Turkish | English | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | bir iyi bir kötü olmak | be up and down v. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bir işaret olmak (iyi/kötü) | augur v. | ||
In the last part-session I stated that Monterrey did not augur well for the Johannesburg Summit. Son oturumda Monterrey'in Johannesburg Zirvesi için iyi bir işaret olmadığını belirtmiştim. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | (futbol) takımların bir devrede iyi diğerinde kötü oynadığı maç olmak | be a game of two halves v. | ||
Idioms | (birinin/bir şeyin) iyi gününde kötü gününde destekçisi olmak/arkasında olmak | cast (one's) lot with (someone or something) v. |