmaz
Economic and social change has led our economy and society into an impasse.
Ekonomik ve sosyal değişim, ekonomimizi ve toplumumuzu bir çıkmaza sürükledi.

More Sentences
General
impasse n. içinden çıkılmaz durum
impasse n. kördüğüm
impasse n. zor durum
impasse n. çıkmaz sokak
impasse n. güç durum
Trade/Economic
impasse n. açmaz

Meanings of "impasse" with other terms in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

English Turkish
Phrases
at an impasse expr. çıkmaza girmiş
We were at an impasse.
Bir çıkmaza girmiştik.

More Sentences
at an impasse expr. çıkmazda olan
Our obsession with this subject basically illustrates that we are at an impasse.
Bu konudaki takıntımız temelde bir çıkmazda olduğumuzu göstermektedir.

More Sentences
Idioms
reach an impasse v. çıkmaza girmek
Already, however, we have reached an impasse, and not just in Turkey.
Ancak şimdiden bir çıkmaza girmiş durumdayız ve bu sadece Türkiye'de değil.

More Sentences
General
reach on impasse v. çıkmaza girmek
Phrases
at an impasse expr. çıkmazda
at an impasse expr. kördüğüm olmuş
at an impasse expr. içinden çıkılamayacak bir durumda olan
at an impasse expr. çözümsüz kalmış
Idioms
come to an impasse v. açmaza girmek
reach an impasse v. açmaza girmek
come to an impasse v. çıkmaza girmek
come to an impasse v. kördüğüm olmak
Politics
constitutional impasse n. anayasal çıkmaz
political impasse n. politik çıkmaz
political impasse n. politik kördüğüm
political impasse n. siyasal çıkmaz
political impasse n. siyasal kördüğüm
political impasse n. siyasi kördüğüm
political impasse n. siyasi çıkmaz