English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | headline n. | manşet | ||
All the people who feature in today's headlines are flooding into Sangatte. Bugünün manşetlerinde yer alan tüm insanlar Sangatte'ye akın ediyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | headline n. | haber başlığı | ||
Everyone was delighted by this morning's headlines. Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu. More Sentences |
||||
General | headline n. | başlık | ||
And the next headline will become the priority. Ve bir sonraki başlık öncelik haline gelecektir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | headline n. | başlık | ||
And the next headline will become the priority. Ve bir sonraki başlık öncelik haline gelecektir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | headline n. | serlevha | ||
General | headline n. | sansasyonel haber | ||
General | headline n. | önemli haber | ||
General | headline n. | en popüler cazibe merkezi | ||
General | headline v. | manşette vermek | ||
General | headline v. | sıralanmak | ||
General | headline v. | afişte ismi olmak | ||
General | headline v. | başlık koymak | ||
General | headline v. | manşet olmak | ||
General | headline v. | reklamını yapmak | ||
General | headline v. | baş rolü oynamak | ||
General | headline v. | (gece kulübünün) yıldızı olmak | ||
General | headline v. | eğlencenin yıldızı olmak | ||
General | headline v. | (gösteride) baş sanatçı olarak yer almak | ||
General | headline adj. | dikkate değer | ||
General | headline adj. | çok önemli | ||
General | headline adj. | ibretlik | ||
Politics | ||||
Politics | headline n. | gazete manşeti | ||
Marine | ||||
Marine | headline n. | üsthalat | ||
Marine | headline n. | baş halatı | ||
Marine | headline n. | başı rıhtıma bağlayan halat | ||
Astrology | ||||
Astrology | headline n. | akıl çizgisi | ||
Astrology | headline n. | bilgelik çizgisi | ||
Theatre | ||||
Theatre | headline v. | oyunun yıldızı olmak |