English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | high-level adj. | yüksek düzeyli |
General | high-level adj. | yüksek rütbeli veya statülü kişilerden oluşan |
General | high-level adj. | yüksek rütbeli veya statülü kişilerce yürütülen |
General | high-level adj. | çok önemli insanları içeren (konferans, konuşma) |
General | high-level adj. | çok önemli insanların katıldığı (konferans, konuşma) |
General | high-level adj. | yüksek irtifada yürütülen |
General | high-level adj. | yüksek irtifada gerçekleştirilen |
Technical | ||
Technical | high-level adj. | yüksek düzey |
Computer | ||
Computer | high-level adj. | her talimatın veya ifadenin makine dilinde birkaç talimata karşılık geldiği (dil) |
Computer | high-level adj. | program kodu yazmak için ingilizce benzeri kelimelerden oluşan (programlama dili) |
Environment | ||
Environment | high-level adj. | çevreye son derece tehlikeli olan yüksek konsantrasyonlu radyoaktif bileşenler içeren (nükleer atık) |
Military | ||
Military | high-level adj. | yüksek irtifadan gerçekleştirilen (hava savaşı) |