foremost

Meanings of "foremost" in Turkish English Dictionary : 16 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	foremost adj.	en önemli
One of the foremost aims of the Swedish Presidency is enlargement. İsveç Dönem Başkanlığının en önemli amaçlarından biri genişlemedir. More Sentences
2	General	foremost adj.	önde gelen
Mary is the country's foremost expert on the conflict in Syria. Mary ülkenin Suriye'deki çatışma konusundaki en önde gelen uzmanıdır. More Sentences
3	General	foremost adj.	baş
4	General	foremost adj.	gelişmiş
5	General	foremost adj.	en başta gelen
6	General	foremost adj.	en öndeki
7	General	foremost adj.	başta gelen
8	General	foremost adj.	en önemli olan
9	General	foremost adj.	en başta ele alınması gereken
10	General	foremost adv.	başta
11	General	foremost adv.	her şeyden çok
12	General	foremost adv.	hepsinin ötesinde
13	General	foremost adv.	en önemlisi
14	General	foremost adv.	hepsinden önemlisi
Technical
15	Technical	foremost n.	geminin baş tarafına en yakın direk
Marine
16	Marine	foremost adj.	pruvaya en yakın bulunan

Meanings of "foremost" with other terms in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	first and foremost adj.	en başta
The majority of these people come from Pakistan, Bangladesh, Sri Lanka, Afghanistan and first and foremost from Iraq. Bu kişilerin çoğunluğu Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka, Afganistan ve en başta Irak'tan gelmektedir. More Sentences
Idioms
2	Idioms	first and foremost expr.	öncelikle
First and foremost I should like to thank the various speakers and especially the group chairmen. Öncelikle çeşitli konuşmacılara ve özellikle grup başkanlarına teşekkür etmek istiyorum. More Sentences
General
3	General	rank foremost among its competitors v.	alanında lider olmak
4	General	be carried out feet foremost v.	toprağa verilmek
5	General	first and foremost adj.	en önemlisi
6	General	first and foremost adv.	evvela
7	General	first and foremost adv.	her şeyden önce
8	General	first and foremost adv.	ilk önce
Phrases
9	Phrases	foremost among them/these expr.	bunların başında
Idioms
10	Idioms	first and foremost n.	en önemlisi
11	Idioms	right foot foremost n.	pozitif başlangıç
12	Idioms	right foot foremost n.	iyi/güzel başlangıç
13	Idioms	right foot foremost n.	sağ ayakla başlama
14	Idioms	put the best foot foremost v.	elinden gelenin en iyisini yapmak
15	Idioms	put the best foot foremost v.	iyi bir izlenim vermek
16	Idioms	first and foremost expr.	her şeyden önce
17	Idioms	first and foremost expr.	her şeyin başında
18	Idioms	first and foremost expr.	her şeyden önemli olarak
Marine
19	Marine	sink stern foremost v.	kıçtan batmak