crowded - Turkish English Dictionary

crowded

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "crowded" in Turkish English Dictionary : 10 result(s)

English Turkish
Common Usage
crowded adj. kalabalık (yer)
We are working in a crowded market, colleagues.
Kalabalık bir pazarda çalışıyoruz, meslektaşlarım.

More Sentences
General
crowded adj. dolu
The train was crowded with people.
Tren insanlarla doluydu.

More Sentences
crowded adj. toplanmış (bir yere)
The people crowded round the injured man, but they made way for the doctor when he reached the scene of the accident.
İnsanlar yaralı adamın etrafında toplandılar, ancak kaza yerine ulaştığında doktora yol açtılar.

More Sentences
Common Usage
crowded adj. kalabalık
General
crowded adj. mahşeri
crowded adj. sıkışık
crowded adj. dopdolu
crowded adj. tıkış tıkış
crowded adj. olay veya deneyimle dolu
crowded adj. olay veya deneyim bakımından zengin

Meanings of "crowded" with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

English Turkish
General
crowded beach n. kalabalık plaj
I hope to find a quiet beach this year; I'm already tired of crowded beaches.
Ben bu yıl sessiz bir plaj bulmayı umuyorum; kalabalık plajlardan zaten bıktım.

More Sentences
be crowded v. kalabalık olmak
It'll be crowded everywhere.
Her yerde kalabalık olacak.

More Sentences
become crowded v. kalabalık olmak
The bus became crowded.
Otobüs kalabalık oldu.

More Sentences
become crowded v. kalabalıklaşmak
The bus became crowded.
Otobüs kalabalıklaştı.

More Sentences
too crowded adj. çok kalabalık
Nobody I know goes there anymore because it's too crowded.
Tanıdığım kimse artık oraya gitmiyor çünkü çok kalabalık.

More Sentences
very crowded adj. çok kalabalık
The boat was very crowded.
Tekne çok kalabalıktı.

More Sentences
more crowded adj. daha kalabalık
The train was more crowded than usual.
Tren normalden daha kalabalıktı.

More Sentences
Speaking
it was crowded expr. kalabalıktı
It was crowded here all last week.
Geçen hafta burası çok kalabalıktı.

More Sentences
General
crowded profession n. çok rağbet gören meslek
crowded population n. kalabalık nüfus
crowded streets of the city n. şehrin kalabalık sokakları
be very busy and crowded v. arı kovanı gibi işlemek
get crowded v. kalabalıklaşmak
be very crowded v. adam almamak
get crowded v. kalabalık olmak
be crowded with rednecks v. amele kaynamak
be crowded with hicks v. maganda kaynamak
be crowded with rednecks v. maganda kaynamak
very crowded adj. iğne atsan yere düşmez
very crowded adj. mahşer gibi
very crowded adj. tıklım tıklım
in crowded places adv. kalabalık yerlerde
Colloquial
crowded dance floor n. kalabalık dans pisti
be crowded with hicks v. amele kaynamak
be crowded with hicks v. maganda kaynamak
Speaking
it is very crowded here n. burası çok kalabalık
Automotive
crowded engine compartment n. kalabalık motor bölmesi
Dentistry
crowded teeth n. çapraşık dişler
Apiculture
crowded colony n. kalabalık koloni