delicious

Meanings of "delicious" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	delicious adj.	nefis
The chocolate cake was delicious. Çikolatalı pasta nefisti. More Sentences
2	Common Usage	delicious adj.	leziz
The sweets I ate were delicious! Yediğim tatlılar çok lezizdi! More Sentences
3	Common Usage	delicious adj.	lezzetli
Come on, let's go and eat some delicious hot dogs! Hadi, gidip biraz lezzetli sosisli yiyelim! More Sentences
General
4	General	delicious adj.	güzel
Watermelon tastes delicious on a hot day. Sıcak bir günde karpuzun tadı çok güzeldir. More Sentences
5	General	delicious adj.	lezzetli
I hope we have all been able to fortify ourselves with the delicious Dutch herrings that have been provided for us. Umarım hepimiz bizim için sağlanan lezzetli Hollanda ringa balıklarıyla kendimizi güçlendirebilmişizdir. More Sentences
6	General	delicious adj.	nefis
The fruit smells delicious. Meyve nefis kokuyor. More Sentences
Gastronomy
7	Gastronomy	delicious adj.	enfes
It smells delicious. Enfes kokuyor. More Sentences
8	Gastronomy	delicious adj.	lezzetli
The godmother baked a delicious cake. Büyükanne lezzetli bir pasta pişirdi. More Sentences
9	Gastronomy	delicious adj.	leziz
Delicious. Leziz. More Sentences
General
10	General	delicious adj.	hoş
11	General	delicious adj.	kaymak gibi
12	General	delicious adj.	tadına doyulmayan
13	General	delicious adj.	ağzına layık
14	General	delicious adj.	tatlı
15	General	delicious adj.	eğlenceli
16	General	delicious adj.	eğlendirici
17	General	delicious adj.	komik
Gastronomy
18	Gastronomy	delicious adj.	ağızlara layık
Botanic
19	Botanic	delicious n.	yoğun aromalı, büyük ve kırmızı bir amerikan elması
20	Botanic	delicious n.	amerikan elması ağacı

Meanings of "delicious" with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	delicious food n.	lezzetli yemek
We were satisfied with the delicious food. Lezzetli yemeklerden memnun kaldık. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	delicious-looking adj.	lezzetli görünen
Tom pulled a delicious-looking pizza out of the oven. Tom fırından lezzetli görünen bir pizza çıkardı. More Sentences
Speaking
3	Speaking	it looks delicious expr.	lezzetli görünüyor
It looks delicious. Lezzetli görünüyor. More Sentences
General
4	General	make delicious v.	lezzetlendirmek
5	General	taste delicious v.	lezzetli bulunmak
6	General	taste delicious v.	lezzetli olmak
7	General	be found delicious v.	lezzetli bulunmak
8	General	cook delicious meals v.	lezzetli yemekler pişirmek
9	General	very delicious adj.	ballı
10	General	not delicious adj.	lezzetli olmayan
11	General	delicious [obsolete] adj.	şımarık
12	General	delicious [obsolete] adj.	rahatına düşkün
13	General	delicious [obsolete] adj.	zevk düşkünü
14	General	delicious [obsolete] adj.	haz peşinde olan
15	General	delicious [obsolete] adj.	haz düşkünü
16	General	delicious [obsolete] adj.	lüks
17	General	that was delicious expr.	(yemek) nefisti
18	General	the dinner was delicious expr.	akşam yemeği nefisti
Speaking
19	Speaking	the most delicious meal I've ever had expr.	şimdiye kadar yediğim en lezzetli yemek
20	Speaking	I still remember its delicious taste expr.	tadı damağımda kaldı
Gastronomy
21	Gastronomy	the meal was delicious expr.	yemek nefisti
Botanic
22	Botanic	red delicious n.	kırmızı renkli tatlı bir elma
23	Botanic	golden delicious apple n.	yeşil-sarı renkli, tatlı bir elma
24	Botanic	delicious apple n.	yoğun aromalı, büyük ve kırmızı bir amerikan elması
Agriculture
25	Agriculture	yellow delicious n.	tatlı bir sarı elma çeşidi
26	Agriculture	golden delicious n.	tatlı bir sarı elma çeşidi