| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | geçen gece | last night n. | ||
|
I ate two green apples and a bowl of green grapes last night. Geçen gece iki yeşil elma ve bir kase yeşil üzüm yedim. More Sentences |
||||
| General | geçen gece | the other night n. | ||
|
When we were there the other night, 12 Palestinians were evicted from 12 flats in the middle of the city. Geçen gece biz oradayken 12 Filistinli şehrin ortasındaki 12 daireden tahliye edildi. More Sentences |
||||
| General | geçen gece | streen [scotland] n. | ||
| Speaking | ||||
| Speaking | geçen gece | the night before last expr. | ||
| Turkish | English | |
|---|---|---|
| Speaking | ||
| Speaking | geçen gece ağladığını duydum | I heard you crying the other night expr. |
| Speaking | geçen gece televizyonda söylediklerini duydun mu? | did you hear what he said on tv the other night? expr. |
| Speaking | geçen gece buraya uğradım | I stopped by here the other night expr. |
| Speaking | geçen gece evde miydin? | were you at home last night? expr. |
| Speaking | geçen gece dışarıdaydım | I was out last night expr. |
| Speaking | geçen gece söylediğim şey için özür dilerim | I'm sorry about what i said the other night expr. |
| Speaking | geçen gece aramızda olanlar | what happened between us the other night expr. |
