|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
doğu afrika |
east africa n.
|
|
They explored Lake Tanganyika in East Africa.
Doğu Afrika'daki Tanganyika Gölü'nü keşfettiler.
More Sentences
|
2 |
General |
doğu almanya |
east germany n.
|
|
Angela Merkel was born in East Germany.
Angela Merkel Doğu Almanya'da doğdu.
More Sentences
|
3 |
General |
doğu ve batı |
east and west n.
|
|
The last thing we want to see is a new rift between East and West.
Görmek istediğimiz son şey Doğu ve Batı arasında yeni bir çatlağın oluşmasıdır.
More Sentences
|
4 |
General |
uzak doğu |
the far east n.
|
|
Economically, Asia, the Far East and Latin America are light-years away from the ACP countries.
Ekonomik açıdan Asya, Uzak Doğu ve Latin Amerika ACP ülkelerinden ışık yılı kadar uzakta.
More Sentences
|
5 |
General |
yakın doğu |
the near east n.
|
|
Be that as it may, the situation in the Middle East and in the Near East requires us to be more vigilant than ever.
Her ne olursa olsun, Orta Doğu ve Yakın Doğu'daki durum her zamankinden daha dikkatli olmamızı gerektirmektedir.
More Sentences
|
6 |
General |
doğu avrupa |
eastern europe n.
|
|
On a final note, I think we ought to bolster Eastern Europe.
Son olarak Doğu Avrupa'yı desteklememiz gerektiğini düşünüyorum.
More Sentences
|
7 |
General |
doğu timor |
east timor n.
|
|
In Nassau, we had two interesting debates on East Timor and Cuba.
Nassau'da Doğu Timor ve Küba üzerine iki ilginç tartışma gerçekleştirdik.
More Sentences
|
8 |
General |
doğu yakası |
east coast n.
|
|
I'm from the East Coast.
Ben Doğu Yakası'ndanım.
More Sentences
|
9 |
General |
doğu anadolu |
eastern anatolia n.
|
|
But that of eastern Anatolia rose by just 10%.
Ancak Doğu Anadolu'nunki sadece %10 arttı.
More Sentences
|
|
10 |
General |
doğu cephesi |
eastern front n.
|
|
They lost the war on the eastern front.
Doğu cephesinde savaşı kaybettiler.
More Sentences
|
11 |
General |
doğu anglia |
east anglia n.
|
|
My own constituency of East Anglia has lost Tornado aircrew from Royal Air Force Marham in Norfolk.
Kendi seçim bölgem Doğu Anglia, Norfolk'taki Kraliyet Hava Kuvvetleri Marham'dan Tornado mürettebatını kaybetti.
More Sentences
|
12 |
General |
doğu yönü |
eastwards n.
|
|
The European House can and will be extended eastwards.
Avrupa Evi doğu yönünde genişletilebilir ve genişletilecektir de.
More Sentences
|
13 |
General |
orta doğu |
middle eastern adj.
|
|
By some estimates, over 130 million women and girls have been subjected to female genital mutilation, particularly in African and Middle Eastern countries.
Bazı tahminlere göre, özellikle Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde 130 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu kadın sünnetine maruz kalmıştır.
More Sentences
|
Speaking |
|
14 |
Speaking |
doğu yakası |
east side expr.
|
|
Even on the Upper East Side, the laws of physics dictate that "what goes up must come down."
Yukarı Doğu Yakası'nda bile fizik kanunları "yukarı çıkan aşağı inmelidir" der.
More Sentences
|
Politics |
|
15 |
Politics |
doğu almanya |
gdr (german democratic republic) abrev.
|
|
We can now see the huge costs for the former GDR.
Eski Doğu Almanya için ne kadar büyük bir maliyet olduğunu artık görebiliyoruz.
More Sentences
|
General |
|
16 |
General |
gavle'den finlandiya sınırına kadar isveç'in doğu kıyısı |
midnight sun coast n.
|
|
17 |
General |
doğu bilimi |
oriental science n.
|
|
18 |
General |
doğu guyana zencileri |
yoruba n.
|
|
19 |
General |
doğu kamışçını |
paddyfield warbler n.
|
|
20 |
General |
doğu tarafı |
east side n.
|
|
21 |
General |
doğu karadeniz |
eastern black sea n.
|
|
22 |
General |
doğu trakya |
eastern thrace n.
|
|
23 |
General |
doğu akdenizli |
levantine n.
|
|
24 |
General |
orta ve doğu avrupa ülkeleri |
central and eastern european countries n.
|
|
25 |
General |
doğu rüzgarı |
levanter n.
|
|
26 |
General |
kuzey doğu |
northeast n.
|
|
27 |
General |
doğu despotizm |
oriental despotism n.
|
|
28 |
General |
doğu akdeniz bölgesi |
the levant n.
|
|
29 |
General |
doğu genellikle asya ülkeleri |
the orient n.
|
|
|
30 |
General |
doğu londralı |
cockney n.
|
|
31 |
General |
ortodoks doğu kilisesi |
ortodox eastern church n.
|
|
32 |
General |
doğu halıları |
oriental rugs n.
|
|
33 |
General |
doğu avrupa şiiri |
east european poetry n.
|
|
34 |
General |
doğu anadolu |
east anatolia n.
|
|
35 |
General |
doğu edebiyatı |
oriental literature n.
|
|
36 |
General |
doğu yarıküre |
the eastern hemisphere n.
|
|
37 |
General |
hindistan'ın kuzey doğu sınır eyaletinin başkenti |
kohima n.
|
|
38 |
General |
doğu asur kilisesi |
assyrian church of the east n.
|
|
39 |
General |
kanada'nın 1999 yılında ikiye bölünen kuzeybatı toprakları eyaletinin doğu kısmının yeni adı |
nunavut n.
|
|
40 |
General |
doğu cılıbıtı |
caspian plover n.
|
|
41 |
General |
ingiliz müzesi’nin doğu afrika’ya seferi |
british museum expedition to east africa n.
|
|
42 |
General |
doğu mazısı |
chinese arborvitae n.
|
|
43 |
General |
yakın doğu |
near east n.
|
|
44 |
General |
doğu akdeniz ülkeleri |
levant n.
|
|
45 |
General |
doğu tarafı |
eastside n.
|
|
46 |
General |
orta doğu'da sıcak kahve bardağının altına konulan metal altlık |
zarf n.
|
|
47 |
General |
doğu sorunu |
eastern question n.
|
|
48 |
General |
doğu rusya ve sibirya bölgelerinde yaşayan koyun benzeri bir antilop türü |
saiga n.
|
|
49 |
General |
ortodoks doğu kilise binaları |
ortodox eastern church buildings n.
|
|
50 |
General |
edebiyatta doğu ve batı |
east and west in literature n.
|
|
51 |
General |
doğu mimarisi |
oriental architecture n.
|
|
52 |
General |
doğu akdeniz rüzgarı |
levanter n.
|
|
53 |
General |
doğu dilleri |
oriental languages n.
