Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | faltaşı gibi açılmış | wide adj. | ||
He just stood there with wide eyes and his goofy smile. Faltaşı gibi açılmış gözleri ve aptal gülümsemesiyle orada öylece dikiliyordu. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | gözleri faltaşı gibi açılmış | moon-eyed adj. |
General | şaşkınlıktan gözleri faltaşı gibi açılmış | openmouthed adj. |
Idioms | ||
Idioms | gözleri faltaşı gibi açılmış | round-eyed adj. |