| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Idioms | ||||
| Idioms | grounds for (something) n. | (bir şey) nedeni | ||
|
There are further grounds for concern at the possible impact of the ASPA. ASPA'nın olası etkileri konusunda endişelenmek için başka nedenler de bulunmaktadır. More Sentences |
||||
| Idioms | grounds for (something) n. | (bir şey) sebebi | ||
|
If you really have grounds for acting the way you did, then please tell me. Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin. More Sentences |
||||
| Idioms | grounds for (something) n. | (bir şey) gerekçesi | ||
|
The implementation of previous budgets does not give any grounds for being sanguine about the future. Önceki bütçelerin uygulanması, gelecek hakkında iyimser olmak için herhangi bir gerekçe sunmamaktadır. More Sentences |
||||
| Idioms | grounds for (something) n. | (bir şeye) zemin oluşturma | ||
| Idioms | grounds for (something) n. | (bir şeye) yol açma | ||
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | become grounds for (something) v. | nedeni olmak |
| Phrasals | become grounds for (something) v. | sebebi olmak |
| Phrasals | become grounds for (something) v. | gerekçesi olmak |
| Phrasals | become grounds for (something) v. | (bir şeye) neden olmak |
| Phrasals | become grounds for (something) v. | sebep olmak |
| Phrasals | become grounds for (something) v. | gerekçe olmak |
| Phrasals | become grounds for (something) v. | (bir şeye) zemin oluşturmak |
| Phrasals | become grounds for (something) v. | (bir şeye) yol açmak |
| Phrasals | become grounds for (something) v. | (bir şeyle) sonuçlanmak |
| Idioms | ||
| Idioms | be grounds for (something) v. | (bir şeyin) nedeni olmak |
| Idioms | be grounds for (something) v. | (bir şeyin) sebebi olmak |
| Idioms | be grounds for (something) v. | (bir şeyin) gerekçesi olmak (bir şeye) yol açmak |