|
|
54 |
General |
azizler gününü gösteren doğu ortadoks kilisesi takvimi |
menology n.
|
|
55 |
General |
doğu akdeniz |
east mediterranean sea n.
|
|
56 |
General |
güney doğu |
southern east n.
|
|
57 |
General |
bir ilahi (doğu katolik ve ortodox hrıstiyanlığı) |
trisagion n.
|
|
58 |
General |
doğu türkçesi |
east turkish n.
|
|
59 |
General |
doğu yaz saati |
eastern daylight time n.
|
|
60 |
General |
doğu standart saati |
eastern standard time n.
|
|
61 |
General |
doğu londra şivesi |
cockney n.
|
|
62 |
General |
orta doğu teknik üniversitesi |
middle east technical university n.
|
|
63 |
General |
doğu ortodoks kiliseleri |
oriental orthodox churches n.
|
|
64 |
General |
doğu nükte ve mizahı |
oriental wit and humor n.
|
|
65 |
General |
kuzey doğu yunanistan'da bir liman şehri |
salonica n.
|
|
66 |
General |
kuzey doğu yunanistan'da bir liman şehri |
thessalonica n.
|
|
67 |
General |
kuzey doğu yunanistan'da bir liman şehri |
thessaloniki n.
|
|
68 |
General |
kuzey doğu yunanistan'da bir liman şehri |
salonika n.
|
|
69 |
General |
güney doğu avustralya bölgesi |
new south wales n.
|
|
|
70 |
General |
doğu abd ve kanada standart zamanı |
eastern time n.
|
|
71 |
General |
abd'nin doğu sahilinde bir eyalet |
massachusetts n.
|
|
72 |
General |
doğu ortodoks kilisesi |
eastern orthodox church n.
|
|
73 |
General |
doğu ekspresi |
orient express n.
|
|
74 |
General |
doğu çin |
eastern china n.
|
|
75 |
General |
(doğu) londralı |
cockney n.
|
|
76 |
General |
doğu noktası |
east point n.
|
|
77 |
General |
uzak doğu’da insan gücüyle çekilen iki tekerlekli küçük faytonun motorlu versiyonu |
auto-rickshaw n.
|
|
78 |
General |
doğu-batı ticareti |
east-west trade n.
|
|
79 |
General |
doğu ülkeleri |
orient n.
|
|
80 |
General |
doğu felsefesi |
eastern philosophy n.
|
|
81 |
General |
doğu anadolu bölgesi |
eastern anatolia region n.
|
|
82 |
General |
içinden dilek çıkan uzak doğu kurabiyesi |
fortune-cookie n.
|
|
83 |
General |
güney doğu anadolu bölgesi |
southeastern anatolia region n.
|
|
84 |
General |
doğu kesimi |
eastern side n.
|
|
85 |
General |
doğu azerbaycan |
east azerbaijan n.
|
|
86 |
General |
kanarya rıhtımı (doğu londra'da) |
canary wharf n.
|
|
87 |
General |
1 cent'in altında bir değere sahip olan bakırdan doğu hint adaları madeni para |
pice n.
|
|
88 |
General |
doğu londra'da bir bölge |
dagenham n.
|
|
89 |
General |
uzak doğu hareketi |
far east movement n.
|
|
90 |
General |
doğu hindistan şahini |
jugger n.
|
|
91 |
General |
manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması |
manhattan solstice n.
|
|
92 |
General |
manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması |
manhattanhenge n.
|
|
93 |
General |
hıristiyan bazilikalarında kutsal yönü belirleyen (doğu) apsisin önünde yer alan, yalnızca ruhban sınıfının kullanabildiği kutsal mekan |
bema n.
|
|
94 |
General |
uzak doğu ülkeleri |
far east countries n.
|
|
95 |
General |
doğu gezisi |
east trip n.
|
|
96 |
General |
polonya ve doğu avrupa yahudisi |
ashkenazi n.
|
|
97 |
General |
doğu kültürü |
eastern culture n.
|
|
98 |
General |
uzak doğu çalışmaları |
far east studies n.
|
|
99 |
General |
uzak doğu çalışmaları |
far eastern studies n.
|
|
100 |
General |
doğu afrika'da taksi olarak kullanılan motosiklet veya bisiklet |
boda-boda n.
|
|
101 |
General |
tropik doğu pasifik denizinde yaşayan yenilebilir bir balık türü |
cabrilla n.
|
|
102 |
General |
uzak doğu'da ilaç yapımında kullanılan kuru bambu özütü |
tabasheer n.
|
|
103 |
General |
doğu myanmar ve tayland'ın yakın kısımlarında yaşayan budist halk |
talaing n.
|
|
104 |
General |
doğu myanmar ve tayland'ın yakın kısımlarında yaşayan budist halk |
mon n.
|
|
105 |
General |
orta doğu ve güney asya'da kullanılan bir tür başlık |
taj n.
|
|
106 |
General |
antik yunan, roma ve orta doğu'da kullanılan bir ağırlık ve para birimi |
talent n.
|
|
107 |
General |
eski doğu hindistan'da maliye memuru |
tanadar n.
|
|
108 |
General |
demirhindi bitkisinin asidiyle terbiye edilerek pişirilen bir çeşit doğu hint balığı |
tamarind fish n.
|
|
109 |
General |
doğu avrupa'da küçük yahudi köyü, kasabası |
shtetl n.
|
|
110 |
General |
orta doğu'ya özgü ilaç saklamaya yarayan bir tür çömlek |
albarello n.
|
|
111 |
General |
bantu dili konuşan malavi, doğu zambiya ve kuzey zimbabve halklarının üyesi olan kimse |
cewa n.
|
|
112 |
General |
doğu türkmenistan'da ceyhun ırmağı üzerinde yer alan şehir |
chardzhou n.
|
|
113 |
General |
hindistan'ın en uç doğu kısmında, myanmar sınırında yer alan eyalet |
nagaland n.
|
|
114 |
General |
eski roma ve doğu hesaplarına göre saat dokuza denk gelen kanonik zaman |
noon [obsolete] n.
|
|
115 |
General |
orta doğu |
near east n.
|
|
116 |
General |
(doğu kilisesinde) cennet |
throne [obsolete] n.
|
|
117 |
General |
(doğu asya'da) hizmetçi |
amah n.
|
|
118 |
General |
doğu bengalli |
east bengali n.
|
|
119 |
General |
doğu bengal'de yaşayan kimse |
east bengali n.
|
|
120 |
General |
doğu berlinli |
east berliner n.
|
|
121 |
General |
doğu berlin'de yaşayan kimse |
east berliner n.
|
|
122 |
General |
doğu almanyalı |
east german n.
|
|
123 |
General |
doğu almanya'da yaşayan kimse |
east german n.
|
|
124 |
General |
doğu hintli |
east indian n.
|
|
125 |
General |
doğu hindistan'da yaşayan kimse |
east indian n.
|
|
126 |
General |
doğu hindistan |
east indies n.
|
|
127 |
General |
doğu pakistanlı |
east pakistani n.
