Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | güzellik yarışması | beauty contest n. | ||
This should not be seen as a civil society beauty contest between the Commission and the World Bank. Bu, Komisyon ile Dünya Bankası arasında bir sivil toplum güzellik yarışması olarak görülmemelidir. More Sentences |
||||
General | güzellik yarışması | beauty pageant n. | ||
Do you know what the name of last year's beauty pageant winner is? Geçen yılki güzellik yarışmasında kazananın adının ne olduğunu biliyor musunuz? More Sentences |
||||
General | güzellik yarışması | pageant n. | ||
She participated in a local pageant and won. Yerel bir güzellik yarışmasına katıldı ve kazandı. More Sentences |
||||
General | güzellik yarışması | beauty competition n. | ||
General | güzellik yarışması | pageant finery n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | bir grup güzel kız (güzellik yarışması vb) | bevy of beauties n. |