facet - Turkish English Dictionary

facet

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "facet" in Turkish English Dictionary : 21 result(s)

English Turkish
General
facet n. yön
I think that is a pity, but we should not lose sight of this facet of future legislation.
Bunun üzücü olduğunu düşünüyorum, ancak gelecekteki mevzuatın bu yönünü gözden kaçırmamalıyız.

More Sentences
facet n. görünüş
facet n. taraf
facet n. faseta
facet n. yüzey
facet n. elmasın yontulmuş yüzü
facet n. façeta
facet n. tıraş edilmiş değerli taşların yüzü
facet n. tıraş edilmiş elmas yüzü
facet n. kesim
facet n. bölüm
facet n. özellik
facet n. faset
facet v. elmas yontmak
Technical
facet n. façeta
facet n. kristal yüzey
Architecture
facet n. bir kolonun olukları arasındaki yükseltilmiş yüzey
Anatomy
facet n. kemik gibi sert bir yüzey üstündeki yumuşak bölge
Apiculture
facet n. bileşik gözü oluşturan ufak gözlerden her biri
Entomology
facet n. (böcek gözünde) faset
facet n. böcek gözünün saydam katmanı

Meanings of "facet" with other terms in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
Phrases
in every part/aspect/facet of life expr. hayatın her alanında
in every part/aspect/facet of life expr. yaşamın her alanında
Woodworking
facet-free adj. fasetasız
Automotive
hard-facet valve n. stelitli sübap
Medical
facet joint n. faset eklem
facet joint n. faset eklem
percutaneous translaminar facet pedicle screw fixation n. perkütan translaminer faset pedikül vida fiksasyonu
percutaneous facet screw fixation n. perkütan faset vida fiksasyonu
Geometry
facet plane n. yüzey düzlemi
Geology
star facet n. külah yıldızı
star facet n. bir cevherin işlenmiş yüzünde yer alan yıldız biçimli kesit