Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Hide
Details
Clear
History :
bir şeyin içine girmek
bir şeyin içine girmek
History
Sentences
Meanings of
"bir şeyin içine girmek"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Phrasals
1
Phrasals
bir şeyin içine girmek
land in something
v.
Meanings of
"bir şeyin içine girmek"
with other terms in English Turkish Dictionary : 28 result(s)
Category
Turkish
English
Phrasals
1
Phrasals
(bir şeyin) içine girmek
climb into (something)
v.
I've botched things up so bad I wish I could find a hole to
climb into.
İşleri o kadar berbat ettim ki, keşke
içine girecek
bir delik bulabilsem.
More Sentences
2
Phrasals
(bir şeyin) içine girmek
get within
v.
3
Phrasals
bir şeyin, kıyafetin içine girmek
get in
v.
4
Phrasals
bir şeyin/grubun içine girmek
get in
v.
5
Phrasals
(bir şeyin, kıyafetin) içine girmek
get into (someone or something)
v.
6
Phrasals
bir şeyin/etkinliğin içine girmek
get with
v.
7
Phrasals
(bir yerin/şeyin) içine girmek
go into (something)
v.
8
Phrasals
hızla (bir şeyin/yerin) içine girmek
rocket into (something or some place)
v.
9
Phrasals
ayağıyla bir şeyin içine girmek
step into something
v.
10
Phrasals
ayağıyla bir şeyin içine girmek
step in something
v.
11
Phrasals
(bir şeyin) içine zorla girmek
wriggle into (something)
v.
12
Phrasals
(bir şeyin) zorla içine girmek
pry into (something)
v.
13
Phrasals
(bir şeyin) içine zorlayarak girmek
squirm into (something)
v.
14
Phrasals
bilmeden bir şeyin içine girmek
walk into
v.
15
Phrasals
sekip (bir şeyin) içine girmek
bounce into (something)
v.
16
Phrasals
zıplayıp (bir şeyin) içine girmek
bounce into (something)
v.
17
Phrasals
(bir şeyin) içine girmek
enter into (something)
v.
18
Phrasals
(bir şeyin) içine girmek
enter in (something)
v.
19
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine girmek zorunda bırakmak
force (someone or something) into (something)
v.
20
Phrasals
bir şeyin içine girmek/dahil olmak
get in with
v.
21
Phrasals
(bir şeyin) içine girmek
infiltrate into (something)
v.
22
Phrasals
(birinin/bir şeyin) içine girmek
penetrate into (someone or something)
v.
23
Phrasals
(bir şeyin) içine hızla dolmak/girmek
surge into (something)
v.
Phrases
24
Phrases
(bir şeyin/yerin) içine sürünerek girmek
worm into (something or some place)
v.
25
Phrases
(bir şeyin/yerin) içine emekleyerek girmek
worm into (something or some place)
v.
Colloquial
26
Colloquial
(bir şeyin) içine gizlice girmek
infiltrate (something)
v.
27
Colloquial
(bir şeyin) içine gerçek kimliğini gizleyerek girmek
infiltrate (something)
v.
Idioms
28
Idioms
(bir şeyin) içine girmek
get plugged into (something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şeyin içine girmek
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy