Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
dik bir şekilde
dik bir şekilde
History
Sentences
Meanings of
"dik bir şekilde"
in English Turkish Dictionary : 3 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
dik bir şekilde
straightly
adv.
2
General
dik bir şekilde
erectly
adv.
3
General
dik bir şekilde
steeply
adv.
Meanings of
"dik bir şekilde"
with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
kollar dik şekilde yerde tutulurken bacakların toplanıp serbest bırakıldığı bir hareket
squat thrust
n.
2
General
dik bir şekilde düşmek
fall steeply
v.
3
General
dik bir şekilde düşmek
precipitate
v.
4
General
belli olmayacak bir şekilde dik
finedraw
adj.
5
General
dik bir şekilde ileriye atılan
gadarene
adj.
6
General
dik başlı bir şekilde
bullheadedly
adv.
7
General
dik başlı bir şekilde
frowardly
adv.
8
General
dik kafalı bir şekilde
fractiously
adv.
9
General
dik kafalı bir şekilde
unsubmissively
adv.
10
General
dik kafalı bir şekilde
opinionatedly
adv.
11
General
dik kafalı bir şekilde
recalcitrantly
adv.
12
General
dik kafalı bir şekilde
intractably
adv.
13
General
dik kafalı bir şekilde
spikily
adv.
14
General
dik kafalı bir şekilde
unpliably
adv.
Phrasals
15
Phrasals
yatakta dik bir şekilde oturmak
sit up
v.
Technical
16
Technical
dalgaya dik bir şekilde ileri ve geri hareket eden titreşim
transverse vibration
n.
17
Technical
dik bir şekilde bükülmüş
geniculate
adj.
Computer
18
Computer
köşeleri dik veya yay şeklinde genellikle dik bir şekilde birleştirmek
fillet
v.
Marine
19
Marine
küreği ıskarmozdan kaldırıp dik bir şekilde tutmak
toss the oars
v.
Anatomy
20
Anatomy
dik bir şekilde bükülmüş
geniculated
adj.
Botanic
21
Botanic
amerika'nın kuzeybatısı ve kanada'nın güneybatısına özgü, yoğun bir şekilde kümelenmiş dik yaprakları ve sarı çiçekleri olan bir ot
haplopappus acaulis
n.
22
Botanic
amerika'nın kuzeybatısı ve kanada'nın güneybatısına özgü, yoğun bir şekilde kümelenmiş dik yaprakları ve sarı çiçekleri olan bir ot
stemless golden weed
n.
23
Botanic
amerika'nın kuzeybatısı ve kanada'nın güneybatısına özgü, yoğun bir şekilde kümelenmiş dik yaprakları ve sarı çiçekleri olan bir ot
stenotus acaulis
n.
24
Botanic
avrasya'ya özgü, ince gri kabuğu ve dik şekilde yükselen dalları olan yüksek bir selvi
italian cypress
n.
25
Botanic
eğimli yamaçtan dik bir şekilde yükselen
ascendant
adj.
26
Botanic
eğimli yamaçtan dik bir şekilde yükselen
ascending
adj.
27
Botanic
eğimli yamaçtan dik bir şekilde yükselen
ascendent
adj.
Geography
28
Geography
kavisli bir şekilde inan dik yol veya patika
bajada
n.
29
Geography
kavisli bir şekilde inan dik yol veya patika
bahada
n.
30
Geography
bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı
shelf
n.
Military
31
Military
(tüfeği) sağ kolun hizasında dik bir şekilde taşımak
trail
v.
Sport
32
Sport
(bilardoda) ıstakayı neredeyse dik şekilde tutup beyaz topa vurarak beyaz topun başka bir top etrafında döndükten sonra hedef topa çarpması şeklinde yapılan atış
masse shot
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dik bir şekilde
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy