eleştirme

Meanings of "eleştirme" in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	eleştirme	criticising n.
Criticising the United States is not the same as having a European foreign policy. Amerika Birleşik Devletleri'ni eleştirmek bir Avrupa dış politikasına sahip olmakla aynı şey değildir. More Sentences
2	Common Usage	eleştirme	criticizing n.
Criticizing is easier than doing. Eleştirmek, yapmaktan daha kolaydır. More Sentences
General
3	General	eleştirme	criticism n.
However, we certainly have a few points of criticism. Bununla birlikte, kesinlikle eleştireceğimiz birkaç nokta var. More Sentences
Law
4	Law	eleştirme	criticizing n.
Criticizing is easier than doing. Eleştirmek yapmaktan daha kolay. More Sentences
General
5	General	eleştirme	faultfinding n.
6	General	eleştirme	censure n.
7	General	eleştirme	excoriation n.
8	General	eleştirme	animadversion n.
9	General	eleştirme	dyslogy n.
Colloquial
10	Colloquial	eleştirme	hold your fire expr.
Law
11	Law	eleştirme	criticising n.
12	Law	eleştirme	censure n.

Meanings of "eleştirme" with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

	Category	Turkish	English
Speaking
1	Speaking	(bir şeyi) eleştirme!	don't knock it! expr.
Don't knock it till you try it. Deneyene kadar eleştirme. More Sentences
General
2	General	gülünç eleştirme	ridicule n.
3	General	küçük düşürücü eleştirme	diatribe n.
4	General	zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi	culture n.
5	General	dostça eleştirme	expostulating n.
6	General	kendini eleştirme	self-denigration n.
7	General	sert bir şekilde eleştirme	upbraiding n.
8	General	şiddetle eleştirme	reprehension n.
9	General	(birini/bir şeyi) kötü olduğu gerekçesiyle eleştirme	denunciation n.
10	General	her şeyi eleştirme	descant [obsolete] n.
11	General	kabaca eleştirme	petty criticism n.
12	General	kendini eleştirme	self-flagellation n.
Colloquial
13	Colloquial	bedensel görünüşüyle dalga geçme/eleştirme/aşağılama	body shaming n.
14	Colloquial	(birini) uzun uzadıya eleştirme, azarlama	a go (at someone) n.
15	Colloquial	hemen kızma/eleştirme/kınama	hold your fire expr.
Idioms
16	Idioms	sert bir dille eleştirme/yerme	a lick with the rough side of the tongue n.
17	Idioms	(birini) sert eleştirme	a shot at (someone) n.
18	Idioms	(birini) haksız eleştirme	a shot at (someone) n.
19	Idioms	(birini) haksız yere eleştirme	a whack at (someone) n.
20	Idioms	sert bir dille eleştirme	the rough edge (or side) of your tongue n.
21	Idioms	sert bir dille eleştirme	the rough edge of (one's) tongue n.
22	Idioms	benzer sorunların varken başkalarını eleştirme anlamında kullanılan bir deyim	physician, heal thyself expr.
23	Idioms	hemen eleştirme	cast not the first stone expr.
24	Idioms	ilk fırsatta eleştirme/kusur bulma	cast not the first stone expr.
Politics
25	Politics	abd eski başkanı george bush'u eleştirme	bushwhacking n.
Psychology
26	Psychology	kendini eleştirme	self-criticalness n.
Literature
27	Literature	detaylı eleştirme	epicrisis n.
Slang
28	Slang	başarılı insanları eleştirme eğilimi	tall poppy syndrome n.
Modern Slang
29	Modern Slang	amerika'yı eleştirme	america bashing n.