deviate - Turkish English Dictionary

deviate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "deviate" in Turkish English Dictionary : 26 result(s)

English Turkish
Common Usage
deviate v. sapmak
The European Union differs, deviates and should continue to do so.
Avrupa Birliği farklıdır, sapar ve bunu yapmaya devam etmelidir.

More Sentences
General
deviate v. sapmak
The European Union differs, deviates and should continue to do so.
Avrupa Birliği farklılaşmaktadır, sapmaktadır ve bunu yapmaya devam etmelidir.

More Sentences
deviate n. sapma
deviate n. normalden farkı olan şey
deviate n. sapkın kimse
deviate v. yoldan çıkmak
deviate v. şaşırmak
deviate v. ayrılmak
deviate v. çelmek
deviate v. şaşmak
deviate v. dönmek
deviate v. saptırmak
deviate v. yanılmak
deviate v. inhiraf etmek
deviate v. sapma göstermek
deviate v. yoldan çıkarmak
deviate v. konu dışına çıkmak
deviate v. konudan uzaklaşmak
deviate adj. toplumun davranış normlarından büyük ölçüde farklılık gösteren
Technical
deviate v. bir tarafa saptırmak
deviate v. sapmaya neden olmak
Psychology
deviate v. kabul edilmiş standarttan sapmak
deviate v. gelenekten sapmak
Statistics
deviate n. normdan anlamlı farklılık gösteren şey
deviate n. ölçülen değişken faktör ile sabit veya algoritmik referans değeri arasındaki farka eşit değer
deviate v. sapmak

Meanings of "deviate" with other terms in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

English Turkish
General
deviate from v. sapmak
No solution can be advocated or accepted which permanently deviates from the acquis communautaire.
Topluluk müktesebatından kalıcı olarak sapacak hiçbir çözüm savunulamaz veya kabul edilemez.

More Sentences
Phrasals
deviate from (something) v. (bir şeyin) dışına çıkmak
I have my own financial framework, which I cannot deviate from.
Benim, dışına çıkamayacağım kendi mali çerçevem var.

More Sentences
General
uniform deviate n. düzgün sapma
deviate from one's principles v. prensiplerinin dışına çıkmak
deviate from the aim v. amacından sapmak
Phrasals
deviate from (something) v. (bir şeyden) sapmak
deviate from (something) v. (bir şeyden) uzaklaşmak
deviate from (something) v. (bir şeyden) şaşmak
Law
liberty to deviate n. sapma serbestisi
Telecom
normal deviate n. gauss dağılımı
normal deviate n. normal sapma
Statistics
equivalent deviate n. eşdeğer sapma
normal equvalent deviate n. normal eşdeğer sapma
normal deviate n. normal sapma
studentized maximum absolute deviate n. studentleştirilmiş en büyük mutlak sapma
standardised deviate n. standartlaştırılmış sapma
extreme studentized deviate n. uç student sapma