|
|
128 |
General |
doğu pakistan'da yaşayan kimse |
east pakistani n.
|
|
129 |
General |
doğu prusyalı |
east prussian n.
|
|
130 |
General |
doğu prusya'da yaşayan |
east prussian n.
|
|
131 |
General |
doğu timorlu |
east timorese n.
|
|
132 |
General |
doğu timor'da yaşayan kimse |
east timorese n.
|
|
133 |
General |
doğu bölgesinde yaşayan kimse |
easterling n.
|
|
134 |
General |
doğu şoşonileri |
wind river shoshone n.
|
|
135 |
General |
doğu siyuları |
eastern sioux n.
|
|
136 |
General |
doğu dakotaları |
eastern sioux n.
|
|
137 |
General |
manhattan'ın doğu yakasında yaşayan kimse |
east-sider n.
|
|
138 |
General |
doğu kerte güneydoğu |
east-southeast n.
|
|
139 |
General |
kardinal doğu noktası |
eastward n.
|
|
140 |
General |
doğu yönü |
eastward n.
|
|
141 |
General |
doğu noktası |
eastward n.
|
|
142 |
General |
doğu bölgesi |
eastward n.
|
|
143 |
General |
doğu noktası |
eastwards n.
|
|
144 |
General |
doğu bölgesi |
eastwards n.
|
|
145 |
General |
doğu-batı yönü |
east-west direction n.
|
|
146 |
General |
rusya'nın doğu-orta bölgesinde, lena nehri üzerinde kurulu şehir |
yakuza n.
|
|
147 |
General |
doğu yaz saati |
edt (eastern daylight time) n.
|
|
148 |
General |
doğu avrupa saati |
eet n.
|
|
149 |
General |
doğu germen |
egmc (east germanic.) n.
|
|
150 |
General |
doğu cermen |
egmc (east germanic.) n.
|
|
151 |
General |
doğu hint adaları'nda kullanılan bir ağırlık |
bahar n.
|
|
152 |
General |
(svahili dilinde) doğu afrika'da uzun kollu ve genelde beyaz renkte uzun bir erkek giysisi |
kanzu n.
|
|
153 |
General |
(orta doğu'da) prense bağlılık yemini |
bayat n.
|
|
154 |
General |
özellikle doğu avrupa'da aynı bölge veya şehirden gelen akran yahudi |
landsman n.
|
|
155 |
General |
doğu hindistan'da kullanılan, bir rupinin onda biri ağırlığında bir sikke |
maasha n.
|
|
156 |
General |
doğu hindistan'da yetilen bir palmiye türünden yapılan bir baston |
malacca cane n.
|
|
157 |
General |
eskiden arap ve orta doğu ülkelerindeki erkeklerce giyilen bol bir giysi |
vest n.
|
|
158 |
General |
doğu akdeniz rüzgarı |
levant n.
|
|
159 |
General |
(arapça'da) orta doğu |
mashriq n.
|
|
160 |
General |
(orta doğu'da) ev veya dükkan gibi yapıların duvarlarına taştan inşa edilen geniş oturma sırası |
mastaba n.
|
|
161 |
General |
(doğu afrika) boda boda şoförü |
boda-boda n.
|
|
162 |
General |
doğu afrika sahilinde kullanılan bir iş şarkısı |
harambee n.
|
|
163 |
General |
(doğu afrika'da) büyücü hekim |
mganga [east africa] n.
|
|
164 |
General |
abd'nin doğu kıyısının orta kesimi |
mid-atlantic n.
|
|
165 |
General |
(güney ve doğu asya'da) kule |
minar n.
|
|
166 |
General |
(güney ve doğu asya'da) kulecik |
minar n.
|
|
167 |
General |
doğu londralı |
bowbell n.
|
|
168 |
General |
doğu londralılık |
bow-bells n.
|
|
169 |
General |
doğu asya'da yaygın bir soyadı |
hu n.
|
|
170 |
General |
eski bir doğu türkistan değer birimi |
miskal n.
|
|
171 |
General |
eski bir doğu türkistan değer birimi |
miscal n.
|
|
172 |
General |
eski bir doğu türkistan değer birimi |
mithkal n.
|
|
173 |
General |
(doğu ve orta afrika'da) (özellikle batı'daki yardım kuruluşlarınca bağışlanan) ikinci el giysiler |
mitumba n.
|
|
174 |
General |
doğu asya'da bir ülke |
mongolia n.
|
|
175 |
General |
eskiden new york'taki long island adası'nın doğu ucunda yaşamış olan yerli kabileye mensup kimse |
montauk n.
|
|
176 |
General |
long island'ın doğu ve merkezinde yaşamış olup montauk kabilesi ile ilişkili çeşitli algonkin halklarına mensup kimse |
montauk n.
|
|
177 |
General |
doğu ortodoks kilisesi'nde yapılan komünyon |
mystery n.
|
|
178 |
General |
uzak doğu dövüş sanatları kıyafeti |
gi n.
|
|
179 |
General |
munsee kabilesi ile akraba kabilelerin konuştuğu doğu algonkin dili |
munsee n.
|
|
180 |
General |
fluorspattan yapılan ve renkli metal parçalar ile süslenen, doğu'ya özgü bir cam eşya türü |
murrhine glass n.
|
|
181 |
General |
karpatlar'da doğu slav dili konuşan nüfusun bir üyesi |
rusin n.
|
|
182 |
General |
avustralya doğu standart saati |
aest (australian eastern standard time) n.
|
|
183 |
General |
doğu londra toprağı |
cocagne n.
|
|
184 |
General |
doğu irlandalılar |
cockneydom n.
|
|
185 |
General |
(abd'de) aşağı doğu yakasında doğmuş kimse |
down easter n.
|
|
186 |
General |
(abd'de) aşağı doğu yakasında yaşayan kimse |
down easter n.
|
|
187 |
General |
orta doğu'da görev yapan arap komando |
fedayee n.
|
|
188 |
General |
orta doğu'da görev yapan arap komando |
fedayeen n.
|
|
189 |
General |
doğu londra esnaf birliği başkanı |
pearly king n.
|
|
190 |
General |
doğu londra esnaf birliği başkanı kadın |
pearly queen n.
|
|
191 |
General |
doğu timor |
portuguese timor n.
|
|
192 |
General |
abd'nin doğu kıyısında yaygın olan düz tabanlı küçük bir tekne |
flattie n.
|
|
193 |
General |
doğu brezilya'da yaşayan bir yerli grubu |
ge n.
|
|
194 |
General |
doğu asya ülkeleri |
orient n.
|
|
195 |
General |
(asya veya orta doğu'da) elde dokunan halı |
oriental carpet n.
|
|
196 |
General |
doğu asya ile ilgili nesneler |
orientalia n.
|
|
197 |
General |
doğu asya'da üretilen süs eşyaları |
orientalia n.
|
|
198 |
General |
doğu hindistanlı haydut |
phansigar n.
|
|
199 |
General |
roma katolik ve doğu ortodoks kiliselerinde en yüksek ruhban sınıfının üyesi |
priest n.
