emerge

Meanings of "emerge" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	emerge v.	ortaya çıkmak
Moreover, on Bulgaria and Romania, a clear difference is emerging. Ayrıca Bulgaristan ve Romanya konusunda net bir farklılık ortaya çıkıyor. More Sentences
General
2	General	emerge v.	doğmak
A new regime started to emerge after a long civil war in their country. Ülkelerinde uzun bir iç savaşın ardından yeni bir rejim doğmaya başlamıştı. More Sentences
3	General	emerge v.	çıkmak
After the rain, the sun emerged from behind the clouds again. Yağmurdan sonra güneş tekrar bulutların arkasından çıktı. More Sentences
4	General	emerge v.	sağ kurtulmak
The town emerged from the storm unscathed. Kasaba fırtınadan zarar görmeden sağ kurtuldu. More Sentences
5	General	emerge v.	ortaya çıkma
It will soon emerge that Edward is cheating on his wife. Edward'ın karısını aldattığı yakında ortaya çıkacak. More Sentences
Technical
6	Technical	emerge v.	kurtulmak
Japan is still struggling to emerge from recession. Japonya durgunluktan kurtulmak için hala mücadele veriyor. More Sentences
Common Usage
7	Common Usage	emerge v.	meydana çıkmak
General
8	General	emerge v.	su yüzüne çıkmak
9	General	emerge v.	sudur etmek
10	General	emerge v.	belirmek
11	General	emerge v.	gün ışığına çıkmak
12	General	emerge v.	yücelmek
13	General	emerge v.	yüzeye çıkmak
14	General	emerge v.	bilinçlenmek
15	General	emerge v.	bilinci açılmak
16	General	emerge v.	ayılmak
17	General	emerge v.	uyanmak
18	General	emerge v.	atlatmak
19	General	emerge v.	sağ salim çıkmak
Apiculture
20	Apiculture	emerge v.	kuluçkadan çıkmak

Meanings of "emerge" with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

	Category	English	Turkish
Phrasals
1	Phrasals	emerge from (something) v.	(bir şeyden) çıkmak
These results, which emerge from the report, give cause for concern. Rapordan çıkan bu sonuçlar endişe yaratmaktadır. More Sentences
2	Phrasals	emerge from (something) v.	(bir şeyden) ortaya çıkmak
At every turn, another Member State emerges from the wings to block this agreement. Her seferinde bir başka Üye Devlet bu anlaşmayı engellemek için ortaya çıkıyor. More Sentences
3	Phrasals	emerge from (something) v.	(bir şeyden) belirmek
She emerged from the kitchen. Mutfaktan çıkarak belirmişti. More Sentences
General
4	General	emerge into the daylight v.	aydınlığa kavuşmak
5	General	emerge from hibernation v.	kış uykusundan uyanmak
6	General	emerge from hibernation v.	kış uykusundan kalkmak
7	General	emerge from obscurity v.	su yüzüne çıkmak
8	General	emerge from something as something v.	bir şeyden -e olarak çıkmak/vücut bulmak
9	General	emerge from the cocoon v.	kozadan çıkmak
10	General	re-emerge v.	yeniden ortaya çıkmak
11	General	re-emerge v.	yeniden belirmek
12	General	re-emerge v.	yeniden çıkmak
13	General	re-emerge v.	yeniden yüzeye çıkmak
14	General	emerge victorious v.	galip ayrılmak
15	General	emerge victorious v.	galibeyetle ayrılmak
16	General	emerge victorious v.	galip gelmek
17	General	emerge victorious v.	zaferle ayrılmak
18	General	emerge triumphant v.	galip ayrılmak
19	General	emerge triumphant v.	galibeyetle ayrılmak
20	General	emerge triumphant v.	galip gelmek
21	General	emerge triumphant v.	zaferle ayrılmak
22	General	emerge victorious v.	galip çıkmak
Phrasals
23	Phrasals	emerge out v.	ortaya çıkmak
Idioms
24	Idioms	emerge the victor v.	galip çıkmak
25	Idioms	emerge the victor v.	galip gelmek
26	Idioms	emerge the victor v.	yenmek