dindirmek - Turkish English Dictionary

dindirmek

Meanings of "dindirmek" in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

Turkish English
General
dindirmek suppress v.
This medication should suppress the symptoms.
Bu ilacın semptomları dindirmesi lazım.

More Sentences
dindirmek ease v.
They gave him morphine to ease his pain.
Acısını dindirmek için ona morfin verdiler.

More Sentences
dindirmek allay v.
It remains to be seen whether you can allay their fears.
Onların korkularını dindirip dindiremeyeceğinizi göreceğiz.

More Sentences
dindirmek soothe v.
This medicine will soothe your headache.
Bu ilaç baş ağrınızı dindirecektir.

More Sentences
dindirmek kill v.
I'll give you something to kill the pain.
Sana acını dindirecek bir şey vereceğim.

More Sentences
dindirmek assuage v.
This medicine will assuage the pain.
Bu ilaç acını dindirecek.

More Sentences
dindirmek relieve v.
This ointment can help relieve your pain.
Bu merhemin acınızı dindirmeye yardımı olabilir.

More Sentences
Technical
dindirmek relieve v.
Resolution 1441 calls us also to witness and to relieve the sufferings of the Iraqi people.
1441 sayılı Karar bizi aynı zamanda Irak halkının acılarına tanıklık etmeye ve bu acıları dindirmeye çağırmaktadır.

More Sentences
General
dindirmek cease v.
dindirmek mollify v.
dindirmek salve v.
dindirmek quiet v.
dindirmek palliate v.
dindirmek appease v.
dindirmek slake v.
dindirmek stop v.
dindirmek alleviate v.
dindirmek quieten v.
dindirmek attemper v.
dindirmek dulcify v.
dindirmek abate v.
dindirmek quench v.
dindirmek asswage v.
dindirmek deescalate v.
dindirmek de-escalate v.
dindirmek acquiet [obsolete] v.
dindirmek relent [obsolete] v.
dindirmek aleye v.
dindirmek gloze v.
dindirmek delay [obsolete] v.
dindirmek demulce v.
dindirmek plaster v.
dindirmek sink v.
dindirmek slack v.
dindirmek solace v.
dindirmek succor [us] v.
dindirmek succour [uk] v.
dindirmek counter v.
Technical
dindirmek quench v.
Archaic
dindirmek alay v.
dindirmek lay v.
dindirmek slack v.

Meanings of "dindirmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 51 result(s)

Turkish English
General
ağrıyı dindirmek relieve the pain v.
This should relieve the pain.
Bu ağrıyı dindirecektir.

More Sentences
eklem ve romatizma ağrılarını dindirmek için kullanılan merhem liniment n.
dindirmek (susuzluğu) slake v.
kanı dindirmek staunch the flaw of blood v.
dindirmek (susuzluk) slake v.
ağrıyı dindirmek obtund v.
acısını dindirmek salve v.
ağrısını dindirmek relieve one's pain v.
dindirmek (fırtına vb'ni) still v.
acıyı dindirmek obtund v.
acıyı dindirmek help v.
acısını dindirmek stop one's pain v.
acısını dindirmek kill one's pain v.
acısını dindirmek dull one's pain v.
acısını dindirmek alleviate one's pain v.
acısını dindirmek relieve one's pain v.
acısını dindirmek control one's pain v.
acısını dindirmek ease one's pain v.
acısını dindirmek deaden one's pain v.
ağrılarını dindirmek kill ones's pains v.
ağrılarını dindirmek control ones's pains v.
ağrılarını dindirmek stop ones's pains v.
ağrılarını dindirmek dull ones's pains v.
ağrılarını dindirmek alleviate ones's pains v.
ağrılarını dindirmek relieve ones's pains v.
ağrılarını dindirmek ease ones's pains v.
ağrılarını dindirmek deaden ones's pains v.
özlem dindirmek fulfill one's longing v.
tansiyonu dindirmek defuse tension v.
baş ağrısını dindirmek kill the headache v.
stresi dindirmek relieve the stress v.
karın ağrısını dindirmek relieve the abdominal pain v.
acısını dindirmek ease one’s suffering v.
birinin acısını dindirmek ease someone's pain v.
Phrasals
bir şey uygulayarak acıyı dindirmek deaden something with something v.
ile acıyı dindirmek deaden with v.
(bir hayvanın) acısını/ıstırabını dindirmek için onu öldürmek put down (an animal) v.
Colloquial
öfkesini dindirmek cool off v.
Idioms
fırtınayı dindirmek pour oil on troubled waters v.
(bir konu hakkındaki) soruları dindirmek lay (something) at rest v.
öperek acıyı dindirmek kiss the pain away v.
öperek birinin acısını dindirmek kiss one's pain away v.
öperek (birinin) göz yaşlarını dindirmek kiss (one's) tears away v.
öperek (birinin) göz yaşlarını dindirmek kiss (one's) tears away v.
bir hayvanı acısını dindirmek/acısına son vermek için öldürmek put something out of its misery v.
(bir hayvanı) acısını dindirmek/ıstırabına son vermek için öldürmek put (something) to sleep v.
bir hayvanı acısını/ıstırabını dindirmek için öldürmek put some creature out of its misery v.
Medical
genellikle vücuttaki ağrıları dindirmek için bir sinirin cerrahi olarak kesilmesi veya gerilmesi neurotomy n.
Pharmaceutics
güçlü analjezik özelliklere sahip olup şiddetli ağrıları dindirmek için kullanılan uyuşturucu bir ilaç markası diconal® n.
Modern Slang
üzüntüsünü geçici olarak dindirmek amaçlı içki içme alcohol therapy n.
acısını/üzüntüsünü dindirmek için içki içme alcohol therapy n.