|
|
200 |
General |
eskiden kuzey ve doğu ingiltere'de çiftçilerle kutlanan bayram |
plow monday n.
|
|
201 |
General |
(doğu ortodoks ve katolik kiliselerinde) 21 kasım'da meryem ana'nın tapınağa takdiminin kutlandığı yortu |
presentation n.
|
|
202 |
General |
yaklaşık 25 sent değerindeki doğu hindistan sikkesi |
sharock n.
|
|
203 |
General |
(doğu afrika'da) palyoş |
simi n.
|
|
204 |
General |
(doğu afrika'da) kısa kılıç |
simi n.
|
|
205 |
General |
hollanda doğu hindistan şirketi |
dutch east india company n.
|
|
206 |
General |
(doğu almanya'da) sorblardan olan kimse |
sorb n.
|
|
207 |
General |
doğu almanyalı slav |
sorb n.
|
|
208 |
General |
(doğu almanya'da) sorblardan olan kimse |
sorbian n.
|
|
209 |
General |
doğu almanyalı slav |
sorbian n.
|
|
210 |
General |
(doğu almanya'da) gizli polis |
stasi n.
|
|
211 |
General |
(kuzey afrika ve orta doğu'da) pazar yeri |
suk n.
|
|
212 |
General |
doğu ufkunda görünmek (yıldız/gezegen) |
be in the ascendant v.
|
|
213 |
General |
doğu fransa ve batı almanya'da bir nehir |
mose v.
|
|
214 |
General |
doğu yönüne gitmemek |
disorientate v.
|
|
215 |
General |
doğu çalışmaları yapmak |
orientalize v.
|
|
216 |
General |
doğu çalışmaları yapmak |
orientalise v.
|
|
217 |
General |
doğu akdeniz bölgesine özgü |
levantine adj.
|
|
218 |
General |
doğu akdeniz halkına özgü |
levantine adj.
|
|
219 |
General |
doğu medeniyeti ve ona ait olan |
oriental adj.
|
|
220 |
General |
doğu'ya özgü |
oriental adj.
|
|
221 |
General |
doğu yönünde olan |
eastward adj.
|
|
222 |
General |
doğu bengal ile ilgili |
east bengali adj.
|
|
223 |
General |
doğu bengalliler ile ilgili |
east bengali adj.
|
|
224 |
General |
doğu almanya ile ilgili |
east german adj.
|
|
225 |
General |
doğu almanyalılar ile ilgili |
east german adj.
|
|
226 |
General |
doğu hint adaları ile ilgili |
east indian [us/canada] adj.
|
|
227 |
General |
manhattan'ın doğu yakası ile ilgili |
eastside adj.
|
|
228 |
General |
manhattan'ın doğu yakası'nda yer alan |
eastside adj.
|
|
229 |
General |
abd'nin doğu yakası ile ilgili |
eastern adj.
|
|
230 |
General |
doğu hint adaları ile ilgili |
east-insular adj.
|
|
231 |
General |
en doğu uçtaki |
eastmost adj.
|
|
232 |
General |
şehrin doğu kısmındaki |
eastside adj.
|
|
233 |
General |
şehrin doğu kısmında olan |
eastside adj.
|
|
234 |
General |
manhattan'ın doğu yakası ile ilgili |
eastside adj.
|
|
235 |
General |
manhattan'ın doğu yakasında bulunan |
eastside adj.
|
|
236 |
General |
doğu kerte güneydoğu yönlü |
east-southeast adj.
|
|
237 |
General |
doğu kerte güney doğuda olan |
east-southeast adj.
|
|
238 |
General |
doğu kerte güneydoğuya doğru giden |
east-southeast adj.
|
|
239 |
General |
abd'nin hem doğu hem de batı kıyılarına ait |
bicoastal adj.
|
|
240 |
General |
abd'nin hem doğu hem de batı kıyılarına dair |
bicoastal adj.
|
|
241 |
General |
abd'nin hem doğu hem de batı kıyılarını içeren |
bicoastal adj.
|
|
242 |
General |
orta doğu'ya veya bu bölgede yaşayanlara ait veya ilişkin |
middle eastern adj.
|
|
243 |
General |
orta doğu'ya ait |
middle-eastern adj.
|
|
244 |
General |
orta doğu'yla ilgili |
middle-eastern adj.
|
|
245 |
General |
(avrasya, afrika) doğu yarımküreye özgü canlılara ait |
old-world adj.
|
|
246 |
General |
doğu londralılarla ilgili |
cockney adj.
|
|
247 |
General |
doğu londra şivesiyle ilgili |
cockney adj.
|
|
248 |
General |
doğu irlandalılara özgü |
cockneyish adj.
|
|
249 |
General |
doğu irlandalılara benzeyen |
cockneyish adj.
|
|
250 |
General |
doğu ortodoks kilisesi'ne ibadet edip ayinlerini uygulayan (doğu katolik kilisesi) |
byzantine adj.
|
|
251 |
General |
doğu asya'ya ait veya ilgili |
oriental adj.
|
|
252 |
General |
doğu asya'dan gelen |
oriental adj.
|
|
253 |
General |
doğu ortodoks |
orthodox adj.
|
|
254 |
General |
doğu kiliselerine özgü |
syrian adj.
|
|
255 |
General |
doğu kiliselerine ait |
syrian adj.
|
|
256 |
General |
(doğu kiliseleri) bizans döneminde kurulan |
syrian adj.
|
|
257 |
General |
(doğu kiliseleri) pers döneminde kurulan |
syrian adj.
|
|
258 |
General |
doğu yönünde |
eastward adv.
|
|
259 |
General |
doğu yönünde |
eastwards adv.
|
|
260 |
General |
doğu batı yönünde |
in east-west direction adv.
|
|
261 |
General |
doğu yönünde |
eastlins [scottish] adv.
|
|
262 |
General |
doğu yönünde |
eastlings [scottish] adv.
|
|
263 |
General |
doğu kerte güneydoğudan |
east-southeast adv.
|
|
264 |
General |
doğu kerte güneydoğuda |
east-southeast adv.
|
|
265 |
General |
doğu kerte güneydoğuya doğru |
east-southeast adv.
|
|
266 |
General |
hindistan veya doğu hint adaları anlamı veren ön ek |
ind- pref.
|
|
267 |
General |
hindistan veya doğu hint adaları ile bağlantılı anlamı veren ön ek |
ind- pref.
|
|
268 |
General |
doğu abd ve kanada standart zamanı |
et (eastern time) abrev.
|
|
269 |
General |
pusulanın güneydoğu ile doğu arasında gösterdiği yön |
sebe (southeast by east) abrev.
|
|
Phrasals |
|
270 |
Phrasals |
belirli bir zamana doğu gelmek |
tick down v.
|
|
Phrases |
|
271 |
Phrases |
doğu kıyısında |
on the east coast expr.
