beside

Meanings of "beside" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	beside prep.	yanında
Our efforts look weak beside Mandy’s. Çabalarımız Mandy'ninkilerin yanında yetersiz görünüyor. More Sentences
General
2	General	beside prep.	yanında
There is of course a type of criminal beside whom the small fry we have outside the EU pale into insignificance. Elbette AB dışında sahip olduğumuz ufak tefek suçların yanında önemsiz kaldığı bir suçlu türü var. More Sentences
3	General	beside prep.	yanına
He came in, sat beside me, and held my hand. İçeri girdi, yanıma oturdu ve elimi tuttu. More Sentences
Technical
4	Technical	beside prep.	yanına
Everybody wants to sit beside her. Herkes onun yanına oturmak istiyor. More Sentences
5	Technical	beside prep.	yanında
Mr Prodi can indeed understand me, because I am sitting right beside him, so we can communicate fairly easily. Sayın Prodi beni gerçekten anlayabilir, çünkü hemen yanında oturuyorum, bu nedenle oldukça kolay iletişim kurabiliyoruz. More Sentences
General
6	General	beside adv.	üstelik
7	General	beside adv.	diğer taraftan
8	General	beside prep.	kıyasla
9	General	beside prep.	oranla
10	General	beside prep.	başka
11	General	beside prep.	nazaran
12	General	beside prep.	dışında
13	General	beside prep.	bitişiğinde
14	General	beside prep.	-e nazaran
15	General	beside prep.	nispeten
16	General	beside prep.	istisnasıyla
17	General	beside prep.	haricinde
18	General	beside prep.	aynı derecede
19	General	beside prep.	eşit kıymette
Archaic
20	Archaic	beside adv.	ilaveten

Meanings of "beside" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	beside	at feed adv.

