English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | fast-track adj. | hızlı | ||
Indeed, our amendments to the common position mean that a board can get fast-track approval in 14 days. Esasen ortak tutumda yaptığımız değişiklikler, bir kurulun 14 gün içinde hızlı onay alabileceği anlamına gelmektedir. More Sentences |
||||
General | fast-track v. | (imalatı, inşaatı, süreci) hedefe zamanında ulaşabilmek için hızlandırmak | ||
General | fast-track adj. | hızlı ilerleyen | ||
General | fast-track adj. | hızlı ilerlemeye müsait | ||
General | fast-track adj. | tasarımı tamamlanmadan inşasına başlanan | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | fast-track v. | hızlandırmak | ||
Colloquial | fast-track adj. | hızlandırılmış | ||
Politics | ||||
Politics | fast-track adj. | hızlı yöntem yetkisine ait veya ilgili | ||
Politics | fast-track adj. | abd başkanının kongreye danışmadan ticari müzakereler yapabilme yetkisi |