|
|
Proverb |
|
272 |
Proverb |
ne doğu ne de batı evdir en rahatı |
east or west, home is best
|
|
273 |
Proverb |
ne doğu ne de batı evdir en rahatı |
east, west, home's best
|
|
274 |
Proverb |
doğu doğudur, batı batıdır, bir araya gelemezler |
east is east, and west is west, and never the twain shall meet
|
|
275 |
Proverb |
ne doğu ne de batı evdir en rahatı |
east or west, home's best
|
|
Colloquial |
|
276 |
Colloquial |
doğu avrupalı (macar, polonyalı) |
bohunk n.
|
|
277 |
Colloquial |
doğu avrupa kökenli göçmen |
bohunk n.
|
|
278 |
Colloquial |
doğu londra aksanıyla konuşan kişi |
born within the sound of bow bells [uk] n.
|
|
279 |
Colloquial |
doğu londra şivesiyle konuşan kişi |
born within the sound of bow bells [uk] n.
|
|
280 |
Colloquial |
doğu londra lehçesiyle konuşan kişi |
born within the sound of bow bells [uk] n.
|
|
281 |
Colloquial |
amerika birleşik devletleri'nin doğu ve batı kıyısı arasındaki taşra sayılan kısımları |
flyover country n.
|
|
282 |
Colloquial |
amerika birleşik devletleri'nin doğu ve batı kıyısı arasındaki taşra sayılan kısımları |
flyoverland n.
|
|
283 |
Colloquial |
amerika birleşik devletleri'nin doğu ve batı kıyısı arasındaki taşra sayılan kısımları |
flyover states n.
|
|
284 |
Colloquial |
şehrin doğu yakası |
east end of town n.
|
|
285 |
Colloquial |
güney doğu abd |
down south n.
|
|
286 |
Colloquial |
aşağı doğu (abd) |
down east n.
|
|
287 |
Colloquial |
aşağı doğu yakası/bölgesi (abd) |
down east n.
|
|
288 |
Colloquial |
güçlü, fettan ve gizemli görünen doğu asyalı kadın |
dragon lady n.
|
|
289 |
Colloquial |
(batı abd'de) çiftlikte tatil yapan şehirli bir doğu amerikalı |
dude [dialect] n.
|
|
290 |
Colloquial |
doğu londralı kimse |
cokenay n.
|
|
291 |
Colloquial |
(eskiden) doğu almanyalı |
ossi n.
|
|
292 |
Colloquial |
güney doğu abd'de |
down south adv.
|
|
293 |
Colloquial |
güney doğu abd'ye |
down south adv.
|
|
294 |
Colloquial |
bir ülkenin doğu tarafında/bölgesinde |
out east expr.
|
|
295 |
Colloquial |
doğu tarafta |
out east expr.
|
|
296 |
Colloquial |
doğu'da |
out east expr.
|
|
297 |
Colloquial |
abd'nin doğusundan (özellikle kuzey doğu ve new england eyaletleri) |
back east expr.
|
|
298 |
Colloquial |
(abd'nin) doğu bölgesine |
back east expr.
|
|
299 |
Colloquial |
(abd'nin) doğu bölgesinde |
back east expr.
|
|
Idioms |
|
300 |
Idioms |
doğu almanya hakemi gibi not vermek |
(some score) from the east german judge v.
|
|
Trade/Economic |
|
301 |
Trade/Economic |
(özellikle doğu asya'da) hızlı ekonomik büyüme sağlayan ülke |
tiger n.
|
|
302 |
Trade/Economic |
(özellikle doğu asya'da) hızlı büyüyen ekonomi |
tiger market n.
|
|
303 |
Trade/Economic |
doğu yönüne doğru seyreden gemi |
east bound vessel n.
|
|
304 |
Trade/Economic |
doğu avrupa piyasaları |
eastern europe markets n.
|
|
305 |
Trade/Economic |
doğu asya mucizesi |
east asian miracle n.
|
|
306 |
Trade/Economic |
doğu anadolu projesi |
eastern anatolia project n.
|
|
307 |
Trade/Economic |
doğu-batı enerji koridoru |
east-west energy corridor n.
|
|
308 |
Trade/Economic |
doğu ve güney afrika ortak pazarı |
common market for eastern and southern africa (comesa) n.
|
|
309 |
Trade/Economic |
doğu hindistan şirketi |
east india company n.
|
|
310 |
Trade/Economic |
doğu hindistan şirketi'nde katip |
writer n.
|
|
311 |
Trade/Economic |
hollanda doğu hint adaları'nda kullanılan eski bir bakır para |
bonk n.
|
|
312 |
Trade/Economic |
(eski) alman doğu afrikası'nda 1/100 rupiye eşit olan bir değer birimi |
heller n.
|
|
313 |
Trade/Economic |
(eski) alman doğu afrikası'nda 1/100 rupiye eşit olan bir değer birimini temsil eden madeni para |
heller n.
|
|
314 |
Trade/Economic |
biber ve diğer kuru ürünlerin doğu hint adaları'ndan ihraç edildiği bir tür paket |
robbin n.
|
|
315 |
Trade/Economic |
doğu karayip doları |
dollar n.
|
|
316 |
Trade/Economic |
orta doğu'daki bazı ülkelerde kullanılan bir para birimi |
fils n.
|
|
317 |
Trade/Economic |
(uzak doğu'da) bankacı |
shroff n.
|
|
318 |
Trade/Economic |
(uzak doğu'da) döviz alım-satımcı |
shroff n.
|
|
Law |
|
319 |
Law |
abd doğu new york bölge mahkemesi |
united states district court for the eastern district of new york n.
|
|
320 |
Law |
doğu akdeniz ülkelerinde bir çeşit noter |
kahani n.
|
|
321 |
Law |
doğu akdeniz ülkelerinde bir çeşit avukat |
kahani n.
|
|
322 |
Law |
(orta doğu ülkelerinde) gizli polis teşkilatı |
mukhabarat n.
|
|
Politics |
|
323 |
Politics |
hindistan'da veya doğu hint adaları'nda prenses veya kraliçe |
ranee n.
|
|
324 |
Politics |
hindistan'da veya doğu hint adaları'nda prenses veya kraliçe |
rani n.
|
|
325 |
Politics |
(abd'de) 6 mil aralıklarla doğu ve batı yönünde uzanan hayali çizgiler |
township line n.
|
|
326 |
Politics |
avrupa, orta doğu ve afrika |
ceemea n.
|
|
327 |
Politics |
birleşmiş milletler yakın doğu'daki filistinli mülteciler için yardım ve bayındırlık ajansı |
united nations relief and works agency for palestine refugees in the near east n.
|
|
328 |
Politics |
demokratik doğu timor cumhuriyeti |
democratic republic of east timor n.
|
|
329 |
Politics |
doğu karayip para birliği |
eastern caribbean currency union n.
|
|
330 |
Politics |
doğu bloğu |
eastern bloc n.
|
|
331 |
Politics |
doğu karayipler devletleri örgütü |
organization of east carribean n.
|
|
332 |
Politics |
doğu afrika topluluğu |
east african community n.
|
|
333 |
Politics |
doğu ve güney afrika ortak pazarı |
common market for eastern and southern africa n.
