huge

Meanings of "huge" in Turkish English Dictionary : 40 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	huge adj.	iri
Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus. Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm. More Sentences
2	Common Usage	huge adj.	kocaman
Tom's eyes are huge. Tom'un gözleri kocaman. More Sentences
3	Common Usage	huge adj.	devasa
These are huge tasks requiring amounts far greater than those initially planned. Bunlar, başlangıçta planlanandan çok daha büyük meblağlar gerektiren devasa görevlerdir. More Sentences
General
4	General	huge adj.	dev
A huge tanker just pulled out from the dock. Dev bir tanker rıhtımdan ayrıldı. More Sentences
5	General	huge adj.	büyük
Angola has enormous resources, huge talents and huge hopes. Angola'nın muazzam kaynakları, büyük yetenekleri ve büyük umutları var. More Sentences
6	General	huge adj.	muazzam
The pharmaceutical industry is already spending huge amounts of money on marketing. İlaç sanayii hali hazırda pazarlama için muazzam miktarda para harcıyor. More Sentences
7	General	huge adj.	çok büyük
There are some reasons to be hopeful, but there are still huge reasons to feel frustrated and hopeless. Umutlu olmak için bazı nedenler var, ancak hayal kırıklığı ve umutsuzluk hissetmek için hala çok büyük nedenler var. More Sentences
8	General	huge adv.	çok
With the huge number of partnerships approved, the participation of civil society has been guaranteed. Onaylanan çok sayıda ortaklık ile sivil toplumun katılımı garanti altına alınmıştır. More Sentences
Colloquial
9	Colloquial	huge adj.	çok önemli
And that was why I made a huge decision in my life. İşte bu yüzden hayatımda çok önemli bir karar verdim. More Sentences
Technical
10	Technical	huge n.	kocaman
Tom gave Mary a huge hug. Tom, Mary'e kocaman sarıldı. More Sentences
Common Usage
11	Common Usage	huge adj.	koskoca
General
12	General	huge n.	koca
13	General	huge n.	irikıyım
14	General	huge adj.	dağ gibi
15	General	huge adj.	katana gibi
16	General	huge adj.	han gibi
17	General	huge adj.	koskocaman
18	General	huge adj.	hayvan gibi
19	General	huge adj.	iri yarı
20	General	huge adj.	iri kesim
21	General	huge adj.	ayı gibi
22	General	huge adj.	çam yarması gibi
23	General	huge adj.	kazık kadar
24	General	huge adj.	cesametli
25	General	huge adj.	olağanüstü
26	General	huge adj.	hayvani
27	General	huge adj.	fil gibi
28	General	huge adj.	dev gibi
29	General	huge adj.	kazulet
30	General	huge adj.	cüsseli
31	General	huge adj.	mehabetli
32	General	huge adj.	kapsamı sınırsız olan
33	General	huge adj.	sınırsız nitelikli
34	General	huge adj.	kontrolsüz
35	General	huge adj.	sınırsız
36	General	huge adv.	dev gibi
Colloquial
37	Colloquial	huge n.	balaban
38	Colloquial	huge adj.	başarıya önemli katkısı bulunan
39	Colloquial	huge adj.	çok popüler
Ottoman Turkish
40	Ottoman Turkish	huge adj.	kallavi

Meanings of "huge" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	huge contribution n.	büyük katkı
After all, ICT, being a horizontal technology, makes a huge contribution to innovation within all other disciplines. Sonuçta, yatay bir teknoloji olan ICT, diğer tüm disiplinlerdeki yeniliklere büyük katkı sağlamaktadır. More Sentences
2	General	huge explosion n.	büyük patlama
We have already seen the huge explosion in the use of mobile technology. Mobil teknolojinin kullanımındaki büyük patlamayı zaten gördük. More Sentences
Colloquial
3	Colloquial	a huge fan n.	büyük bir hayran
Tim is a huge fan of satirical comedy. Tim hicivsel komedinin büyük bir hayranıdır. More Sentences
Trade/Economic
4	Trade/Economic	huge invesment n.	büyük yatırım
We are not talking in terms of huge investments to start up local production. Yerel üretim başlatmak için büyük yatırımlardan bahsetmiyoruz. More Sentences
General
5	General	huge man n.	zebella
6	General	huge woman n.	dev anası
7	General	huge person n.	deve gibi
8	General	huge size n.	battal boy
9	General	huge discount n.	büyük indirim
10	General	huge demand n.	yoğun talep
11	General	huge rise n.	aşırı yükselme
12	General	huge rise n.	aşırı yükseliş
13	General	huge effort n.	üstün gayret
14	General	huge amount of data n.	büyük miktarda veri
15	General	huge hole n.	büyük delik
16	General	huge discrepancy n.	büyük farklılık
17	General	tremendous/huge crowd n.	mahşeri kalabalık
18	General	huge debt n.	çok fazla borç
19	General	huge rocks n.	devasa kayalar
20	General	huge earning n.	büyük kazanç
21	General	huge sigh n.	derin bir iç çekme
22	General	huge sigh of relief n.	derin bir rahatlama
23	General	a huge hit n.	çok popüler
24	General	huge event n.	büyük etkinlik
25	General	make a huge contribution v.	büyük katkı sağlamak
26	General	make a significant/huge contribution v.	büyük katkı sağlamak
27	General	put a huge downpayment v.	yüklü bir kaparo vermek
28	General	put a huge downpayment v.	büyük bir kaparo vermek
29	General	pass on huge savings v.	büyük tasarruf sağlamak/sunmak
30	General	expect a huge turnout v.	büyük/yoğun bir katılım/ilgi beklemek
31	General	become a huge celebrity v.	büyük bir şöhret kazanmak
32	General	a huge amount of adj.	oldukça çok
33	General	a huge amount of adj.	çok miktarda
34	General	huge enough adj.	yeterince geniş
Colloquial
35	Colloquial	a huge embarrassment n.	büyük bir utanç kaynağı
Speaking
36	Speaking	this huge tree grew from a little seed expr.	bu büyük ağaç küçük bir tohumdan büyüdü
37	Speaking	this is a huge opportunity expr.	bu büyük bir fırsat
38	Speaking	I am a huge fan of yours expr.	sizin büyük bir hayranınızım
Trade/Economic
39	Trade/Economic	huge crash n.	büyük çöküş
Medical
40	Medical	huge osborn wave n.	dev osborn dalgası
41	Medical	left atrial huge myxoma n.	sol atriyal dev miksoma
Football
42	Football	huge match n.	dev maç
43	Football	huge match n.	derbi
Slang
44	Slang	huge-assed n.	çam yarması
45	Slang	huge-assed adj.	iri yarı
46	Slang	with huge boobs adj.	koca göğüslü