English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bogeyman n. | öcü | ||
Children often have irrational fears of the bogeyman. Çocukların genellikle öcüye karşı mantıksız korkuları vardır. More Sentences |
||||
General | bogeyman n. | şeytan | ||
The media portrayed the corrupt politician as the bogeyman. Medya, yozlaşmış politikacıyı şeytan olarak resmetti. More Sentences |
||||
General | bogeyman n. | umacı |