gelenekler

Meanings of "gelenekler" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

	Category	Turkish	English
Trade/Economic
1	Trade/Economic	gelenekler	institution n.
The coffee break is an American institution. Kahve molası bir Amerikan geleneğidir. More Sentences
General
2	General	gelenekler	mores n.
3	General	gelenekler	folkways n.

Meanings of "gelenekler" with other terms in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	gelenekler ve uygulamalar	customs and practices n.
That is presumptuous and offends the customs and practices of other countries. Bu küstahlıktır ve diğer ülkelerin gelenek ve uygulamalarını rencide eder. More Sentences
2	General	eski gelenekler	old customs n.
The old custom is still kept up in that district. Eski gelenek o bölgede hâlâ devam ediyor. More Sentences
3	General	yerel gelenekler	local customs n.
According to local custom, the earth will recycle the bad energy. Yerel geleneklere göre toprak kötü enerjiyi geri dönüştürecek. More Sentences
4	General	adetler ve gelenekler	manners and customs n.
5	General	sosyal hayat ve gelenekler	social life and customs n.
6	General	sosyal yaşam ve gelenekler romanı	social life and customs fiction n.
7	General	hayat ve gelenekler	life and customs n.
8	General	genelgeçer kabul gören kural ve gelenekler	mainstream n.
9	General	toplumsal gelenekler	social mores n.
10	General	dilden dile aktarılan uygulama, inanç ve gelenekler	folklore n.
Colloquial
11	Colloquial	eski gelenekler/alışkanlıklar zor terk edilir	old traditions die hard expr.
12	Colloquial	eski gelenekler/alışkanlıklar zor ölür	old traditions die hard expr.
13	Colloquial	eski gelenekler/alışkanlıklar zor bırakılıyor	old traditions die hard expr.
Trade/Economic
14	Trade/Economic	ticari gelenekler	customs of trade n.
Law
15	Law	mahkemelerin dikkate aldığı, bir bölgede genel olarak kabul gören gelenekler	general customs n.
Politics
16	Politics	mahalli gelenekler	local customs n.
Social Sciences
17	Social Sciences	(belirli topluluk kuralları ve gelenekler tarafından yönetilen) ailesel topluluk	familistery n.
18	Social Sciences	sosyal veya kişisel ilişkilere ilişkin kabul edilen gelenekler veya kalıplarla ilgili	moral adj.
Religious
19	Religious	hahamlık ile ilgili gelenekler	rabbinism n.
20	Religious	talmudik dönemde hahamlık ile ilgili öğretiler ve gelenekler	rabbinism n.