English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | gratin n. | ekmek kırıntıları ile kaplanıp üstten ızgarayla veya fırında eritip çıtır hale getirilmiş yemeğin üstünde oluşan kahverengi kabuk |
General | gratin n. | toplumun en üst tabakası |
General | gratin n. | kaymak tabaka |
General | gratin n. | yüksek sosyete |
General | gratin adj. | kapalı |
General | gratin adj. | kaplı |
Gastronomy | ||
Gastronomy | gratin adj. | ekmek kırıntıları ve bazen de peynir ile kaplanıp pişirilmiş |
Botanic | ||
Botanic | gratin adj. | örtülü |
English | Turkish | |
---|---|---|
Gastronomy | ||
Gastronomy | mixed seafood au gratin n. | deniz mahsulleri o graten |
Gastronomy | french onion soup au gratin n. | gratine soğan çorbası |
Gastronomy | prawn gratin n. | karides güveç |
Gastronomy | squash with chicken au gratin n. | kabak graten piliçti |
Gastronomy | maccaroni au gratin n. | makarna o graten |
Gastronomy | au gratin n. | ograten |
Gastronomy | au gratin [french] n. | ograten yemeklerin pişirilip servis edilebileceği kap |
Gastronomy | gratinated (au gratin) adj. | ekmek kırıntıları ile kaplanıp üstten ızgarayla veya fırında eritip çıtır hale getirilmiş |
Gastronomy | au gratin adj. | hafif üstü fırında kızartılmış |
Gastronomy | au gratin adj. | üstü fırında kızartılmış |