Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
(elbise) kıvırmak
bir şey yemek
History
Sentences
Meanings of
"bir şey yemek"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
Phrasals
1
Phrasals
bir şey yemek
get in
v.
2
Phrasals
bir şey yemek
grub on something
v.
Meanings of
"bir şey yemek"
with other terms in English Turkish Dictionary : 47 result(s)
Category
Turkish
English
Phrasals
1
Phrasals
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
catch hell (about someone or something)
v.
You're going to
catch hell
from your wife if she finds out.
Karın öğrenirse ondan
fırçayı yiyeceksin.
More Sentences
2
Phrasals
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood about (someone or something)
v.
3
Phrasals
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood about someone or something
v.
4
Phrasals
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood on someone or something
v.
5
Phrasals
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood over someone or something
v.
6
Phrasals
Birini dışarıya bir şey (yemek vb.) için davet etmek
ask someone out to something
v.
7
Phrasals
(bir şey) yemek
get into (someone or something)
v.
8
Phrasals
(bir şey) yemek için dışarı çıkmak
go out for (something)
v.
9
Phrasals
(bir şey) yemek için bir yere gitmek
go out for (something)
v.
10
Phrasals
bir şey yaptırmak için başının etini yemek
badger into
v.
11
Phrasals
bir şey yaptırmak için birinin başının etini yemek
badger someone into something
v.
12
Phrasals
tıka basa (bir şey) yemek
stuff with (something)
v.
13
Phrasals
bol miktarda (bir şey) yemek/içmek
load up on (something)
v.
14
Phrasals
tıka basa (bir şey) yemek/içmek
load up on (something)
v.
15
Phrasals
doyana kadar (bir şey) yemek/içmek
load up on (something)
v.
16
Phrasals
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
get hell (about someone or something)
v.
17
Phrasals
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
catch hell (for something)
v.
18
Phrasals
(bir öğünde bir şey) yemek
have (something) for
v.
19
Phrasals
'-de (bir şey) yemek
have for
v.
20
Phrasals
öğle yemeğinde (bir şey) yemek
lunch off
v.
21
Phrasals
(bir şey yapması) için (birinin) başının etini yemek
pester (one) into (doing) (something)
v.
22
Phrasals
(bir şey) için (birinin) başının etini yemek
pester (someone) for (something)
v.
23
Phrasals
(bir şey) içerisinde (bir yemek) sunmak/servis etmek
serve (something) in (something or some place)
v.
24
Phrasals
bir şey yemek/içmek
throw something back
v.
25
Phrasals
bir şey gömmek (yemek)
throw something back
v.
26
Phrasals
(biri bir şey yapsın) diye başının etini yemek
torment (one) into (doing something)
v.
Colloquial
27
Colloquial
(birini bir şey, yemek, parti için) bulunduğu yerin daha yukarısında veya kuzeyinde bir yere davet etmek
have (someone) up (for something)
v.
28
Colloquial
(bir şey) için fırça yemek
get hell for (something)
v.
29
Colloquial
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
keep on at somebody (to do something)
v.
30
Colloquial
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
go on at somebody (to do something)
v.
31
Colloquial
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
be on at somebody (to do something)
v.
Idioms
32
Idioms
bir şey yemek/içmek
get outside of
v.
33
Idioms
bir şey yapmak için birbirinin üstüne çullanmak/birbirini yemek
be falling over yourself to do something
v.
34
Idioms
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
be on at somebody (to do something)
v.
35
Idioms
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
go on at somebody (to do something)
v.
36
Idioms
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
keep on at somebody (to do something)
v.
37
Idioms
bir şeyden/bir şey yapmaktan yakalanıp ceza yemek
get done for something/for doing something [uk]
v.
38
Idioms
bir şeyden/bir şey yapmaktan dolayı cezayı yemek
get done for something/for doing something [uk]
v.
39
Idioms
bir şeyden/bir şey yapmaktan yakalanıp ceza yemek
be done for something/for doing something [uk]
v.
40
Idioms
bir şeyden/bir şey yapmaktan dolayı cezayı yemek
be done for something/for doing something [uk]
v.
41
Idioms
(biri/bir şey için) kendi kendini yemek
eat your heart out (for somebody/something) [uk]
v.
42
Idioms
(biri/bir şey için) içi içini yemek
eat your heart out (for somebody/something) [uk]
v.
43
Idioms
(biri/bir şey için) kendini yemek/bitirmek
eat your heart out (for somebody/something) [uk]
v.
44
Idioms
(biri/bir şey için) içi içini yemek
eat your heart out (for somebody/something) [uk]
v.
45
Idioms
bir lokma (bir şey) yemek
have a bite
v.
46
Idioms
hızlıca (bir şey) yemek
have a bite
v.
Slang
47
Slang
tıka basa (bir şey) yemek
oink out (on something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şey yemek
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy