genişlemiş - Turkish English Dictionary

genişlemiş

Meanings of "genişlemiş" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
General
genişlemiş enlarged adj.
They will be the new neighbours of the enlarged Union, which will one day extend to the Balkans region too.
Bunlar, bir gün Balkanlar bölgesini de kapsayacak şekilde genişleyecek olan Birliğin yeni komşuları olacaktır.

More Sentences
genişlemiş spread adj.
genişlemiş expatiatory adj.
genişlemiş varicose adj.
genişlemiş ampliate adj.
genişlemiş distended adj.
genişlemiş outspread adj.
genişlemiş spraddled adj.
genişlemiş meg- pref.
genişlemiş mega- pref.
Botanic
genişlemiş capitate adj.

Meanings of "genişlemiş" with other terms in English Turkish Dictionary : 33 result(s)

Turkish English
General
(özellikle silindirik bir nesnenin ucundaki) yuvarlak ve genişlemiş bölüm bulb n.
böcek anteninin genişlemiş uç kısmı club n.
genişlemiş şey outspread n.
genişlemiş kromozom bölgesi puff n.
az genişlemiş underexpanded adj.
yetersiz genişlemiş underexpanded adj.
genişlemiş (burun delikleri) flared adj.
aşırı genişlemiş meg- pref.
aşırı genişlemiş mega- pref.
Phrases
kapsamı genişlemiş far afield expr.
kapsamı genişlemiş farther afield expr.
kapsamı genişlemiş further afield expr.
kapsamı genişlemiş far afield expr.
kapsamı genişlemiş farther afield expr.
kapsamı genişlemiş further afield expr.
Politics
aşırı genişlemiş devlet over extended state n.
Technical
genişlemiş kısım ampulla n.
Medical
genişlemiş vestibüler kanal enlarged vestibular aqueduct n.
genişlemiş vestibüler kanal sendromu enlarged vestibular aqueduct syndrome n.
genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz extended spectrum beta-lactamase n.
anormal derecede genişlemiş kan damarının cerrahi operasyonla alınması aneurysmectomy n.
genişlemiş bir damara benzeyen varicoid adj.
aşırı genişlemiş (akciğer, dalak, böbrek) hyperinflated adj.
anormal genişlemiş (organ veya doku) hypertrophic adj.
Anatomy
sperm kanalının seminal vezikülden gelen açıklığının ucundaki genişlemiş kısmı ampulla n.
Pathology
genişlemiş ve hipertrofik tırnaklar enlarged and hypertrophic nails n.
zorlu antrenmanlar yapan sporcularda yaygın görülen genişlemiş kalp rahatsızlığı athlete's heart n.
aşırı genişlemiş veya şişmiş mesane megalocystis n.
Biology
bazı deniz kestanelerinin ambulakrumunda genişlemiş ve basık ağız ucu phyllode n.
anormal genişlemiş fasciated adj.
Geography
(akarsu) içe doğru genişlemiş ingrown adj.
Military
beklenmedik şekilde genişlemiş harp unpremeditated expansion of a war n.
Ornithology
bazı kuşların soluk borusunun genişlemiş ve kısmen kemikleşmiş parçası tracheal tympanum n.