English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | durability n. | dayanıklılık | ||
A key feature of EU transport policy is durability. AB ulaştırma politikasının önemli bir özelliği dayanıklılıktır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | durability n. | dayanıklılık | ||
How could we ensure their durability? Onların dayanıklılığını nasıl sağlayabiliriz? More Sentences |
||||
Construction | ||||
Construction | durability n. | dayanıklılık | ||
President Berlusconi has just invited us to reflect upon the durability of European social welfare. Başkan Berlusconi az önce bizi Avrupa sosyal refahının dayanıklılığı üzerine düşünmeye davet etti. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Automotive | durability n. | dayanıklılık | ||
Our range is in line with industry standards and known exact size and durability. Yelpazemiz, belirlenmiş endüstriyel standartlara uygundur ve tam boyutları ve dayanıklılıkları bilinir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | durability n. | devam | ||
General | durability n. | dayanırlık | ||
General | durability n. | devamlılık | ||
General | durability n. | süreklilik | ||
General | durability n. | sağlamlık | ||
General | durability n. | mukavemet | ||
Technical | ||||
Technical | durability n. | mukavemet | ||
Construction | ||||
Construction | durability n. | dürabilite | ||
Construction | durability n. | kalıcılık | ||
Marine | ||||
Marine | durability n. | zamana karşı dayanım |