|
|
334 |
Politics |
doğu asya ekonomik forumu (eaec) |
east-asian economic caucus (eaec) n.
|
|
335 |
Politics |
doğu türkistan |
eastern turkestan n.
|
|
336 |
Politics |
doğu türkistan |
east turkistan n.
|
|
337 |
Politics |
doğu timor’da yaşayan etnik bir grup |
galoli n.
|
|
338 |
Politics |
doğu türkistan |
east turkestan n.
|
|
339 |
Politics |
doğu timor’da yaşayan etnik bir grup |
galole n.
|
|
340 |
Politics |
doğu bloku |
eastern bloc n.
|
|
341 |
Politics |
güney doğu sibirya'da yaşayan bir türk boyu |
khakasiya n.
|
|
342 |
Politics |
güney doğu sibirya'da yaşayan bir türk boyu |
khakassia n.
|
|
343 |
Politics |
merkezi ve doğu avrupa ülkelerine topluluk |
programme of community aid to the n.
|
|
344 |
Politics |
merkezi ve orta ve doğu avrupa ülkeleri |
central and eastern european countries n.
|
|
345 |
Politics |
orta doğu ve orta asya ülkeleri bölümü |
middle east and central asia department n.
|
|
346 |
Politics |
orta ve doğu avrupa ülkeleri |
cee countries n.
|
|
347 |
Politics |
orta ve doğu avrupa ülkeleri |
countries of central and eastern europe n.
|
|
348 |
Politics |
orta ve doğu avrupa ülkelerine topluluk yardım programı |
programme of community aid to the countries of central and eastern europe (phare) n.
|
|
349 |
Politics |
rusya ve doğu avrupa'da yaşamış göçebe türk boyu |
cumans n.
|
|
350 |
Politics |
rusya ve doğu avrupa'da yaşamış göçebe türk boyu |
kuman n.
|
|
351 |
Politics |
rusya ve doğu avrupa'da yaşamış göçebe türk boyu |
kuns n.
|
|
352 |
Politics |
soğuk savaş döneminde, doğu asya'daki komünist ülkeler ile kapitalist ve komünist olmayan ülkeleri ayıran politik sınırlar |
bamboo curtain n.
|
|
353 |
Politics |
uruguay doğu cumhuriyeti |
eastern republic of uruguay n.
|
|
354 |
Politics |
doğu bloku |
east n.
|
|
355 |
Politics |
doğu afrika topluluğu |
east african community n.
|
|
356 |
Politics |
(eski adıyla) doğu türkistan islami hareketi |
east turkestan islamic movement n.
|
|
357 |
Politics |
(eski adıyla) doğu türkistan islami hareketi |
east turkistan islamic movement n.
|
|
358 |
Politics |
doğu bloku |
eastern bloc n.
|
|
359 |
Politics |
(orta doğu'da) prens |
emir n.
|
|
360 |
Politics |
hollanda doğu hint adaları'nın yasama meclisi |
volksraad n.
|
|
361 |
Politics |
doğu prusyalı aristokratların oluşturduğu askeri ve otoriter yapı |
junkerism n.
|
|
362 |
Politics |
apalaş dağları'nın güney kesiminde, özellikle de doğu tennessee'de yaşayan soyları belirsiz bir insan topluluğuna mensup kimse |
malungeon n.
|
|
363 |
Politics |
(orta doğu) müslüman gerillalar |
mujahedin n.
|
|
364 |
Politics |
komünist doğu almanya'ya duyulan özlem |
ostalgie n.
|
|
365 |
Politics |
(eski) ön asya ve doğu'da hükümdarların giydiği bazen mücevherlerle süslenen bez bir saç bandı |
diadem n.
|
|
366 |
Politics |
1900'de avrupa'nın başlıca devletleri, abd ve japonya arasında yapılan ve doğu'da yalnızca çin'e karşı ortak hareket edileceğini ifade eden anlaşma |
concert of the powers n.
|
|
367 |
Politics |
islami büyük doğu akıncılar cephesi |
islamic great eastern raiders-front n.
|
|
368 |
Politics |
doğu asya hükümdarından gelen emir |
firman n.
|
|
369 |
Politics |
bir doğu myanmar eyaleti |
shan state n.
|
|
370 |
Politics |
doğu timorlu |
east timorese adj.
|
|
Institutes |
|
371 |
Institutes |
avrupa, amerika ve uzak doğu ülkeleri dairesi |
department of european, american and far eastern countries n.
|
|
372 |
Institutes |
doğu anadolu projesi bölge kalkınma idaresi |
regional development administration for eastern anatolia project n.
|
|
373 |
Institutes |
doğu karadeniz projesi bölge kalkınma idaresi |
regional development administration for eastern black sea project n.
|
|
374 |
Institutes |
doğu akdeniz tarımsal araştırma enstitüsü müdürlüğü |
east mediterranean agricultural research institute n.
|
|
375 |
Institutes |
doğu anadolu tarımsal araştırma enstitüsü müdürlüğü |
east anatolian agricultural research institute n.
|
|
376 |
Institutes |
doğu anadolu projesi |
eastern anatolian project n.
|
|
377 |
Institutes |
doğu avrupa genel müdür yardımcılığı |
deputy directorate general for eastern europe n.
|
|
378 |
Institutes |
doğu afrika genel müdür yardımcılığı |
deputy directorate general for eastern africa n.
|
|
379 |
Institutes |
doğu asya genel müdür yardımcılığı |
deputy directorate general for eastern asia n.
|
|
380 |
Institutes |
doğu karadeniz projesi |
eastern black sea project n.
|
|
381 |
Institutes |
ingiltere, amerika, asya ve pasifik, orta doğu dairesi başkanlığı |
department of the united kingdom, usa, asia and pacific and the middle east n.
|
|
382 |
Institutes |
merkezi ve doğu avrupa ülkelerinde yönetişim ve idareyi geliştirmeye yönelik destek |
support for improvement in governance and management in central and eastern european countries n.
|
|
383 |
Institutes |
merkezi ve doğu avrupa ülkeleri için ekonomik dönüşüm programı |
programme for cooperation with central and east european countries n.
|
|
384 |
Institutes |
merkezi ve doğu avrupa ülkeleri için sosyal dönüşüm programı |
the social transition programme for central and eastern europe n.
|
|
385 |
Institutes |
merkezi ve doğu avrupa ülkeleri |
central and eastern european countries n.
|
|
386 |
Institutes |
orta ve doğu avrupa telif hakları kullanıcı platformu |
central and eastern european copyright user platform n.
|
|
387 |
Institutes |
orta doğu teknik üniversitesi (odtü) |
middle east technical university (metu) n.
|
|
388 |
Institutes |
orta doğu, afrika ve türk cumhuriyetleri şube müdürlüğü |
section for the middle east, africa and turkic republics n.
|
|
389 |
Institutes |
türkiye ve orta doğu amme idaresi enstitüsü genel müdürlüğü |
public administration institute for turkey and the middle east n.
