driving force - Turkish English Dictionary

driving force

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "driving force" in Turkish English Dictionary : 13 result(s)

English Turkish
General
driving force n. itici güç
The European Union is the main driving force in this direction and the report is right behind it.
Avrupa Birliği bu yöndeki ana itici güçtür ve rapor da onun hemen arkasından gelmektedir.

More Sentences
Idioms
driving force n. itici güç
The European Parliament and the Commission have consistently been strong driving forces in the process of enlargement.
Avrupa Parlamentosu ve Komisyon, genişleme sürecinde sürekli olarak güçlü itici güçler olmuştur.

More Sentences
driving force n. cesaret veren kişi
driving force n. destekçi
driving force n. olayın arkasındaki insan
Technical
driving force n. itme kuvveti
Construction
driving force n. itici kuvvet
Food Engineering
driving force n. itici kuvvet
driving force n. sürükleyici kuvvet
driving force n. sürücü kuvvet
driving force n. yürütücü kuvvet
Geology
driving force n. hareket ettirici kuvvet
driving force n. kaydırıcı kuvvet

Meanings of "driving force" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

English Turkish
Idioms
driving force behind (something) n. (bir şeyin) arkasındaki itici güç
Local businesses and small businesses are the driving force behind our economy.
Yerel işletmeler ve küçük işletmeler ekonomimizin arkasındaki itici güçtür.

More Sentences
Phrasals
serve as the driving force (behind someone or something) v. (birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak
serve as the driving force (behind someone or something) v. (bir şeyi) körükleyen/teşvik eden etken olmak
serve as the driving force (behind someone or something) v. (bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek
serve as the driving force (behind someone or something) v. (birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak
serve as the driving force v. (birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak
serve as the driving force v. (bir şeyi) körükleyen/teşvik eden etken olmak
serve as the driving force v. (bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek
serve as the driving force v. (birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak
Idioms
the driving force behind n. ardındaki itici güç
the driving force behind n. arkasındaki itici güç
the driving force (behind something) n. (bir şeyin arkasındaki) itici güç
the driving force (behind something) n. (bir şeyin ardındaki) körükleyici/teşvik edici etken
the driving force (behind something) n. (bir şeyin arkasındaki) neden/sebep
the driving force (behind something) n. (bir şeyin arkasındaki) kışkırtıcı güç/unsur
the driving force (behind something) n. (bir şeyin arkasındaki) motive edici güç
driving force behind (something) n. (bir şeyin) ardındaki körükleyici/teşvik edici etken
driving force behind (something) n. (bir şeyin) arkasındaki neden/sebep
driving force behind (something) n. (bir şeyin) arkasındaki kışkırtıcı güç/unsur
driving force behind (something) n. (bir şeyin) arkasındaki motive edici güç
serve as the driving force (behind someone or something) v. arkasındaki neden/sebep/itici güç olmak
serve as the driving force (behind someone or something) v. arkasında olup cesaret/güç vermek
become the driving force behind someone v. birinin arkasındaki itici güç olmak
be the driving force behind someone v. birinin arkasındaki itici güç olmak
serve as the driving force (behind someone or something) v. (birinin/bir şeyin arkasında) kışkırtıcı güç/unsur olmak
serve as the driving force (behind someone or something) v. (birinin/bir şeyin arkasında) motive eden/motivasyon veren güç olmak
serve as the driving force (behind someone or something) v. (birinin/bir şeyin arkasında) yüreklendirici güç/unsur olmak
serve as the driving force v. kışkırtıcı güç/unsur olmak
serve as the driving force v. motivasyon veren/motive eden güç olmak
serve as the driving force v. yüreklendirici güç/unsur olmak