English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Medical | ||||
Medical | face-lift n. | yüz gerdirme ameliyatı | ||
Mary had a face-lift. Mary yüz gerdirme ameliyatı oldu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | face-lift n. | estetik ameliyat | ||
General | face-lift n. | yenileme işlemi | ||
General | face-lift n. | onarım işlemi | ||
General | face-lift n. | yeni hale getirme | ||
General | face-lift n. | renovasyon | ||
General | face-lift v. | düzeltmek | ||
General | face-lift v. | güzelleştirmek | ||
Medical | ||||
Medical | face-lift n. | estetik yüz ameliyatı |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyin) görünüşünü düzeltmek | ||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyi) güzelleştirmek | ||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyin) görüntüsünü yenilemek | ||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyi) yeni hale getirmek | ||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyin) elini yüzünü düzeltmek/toparlamak | ||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyin) dış görünüşünü elden geçirmek | ||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyin) görünümüne çeki düzen vermek | ||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyin) dış görünüşünü iyileştirmek/düzeltmek | ||
Idioms | give (something) a face-lift v. | (bir şeyi) makyajlamak | ||
Medical | ||||
Medical | face lift n. | yaşlanma izlerini kapatmak amaçlı yüze uygulanan estetik ameliyat | ||
Medical | face lift n. | yüz gerdirme | ||
Medical | face lift n. | yüz germe |