| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | ensured adj. | temin edilmiş | ||
|
Decent standards of primary health care must be ensured for the whole of the population. Nüfusun tamamı için yeterli temel sağlık hizmeti standartları temin edilmelidir. More Sentences |
||||
| General | ensured adj. | sağlanmış | ||
|
What we have is a non-binding and ill thought-out policy to the effect that control must be ensured. Elimizdeki şey, kontrolün sağlanması gerektiğine dair bağlayıcı olmayan ve iyi düşünülmemiş bir politikadır. More Sentences |
||||
| General | ensured adj. | garanti edilmiş | ||
|
He tells us that he has ensured that enlargement will take place. Bize genişlemenin gerçekleşeceğini garanti ettiğini söylüyor. More Sentences |
||||
| General | ensured adj. | sigorta edilmiş | ||
| General | ensured adj. | emniyete alınmış | ||
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Phrases | ||
| Phrases | it must be ensured (that) expr. | (şundan) emin olunmalıdır ki |
| Insurance | ||
| Insurance | daily sum ensured n. | günlük sigorta bedeli |
