Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bulaşık yıkama | washing-up n. | ||
She always got out of washing-up. O, her zaman bulaşık yıkamaktan kaytarırdı. More Sentences |
||||
General | bulaşık yıkama | washing n. | ||
General | bulaşık yıkama | dishwashing n. | ||
General | bulaşık yıkama | wash-up n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | bulaşık yıkama deterjanı | dish-washing detergent n. |
General | (çamaşır-bulaşık makinesi) yıkama döngüsü | cycle n. |
General | bulaşık yıkama ile ilişkili | dishwashing adj. |
Colloquial | ||
Colloquial | bulaşık yıkama işi | dishes n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | kısa ahşap çubuğa bağlı pamuklu iplikten oluşan bulaşık yıkama gereci | dish mop n. |
Gastronomy | kısa ahşap çubuğa bağlı pamuklu iplikten oluşan bulaşık yıkama gereci | dishmop n. |