English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | broadcasting n. | yayıncılık | ||
Cultural, and therefore broadcasting, sovereignty belongs to the Member States alone. Kültürel ve dolayısıyla yayıncılık alanındaki egemenlik yalnızca Üye Devletlere aittir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | broadcasting n. | yayın | ||
Media pluralism concerns the broadcasting of information, television and the Internet as well as audiovisual creation. Medya çoğulculuğu, bilgi yayını, televizyon ve internetin yanı sıra görsel-işitsel yaratımla da ilgilidir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | broadcasting n. | yayın | ||
Inaddition, Turkey ratified the Convention of the Council of Europe on Trans-frontier Broadcasting in 1994. Buna ek olarak, Türkiye, 1994 yılında Sınır Ötesi Yayınlar üzerine Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni onaylamıştır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | broadcasting n. | neşir | ||
General | broadcasting n. | yayım | ||
General | broadcasting n. | radyo-televizyon yayıncılığı | ||
General | broadcasting n. | radyo veya televizyon | ||
General | broadcasting adj. | radyo veya televizyon yayını ile ilgili | ||
Politics | ||||
Politics | broadcasting n. | yayınlama | ||
Media | ||||
Media | broadcasting n. | televizyonculuk | ||
Computer | ||||
Computer | broadcasting n. | yayımlama | ||
Television | ||||
Television | broadcasting adj. | yayın yapan | ||
Television | broadcasting adj. | yayıncı |