holdout - Turkish English Dictionary

holdout

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "holdout" in Turkish English Dictionary : 27 result(s)

English Turkish
General
holdout n. alacaklı
Barbara might have the same disease, and the holdout advised against execution, the juror said.
Alacaklı, şirketin de aynı sorunu yaşayabileceğini ve bu nedenle kararın uygulanmamasın önerdiğini belirtmiştir.

More Sentences
holdout n. aykırı tip
He was considered a holdout as he refused to follow the conventional approach.
Geleneksel yaklaşıma bağlı kalmayı reddettiği için aykırı bir tip olarak görülüyordu.

More Sentences
holdout n. reddetme
holdout n. anlaşmazlık
holdout n. anlaşmayı reddetme
holdout n. sözleşme imzalamayı reddetme
holdout n. anlaşmayı reddeden kimse
holdout n. rıza vermeyi reddeden kimse
holdout n. (kumarda) daha sonra kullanmak için kartları saklama
holdout n. işbirliğini reddeden kimse
holdout n. uzatılan şey
holdout n. bekletilen şey
holdout n. direnen kimse
holdout n. bekleyen kimse
holdout n. katılımı, işbirliğini, anlaşmayı reddeden kimse
holdout n. bekleyen kimse
holdout n. bekletilen bir şey
holdout n. taviz vermeye zorlamaya çalışmak için müzakereci tarafından bekletilme
holdout n. direnme
holdout n. ayak direme
holdout n. kumarda özel kullanım için bir veya daha fazla deste kartını saklama
holdout n. direnen kimse
holdout n. uzatılan bir şey
holdout n. daha avantajlı koşullar elde etme umuduyla bir sözleşmeyi imzalamayı geciktiren kimse
holdout n. kart oyununda anlaşmazlığı çözmek için tasarlanmış bir mekanizma
Automotive
holdout n. emilmeye karşı dayanıklılık
Card
holdout n. kart oyununda anlaşmazlığı çözmek için tasarlanmış mekanizma

Meanings of "holdout" with other terms in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Star Wars
blurrg-1120 holdout blaster n. blurrg-1120 cep blasterı