English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | disheartening adj. | cesaret kırıcı | ||
The continuous failures were disheartening. Art arda yaşanan başarısızlıklar cesaret kırıcıydı. More Sentences |
||||
General | disheartening adj. | iç karartıcı | ||
General | disheartening adj. | üzücü | ||
General | disheartening adj. | ümit kırıcı | ||
General | disheartening adj. | moral bozucu |