|
|
390 |
Institutes |
türkiye ve orta doğu amme idaresi enstitüsü |
institute of public administration for turkey and the middle east n.
|
|
391 |
Institutes |
türkiye ve orta doğu amme idaresi enstitüsü |
public administration institute for turkey and the middle east n.
|
|
Technical |
|
392 |
Technical |
doğu zümrütü |
oriental emerald n.
|
|
393 |
Technical |
doğu mor yakutu |
oriental amethyst n.
|
|
394 |
Technical |
doğu topazı |
oriental topaz n.
|
|
395 |
Technical |
doğu ametisti |
oriental amethyst n.
|
|
396 |
Technical |
doğu sarı yakutu |
oriental topaz n.
|
|
397 |
Technical |
kardinal doğu noktası |
east n.
|
|
398 |
Technical |
doğu tarafı |
easting n.
|
|
399 |
Technical |
doğu yönü |
easting n.
|
|
400 |
Technical |
doğu akdeniz ülkelerinde kullanılan bir ağırlık birimi |
kantar n.
|
|
401 |
Technical |
doğu hindistan'a özgü bir sütleğen bitkisinden elde edilen kauçuk benzeri madde |
kattimundoo n.
|
|
402 |
Technical |
(pusulada) doğu |
due east n.
|
|
403 |
Technical |
(cam yapımında kullanılan doğu akdeniz'e özgü) potasyum karbonat |
polverine n.
|
|
404 |
Technical |
(kiliseyi) nefi doğu-batı doğrultusunda olacak ve ana sunak doğuyu gösterecek şekilde inşa etmek |
orient v.
|
|
405 |
Technical |
doğu yönünde |
eassel [scottish] adv.
|
|
406 |
Technical |
doğu yönünde |
eassil [scottish] adv.
|
|
407 |
Technical |
doğu yönünde |
easselgate adv.
|
|
408 |
Technical |
doğu yönünde |
easselward adv.
|
|
Computer |
|
409 |
Computer |
abd doğu yaz saati |
us eastern daylight time n.
|
|
410 |
Computer |
abd doğu standart saati |
us eastern standard time n.
|
|
411 |
Computer |
ga doğu standart saati |
sa eastern standard time n.
|
|
412 |
Computer |
ga doğu yaz saati |
sa eastern daylight time n.
|
|
413 |
Computer |
orta doğu |
middle east n.
|
|
414 |
Computer |
uzak doğu |
far east n.
|
|
Textile |
|
415 |
Textile |
doğu halılarının tasarım ve dokusunu taklit eden bir nakış işi |
turkey work n.
|
|
416 |
Textile |
(doğu afrika'da) ince pamuktan yapılmış bir kadın elbisesi |
kanga n.
|
|
417 |
Textile |
orta doğu menşeli zengin ve canlı renklerle dokunmuş geometrik desenli tüysüz halı |
kilim n.
|
|
418 |
Textile |
orta doğu menşeli zengin ve canlı renklerle dokunmuş geometrik desenli dokuma kumaş |
kilim n.
|
|
419 |
Textile |
eskiden kravatlar, mendiller için kullanılan bir doğu hindistan kumaşı |
beteela n.
|
|
420 |
Textile |
gevşek dokulu ve basit desenli olup genellikle ağır pamuk, ipek veya yünden yapılan bir doğu halısı |
herat n.
|
|
421 |
Textile |
özellikle doğu ülkelerinde üretilen parlak ve düz bir kumaş |
grass cloth n.
|
|
422 |
Textile |
eskiden doğu akdeniz'de giyilen kısa, kalın ve başlıklı bir ceket |
grego n.
|
|
423 |
Textile |
(doğu akdeniz menşeli) altın ipek kumaş |
imperial n.
|
|
424 |
Textile |
doğu kilisesi'nde giyilen dini kıyafet |
phaelonion n.
|
|
425 |
Textile |
doğu kilisesi'nde giyilen kolsuz cübbe |
phaelonion n.
|
|
426 |
Textile |
(doğu kilisesi'nde giyilen) pelerin biçimli dini kıyafet |
phelonion n.
|
|
Architecture |
|
427 |
Architecture |
ispanyol veya doğu stilinde inşa edilmiş evin düz çatısı |
terrace n.
|
|
428 |
Architecture |
kilisenin yarım daire veya çokgen şeklindeki doğu ucu |
chevet n.
|
|
429 |
Architecture |
(doğu kiliselerinde) bema bölümünü ana neften ayıran ikonlar ile dolu bölme duvarı |
iconostas n.
|
|
430 |
Architecture |
(doğu kiliselerinde) bema bölümünü ana neften ayıran ikonlar ile dolu bölme duvarı |
iconostasis n.
|
|
431 |
Architecture |
doğu pensilvanya'daki geleneksel alman mimarisi |
pennsylvania dutch n.
|
|
432 |
Architecture |
doğu-batı doğrultulu kilise yerleşimi |
orientation n.
|
|
433 |
Architecture |
(yakın doğu'da) evin bodrum katında yer alan ve yazın serin olan oturma odası |
serdab n.
|
|
434 |
Architecture |
doğu cepheli |
east-facing adj.
|
|
435 |
Architecture |
doğu yönlü |
east-facing adj.
|
|
Woodworking |
|
436 |
Woodworking |
kırmızıya çalan turuncu renkte bir doğu hindistan ahşabı |
rosetta wood n.
|
|
437 |
Woodworking |
doğu asya'ya özgü bir palmiyeden yapılan baston |
penang-lawyer n.
|
|
Furniture |
|
438 |
Furniture |
doğu roma imparatorluğu'na özgü bir mobilya tarzı |
byzantine chair furniture n.
|
|
Transportation |
|
439 |
Transportation |
doğu hint adaları'nda yolcu ve yük taşımacılığı için kullanılan bot veya sal |
bunder n.
|
|
Marine |
|
440 |
Marine |
özellikle doğu anglia'da kullanılan yelkenli mavna |
norfolk wherry n.
|
|
441 |
Marine |
uzak doğu'da kullanılan küçük teknelere verilen isim |
sampan n.
|
|
442 |
Marine |
doğu avrupa menşeli bir fabrika gemisi |
klondiker [uk] n.
|
|
443 |
Marine |
doğu avrupa menşeli bir fabrika gemisi |
klondyker [uk] n.
|
|
444 |
Marine |
doğu akdeniz ve hint okyanusu'nda kıyı ticareti ve inci çıkarma için kullanılan iki direkli yelkenli gemi |
boom n.
|
|
445 |
Marine |
(seyir esnasında) geminin aldığı doğu veya batı yönlü mesafe |
departure n.
|
|
446 |
Marine |
(uzak doğu'da) küçük tekne |
sanpan n.
|
|
447 |
Marine |
(doğu hint adaları'nda) liman reisi |
shebander n.
|
|
448 |
Marine |
arkaya doğu eğimli |
raked adj.
|
|
Mining |
|
449 |
Mining |
doğu zümrütü |
oriental emerald n.
|
|
Medical |
|
450 |
Medical |
doğu delhi butonu |
oriental sore n.