Meanings of "beside" with other terms in English Turkish Dictionary : 117 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	beside the point adj.	konunun dışında
What Tom said was beside the point. Tom'un söyledikleri konunun dışındaydı. More Sentences
2	General	beside me adv.	yanımda
Ken was running beside me. Ken, yanımda koşuyordu. More Sentences
Phrases
3	Phrases	beside this expr.	bunun yanında
Beside this, efforts will still be needed in order to be compatible with the Community internal energy market. Bunun yanında, Topluluk enerji iç pazarıyla uyum sağlamak için gayretlere hâlâ ihtiyaç olacaktır. More Sentences
Idioms
4	Idioms	beside (oneself) adj.	(kendini) kaybetmiş
When his wife heard of his violent death, she was beside herself with grief. Karısı onun vahşi ölümünü duyduğunda, kederden kendini kaybetmişti. More Sentences
5	Idioms	beside (oneself) adj.	(kendinden) geçmiş
She was beside herself with joy. O sevinçten kendinden geçmişti. More Sentences
6	Idioms	beside (oneself) adj.	çıldırmış
She may well be beside herself with joy at the news. Habere sevinçten çıldırmış olabilir. More Sentences
7	Idioms	beside (oneself) adj.	çılgına dönmüş
I was beside myself when I heard the news of my father's sudden death. Babamın ani ölüm haberini duyunca çılgına dönmüştüm. More Sentences
General
8	General	be beside oneself with joy v.	külahını havaya atmak
9	General	be beside oneself v.	kendinden geçmek
10	General	pale beside v.	sönük kalmak
11	General	be beside oneself with v.	kendini kaybetmek
12	General	be beside oneself v.	aklı başından gitmek
13	General	be beside oneself v.	kendini kaybetmek
14	General	be beside the question v.	-in konuşulan şeyle hiç ilgisi olmamak
15	General	beside oneself adj.	kendinden geçmiş
16	General	beside the mark adj.	alakasız
17	General	beside the point adj.	konu dışı
18	General	beside oneself adj.	çılgın
19	General	beside the point adj.	yanında
20	General	beside the mark adj.	münasebeti olmayan
21	General	beside the mark adj.	konu dışı
22	General	beside the point adj.	yersiz
23	General	lying beside adj.	yanında yatan
24	General	fast beside adv.	yan yana
25	General	beside the point adv.	nazaran
26	General	fast beside adv.	yanı başında
27	General	beside the road adv.	yol boyunca
28	General	just beside prep.	yanı başında
Phrasals
29	Phrasals	put something beside something v.	yanına/yakınına koymak
30	Phrasals	set something beside something v.	yanına/yakınına koymak
31	Phrasals	place something beside something v.	yanına/yakınına koymak
32	Phrasals	pale beside (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak
33	Phrasals	pale beside (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yanında önemsiz kalmak/görünmek
34	Phrasals	set beside v.	yanına/yakınına koymak
Phrases
35	Phrases	right beside one expr.	dizinin dibinde
Colloquial
36	Colloquial	beside the point expr.	konuyla alakasız
37	Colloquial	beside the mark expr.	konu dışı
38	Colloquial	beside the point expr.	konu dışı
39	Colloquial	beside the point expr.	konu dışında
40	Colloquial	beside the mark expr.	konuyla alakasız
41	Colloquial	beside the mark expr.	konuyla ilgisiz
42	Colloquial	beside the point expr.	söz konusu edilemez
43	Colloquial	beside the point expr.	söz konusu değil
44	Colloquial	beside the mark expr.	söz konusu edilemez
45	Colloquial	beside the mark expr.	söz konusu değil
Idioms
46	Idioms	a black mark beside (one's) name n.	mimlenme
47	Idioms	a black mark beside (one's) name n.	kara leke
48	Idioms	black mark beside someone's name n.	adındaki kara leke
49	Idioms	black mark beside name n.	mimlenme
50	Idioms	black mark beside name n.	kara leke
51	Idioms	black mark beside name n.	adındaki kara leke
52	Idioms	black mark beside one's name n.	mimlenme
53	Idioms	black mark beside one's name n.	kötü şöhret
54	Idioms	black mark beside one's name n.	kara leke
55	Idioms	black mark beside one's name n.	birinin adındaki kara leke
56	Idioms	black mark beside one's name n.	birinin adına düşen gölge
57	Idioms	black mark beside one's name n.	birinin adının kötüye çıkması
58	Idioms	be beside one's self v.	kendini kaybetmek
59	Idioms	be beside one's self v.	aklı başında olmamak
60	Idioms	pale beside someone v.	birinin yanında sönük kalmak
61	Idioms	be beside the point v.	konuyla ilgisi olmayan bir şey olmak
62	Idioms	be beside the point v.	konu dışı olmak
63	Idioms	be beside the point v.	konuyla alakasız olmak
64	Idioms	be beside the point v.	konu ile ilgisi olmamak
65	Idioms	be beside the point v.	söz konusu olmamak
66	Idioms	be beside the point v.	-in konuşulan şeyle hiç ilgisi olmamak
67	Idioms	be right beside v.	yanıbaşında olmak
68	Idioms	fall into step (beside/with somebody) v.	(birine/yanındakine) ayak uydurmak
69	Idioms	fall into step (beside/with somebody) v.	(biriyle/yanındakiyle) aynı ritmi yakalamak
70	Idioms	fall into step (beside/with somebody) v.	(birinin/yanındakinin) ritmine uymak
71	Idioms	pale beside something v.	bir şeyin yanında sönük/önemsiz kalmak
72	Idioms	pale beside something v.	bir şeyin yanında sönük/önemsiz görünmek
73	Idioms	be beside oneself v.	kendini kaybetmek
74	Idioms	be beside oneself v.	kendinden geçmek
75	Idioms	be beside oneself v.	aklı başından gitmek
76	Idioms	be beside oneself v.	çıldırmak
77	Idioms	be beside oneself v.	çılgına dönmek
78	Idioms	be beside oneself v.	külahını havaya atmak
79	Idioms	beside the cushion adj.	önemsiz
80	Idioms	beside the cushion adj.	tali
81	Idioms	beside the cushion adj.	konu/mevzu/bahis dışı
82	Idioms	beside oneself (with something) adj.	(bir şeyle) kendinden geçmiş
83	Idioms	beside oneself (with something) adj.	(bir şeyle/şeyden) kendini kaybetmiş
84	Idioms	beside oneself (with something) adj.	(bir şeyle/şeyden) aklı başından gitmiş
85	Idioms	beside oneself (with something) adj.	(bir şeyle) çılgına dönmüş
86	Idioms	beside (oneself) adj.	aklı başından gitmiş
87	Idioms	beside yourself adj.	kendini kaybetmiş
88	Idioms	beside yourself adj.	kendinden geçmiş
89	Idioms	beside yourself adj.	aklı başından gitmiş
90	Idioms	beside yourself adj.	çıldırmış
91	Idioms	beside yourself adj.	çılgına dönmüş
92	Idioms	beside oneself expr.	çılgın
93	Idioms	beside the point expr.	ilgisiz/alakasız (konu)
94	Idioms	beside the question expr.	ilgisiz/alakasız (konu)
95	Idioms	beside oneself expr.	kendinden geçmiş
96	Idioms	beside the point expr.	önemli değil
97	Idioms	beside oneself expr.	kendini kaybetmiş
98	Idioms	beside the point expr.	konu dışı
99	Idioms	beside the cushion expr.	önemsiz
100	Idioms	beside the cushion expr.	konu dışı
101	Idioms	beside the cushion expr.	konuyla alakasız
Speaking
102	Speaking	I'll be right here right beside you expr.	burada senin yanında olacağım
103	Speaking	beside the question expr.	konu dışı
104	Speaking	that's beside the point expr.	o ayrı mesele
105	Speaking	beside the question expr.	mevzu dışında
Law
106	Law	sit beside someone v.	birinin yanına oturmak
107	Law	beside the mark expr.	mevzudan hariç
108	Law	beside the point expr.	konudan hariç
109	Law	beside the mark expr.	münasebeti olmayan
110	Law	beside the point expr.	münasebeti olmayan
111	Law	beside the point expr.	mevzudan hariç
112	Law	beside the question expr.	konu dışı
113	Law	beside the mark expr.	konudan hariç
114	Law	beside the point expr.	sadetten hariç
115	Law	beside the mark expr.	sadetten hariç
Technical
116	Technical	connectors beside n.	ayar takozu
Computer
117	Computer	beside messages expr.	iletilerin yanında