crinkle - Turkish English Dictionary

crinkle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "crinkle" in Turkish English Dictionary : 15 result(s)

English Turkish
General
crinkle n. kırışıklık
His face was adorned with the gentle crinkle of age.
Adamın yüzü, yaşının getirdiği tatlı kırışıklıkla bezenmişti.

More Sentences
crinkle v. kırışmak
She smiled and crinkled her eyes with joy.
Kadın gülümsedi ve gözleri sevinçten kırıştı.

More Sentences
crinkle v. buruş buruş olmak
The paper crinkled as she unfolded it.
Kadın onu açarken kağıt buruş buruş oldu.

More Sentences
crinkle n. kırışık
crinkle n. buruşukluk
crinkle n. kıvrım
crinkle v. kıvırmak
crinkle v. buruşmak
crinkle v. hışırdamak
crinkle v. hışırdatmak
crinkle v. büzüşmek
crinkle v. kırıştırmak
crinkle v. buruşturmak
crinkle v. katlamak
crinkle v. karıştırmak

Meanings of "crinkle" with other terms in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
crinkle cutting n. tırtıklı kesim
crinkle up v. büzüşmek
Phrasals
crinkle up v. buruşturmak
crinkle up v. kırıştırmak
crinkle up v. kıvırmak
Textile
crinkle fabric n. krinkle kumaş
Automotive
crinkle finish n. krinkle boya
Botanic
crinkle root (cardamine diphylla) n. dişli kökleri olan Kuzey Amerika bitkisi
crinkle-root n. dişli kökleri olan bir kuzey amerikan otu