|
|
451 |
Medical |
doğu at ensefaliti virüsü |
eastern equine encephalitis virus n.
|
|
452 |
Medical |
doğu at ensefaliti |
eastern equine encephalitis n.
|
|
453 |
Medical |
doğu at ensefalomyeliti |
eastern equine encephalomyelitis n.
|
|
454 |
Medical |
doğu at ensefaliti virusu |
eastern equine encephalitis virus n.
|
|
455 |
Medical |
doğu-geleneksel tıp |
oriental traditional medicine n.
|
|
456 |
Medical |
genelde doğu avrupa'daki yahudi kökenli kişilerde görülen bir hastalık |
tay-sachs disease n.
|
|
Pathology |
|
457 |
Pathology |
doğu at ensefaliti |
eastern equine encephalitis n.
|
|
458 |
Pathology |
keneyle taşınan uzak doğu ensefalit |
far eastern tick-borne encephalitis n.
|
|
459 |
Pathology |
doğu at ensefaliti |
eee (eastern equine encephalitis) n.
|
|
460 |
Pathology |
doğu abd'de ahududu bitkilerinde görülen, virüs kaynaklı olduğu düşünülen solgunluk hastalığı |
bluestem n.
|
|
461 |
Pathology |
doğu abd'de ahududu bitkilerinde görülen, virüs kaynaklı olduğu düşünülen solgunluk hastalığı |
eastern bluestem n.
|
|
462 |
Pathology |
i̇nce bağırsak parazitinin yol açtığı, doğu asya'da yaygın bir hastalık |
fasciolopsiasis n.
|
|
Pharmaceutics |
|
463 |
Pharmaceutics |
doğu hint adaları'nda yetişen bir bitkinin kökünden yapılan müshil ilacı |
turbeth n.
|
|
464 |
Pharmaceutics |
doğu hint adaları'nda yetişen bir bitkinin kökünden yapılan müshil ilacı |
turpeth n.
|
|
465 |
Pharmaceutics |
doğu hint adaları'nda yetişen bir bitkinin kökünden yapılan müshil ilacı |
turbith n.
|
|
Gastronomy |
|
466 |
Gastronomy |
doğu hindistan'da yetişen zencefilli bir bitkiden yapılan nişasta veya ararot |
tikor n.
|
|
467 |
Gastronomy |
doğu hint palmiyelerinin özünden elde edilen bir içki |
tod n.
|
|
468 |
Gastronomy |
doğu hindistan’a özgü tatlı-ekşi bir karışım |
chutney n.
|
|
469 |
Gastronomy |
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç |
shuarma n.
|
|
470 |
Gastronomy |
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç |
shawerma n.
|
|
471 |
Gastronomy |
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç |
chawarma n.
|
|
472 |
Gastronomy |
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç |
shoarma n.
|
|
473 |
Gastronomy |
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç |
shawarma n.
|
|
474 |
Gastronomy |
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç |
shaorma n.
|
|
475 |
Gastronomy |
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç |
shwarma n.
|
|
476 |
Gastronomy |
uzak doğu’da soya fasulyesi suyunun fermantasyonundan elde edilen bir tür peynir |
tofu n.
|
|
477 |
Gastronomy |
fermente tahıl, pirinç veya hurmalardan yapılan damıtılmış bir orta doğu içkisi |
arak n.
|
|
478 |
Gastronomy |
fermente tahıl, pirinç veya hurmalardan yapılan damıtılmış bir orta doğu içkisi |
arrack n.
|
|
479 |
Gastronomy |
haşlanmış ya da fırınlanmış karabuğdaydan oluşan doğu avrupa menşeli bir yemek |
kasha n.
|
|
480 |
Gastronomy |
orta doğu'ya özgü bir ot ve baharat karışımı |
zaatar n.
|
|
481 |
Gastronomy |
orta doğu ve güney asya'ya özgü, et ve soğanın baharatla harmanlanıp top veya silindir halinde pişirildiği bir yemek türü |
kofte n.
|
|
482 |
Gastronomy |
orta doğu'ya özgü şerbetli bir tatlı |
kunefe n.
|
|
483 |
Gastronomy |
genellikle bir aperitif ile veya alkolün yanında servis edilen, yunan ve orta doğu mutfaklarına özgü iştah açıcı yiyecek |
meze n.
|
|
484 |
Gastronomy |
yunan ve orta doğu mutfaklarına özgü iştah açıcı yiyecek |
mezze n.
|
|
485 |
Gastronomy |
ezilmiş nohut, tahin, limon suyu ve sarımsaktan yapılan orta doğu menşeli bir yemek |
humus n.
|
|
486 |
Gastronomy |
doğu hindistan'a özgü körili bir çorba |
mullagatawny n.
|
|
487 |
Gastronomy |
doğu'da tüketilen tatlı bir çeşit üzüm veya hurma şurubu |
dibs n.
|
|
488 |
Gastronomy |
yunan ve orta doğu mutfağına özgü, pişirilince gevrekleşen ince açılmış hamur |
filo pastry n.
|
|
489 |
Gastronomy |
(doğu hint adaları) bir tür tarçın kabuğu içeren bir baharat |
sintoc n.
|
|
490 |
Gastronomy |
wok tavayla doğu mutfağına özgü yemekler pişirmek |
wok v.
|
|
Physics |
|
491 |
Physics |
doğu-batı etkisi |
east-west effect n.
|
|
Chemistry |
|
492 |
Chemistry |
doğu hindistan'a özgü tropikal bir ağacın kabuğunda bulunan nadir bir alkaloid |
wrightine n.
|
|
493 |
Chemistry |
doğu hindistan'a özgü tropikal bir ağacın kabuğunda bulunan nadir bir alkaloid |
conessine n.
|
|
494 |
Chemistry |
doğu hindistan'a özgü tropikal bir ağacın kabuğunda bulunan nadir bir alkaloid |
neriine n.
|
|
495 |
Chemistry |
doğu hint adaları'na özgü bir çalının köklerinden elde edilip kusturucu etkisi olan bir madde |
mudarin n.
|
|
496 |
Chemistry |
doğu hindistan'da yetişen çok yıllık bir bitkinin köklerinden elde edilen, turuncu-kırmızı renk veren alizarine benzer bir madde |
munjistin n.
|
|
497 |
Chemistry |
doğu hindistan'da yetişen çok yıllık bir bitkinin köklerinden elde edilen, kristalli sarı bir bileşik |
munjistin n.
|
|
498 |
Chemistry |
doğu afrika'ya özgü çok yıllık tırmanıcı bir bitkinin kökünden elde edilen beyaz, kristalli ve acı bir madde |
columbin n.
|
|
Biology |
|
499 |
Biology |
doğu hint adaları'na özgü sivri yapılı ve renkli kabukları olan bir deniz salyangozu cinsi |
mitra n.
|
|
Biochemistry |
|
500 |
Biochemistry |
doğu hint adaları'na özgü noni bitkisinin kök kabuğundan elde edilen sarı bir boya maddesi |
morindin n.
|
|